Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/6461 E. 2023/1375 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6461
KARAR NO : 2023/1375
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/714 Esas, 2021/897 Karar
DAVA TARİHİ : 29.06.2017
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/460 E., 2019/801 K.

Taraflar arasındaki limited şirket ortaklığından çıkarılması ile ayrılma akçesi ve kar payı istemine ilişkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 614 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre şirket hakkında bilgi alma inceleme hakkını kullanmak istediğini, bununla ilgili olarak şirkete ihtarname çektiğini, ancak davalı şirketin bilgisayarlar çöktüğü bahanesiyle bilgi vermekten kaçındığını, yaklaşık 5 yıldır kendisine şirketten bir bilgi verilmediğini, şirketin merkezini taşıdığını ancak kendisine bu konuda bilgi verilmediğini, şirketin bilgisayarlarının çökmesiyle ilgili olarak suç duyurusunda bulunulduğunu, şirketin iyi yönetilmediğini, kayıtlara ilişkin bilgisayar çökmesi bahanesinin şirketin kötü yönetildiğinin bir emaresi olduğunu, bu nedenle şirketten haklı nedenle ayrılmak istediğini ileri sürerek ortaklıktan çıkmaya izin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL ayrılma akçesi ve 5.000,00 TL kâr payına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının haklı sebeplerin ispatı için delil olarak tanık beyanlarına dayanmış ise de süresinde tanık listesi sunmadığı, 6102 sayılı Kanunun 614’üncü maddesi gereğince müdürün şirket işleri ve hesapları hakkında bilgi vermemesi halinde ortağın şirket genel kuruluna başvurması, genel kurulun karar vermemesi halinde de mahkemeden karar alması gerektiği, davacının bilgi almak için genel kurula ya da mahkemeye başvurduğu yönünde bir iddiasının da bulunmadığı, ortağın bilgi almak için her seferinde genel kurula ve mahkemeye başvurmak zorunda kalması halinde bu durumun şirketten çıkma talebi için haklı sebep oluşturabileceği, bu aşamada ise davacının şirket faaliyetlerinden bilgi sahibi olmaması yönündeki iddiasının ortaklıktan çıkma açısından haklı bir sebep olarak görülmediği, diğer iddiası yönünden ise, davalı şirketin kötü yönetildiği hususunda bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede son yedi yıl içinde sadece iki yıl şirketin zarar ettiği, diğer yıllarda ise kâr ettiği, kaldı ki şirketin zarar etmesinin de başlı başına ortaklıktan çıkma nedeni teşkil etmeyeceği, 6102 sayılı Kanun’un 638 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince haklı sebepleri ispatlayamamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 6102 sayılı Kanun’un 614 üncü maddesi uyarınca kendisine şirketin iş ve hesapları hakkında bilgi verilmesi ve bilahare şirket genel kurulunun toplanması için ihtarnameyi keşide ettiğini, şirket müdürü …in 08.05.2018 tarihli ihtarnamesi ile şirket bilgisayarlarının Nisan 2018 sonrasında çökertildiğini iddia ederek yanıt vermemelerinin mücbir sebep dolayısıyla olduğunu, şirket kârından yararlanmasının engellendiğini, şirketin bilgisayarının çöktüğü ve muhasebe kayıtlarına ulaşılamadığı bu konuda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu bilgisinin dahi yapılan araştırmalar sonucu öğrenildiğini, şirketin Ticaret Müdürlüğüne bildirilen adresinden ayrılarak yeni bir adrese taşınması hakkında da davacıya hiçbir bilgi vermediğini, davalı şirkete yapılacak tebligatlar ancak 3185 sayılı Tebligat Kanunu’nun (3185 sayılı Kanun) 35 inci maddesi hükümlerine göre yapılabildiğini, şirketin fiilen çalışıp çalışmadığını, adresi, şirket envanterine kayıtlı malların yerleri, vergi yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediği hakkında bilgi verilmediğini, müvekkili ile şirket arasındaki ortaklık ilişkisini zayıflamasına bu nedenle ortaklık ilişkisinden haklı sebeple çıkma talebinin gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin şirket zarar etmediği için kötü yönetilmediği yönünde hüküm kurduğunu, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, limited şirketlerde müdürlerin özen yükümlülüğü olduğunu, özen yükümlülüğünün 6102 sayılı Kanun’un 626 ncı maddesinin birinci fıkrasının f bendinde düzenlenmiş olup, söz konusu madde uyarınca müdürlerin görevlerini ifa ederken tüm özeni göstermeleri gerektiğini, özen yükümlülüğünün objektif esaslar göz önüne alınarak belirleneceğini, bir sermaye şirketi türü olan limited şirketin 6102 sayılı Kanunun 533 üncü maddesi uyarınca şirketin sağlayacağı kazançtan yararlanmak amacı ile ortak olunacağını, davalı limited şirketin uzun süre boyunca kâr dağıtımı yapmadığını, bu hususun da şirketin amacından saptığını ve kötü yönetildiğini gösterdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ortaklıktan çıkmasına haklı neden olarak 6102 sayılı Kanun’un 614 üncü maddesine dayanmış ise de bilgi alma hususunda genel kurulu toplantıya çağırarak bu talebine karşılık bulamaması sonucunda mahkemeye başvurduğuna dair bir delil sunmadığı, bu hususta tüm hukuki yolları tükettiğini ispatlayamadığı, şirketin kötü yönetildiğine dair iddia hususunda ise bilirkişi heyetinden alınan denetim ve hüküm kurmaya elverişli raporda da belirtildiği üzere, şirketin son 7 yıl içinde sadece iki yıl zarar ettiği, diğer yıllar kar ettiğinin tespit edildiği göz önüne alındığında davacının haklı sebebi ispatlayamadığı, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasını gerektirir her hangi bir somut olay yada uyuşmazlığın ortaya konulup kanıtlanamadığı ve haklı sebep kriterinin yerine getirilmediği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, limited şirket ortaklığından çıkarılması ile ayrılma akçesi istemine ilişkin olup, limited şirket ortaklığından çıkmak için gerekli haklı sebeplerin oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 331, 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 614, 638’inci maddeleri,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.