Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/6421 E. 2023/1765 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6421
KARAR NO : 2023/1765
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/369 Esas, 2019/1316 Karar
DAVA TARİHİ : 24.06.2014
HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 21.03.2023 günü tebliğata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, takibe konu 50.000,00 TL bedelli çekin dava dışı… tarafından müvekkili adına cirolandığını, davacının çeki takasa verdiğini, çekin gününden bir gün önce müvekkiline borçlu olan…’in müvekkilini arayarak çeki yazdırmamasını, yerine senet vereceğini söylediğini, müvekkilinin de çeki takastan iade alıp…’e verdiğini, yerine bir kısım senetleri aldığını, ancak müvekkilinin çeki geri verirken cirosunu iptal etmeyi unuttuğunu, üzerinden bir yıl geçtikten sonra dava konusu takibe ilişkin ödeme emrinin tebliğ edildiğini, yapılan tetkikte 21.04.2013 olan keşide tarihinin 21.01.2014 olarak değiştirildiğinin görüldüğünü, keşidecinin düzeltmeyi kendisinin yapmadığını söylediğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, haksız takipten dolayı %20 oranından aşağı olmamak üzere tazminatın tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacının da cirosu bulunan çeki süresinde bankaya ibraz ettiğini, karşılığının bulunmadığını, cironun iptalinin unutulmasının davacının borçluluğunu ortadan kaldırmayacağını, müvekkilinin çekte herhangi bir tahrifat yapmadığını savunarak davanın reddini, %20 oranından az olmamak üzere tazminatın tahsilini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemenin 01.12.2015 tarih, 2014/1093 E. ve 2015/812 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Birinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 22.02.2017 tarih, 2016/7146 E. ve 2017/1376 K. sayılı kararıyla ibrazdan sonra keşideci tarafından tekrar çekin ciro yoluyla davalıya devri nedeniyle davacının söz konusu çek bedelinden sorumlu tutulamayacağı, davalının bu çek nedeniyle keşideci dışındaki diğer borçlulardan alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 24.10.2017 tarih, 2017/495 E. ve 2017/790 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne, çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20 kötü niyet tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 21.03.2019 tarih, 2018/1600 E. ve 2019/1926 K. sayılı kararıyla davalı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilmiş, hangi gerekçe ile kötüniyetli olduğu hususunda mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeden davalının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulması yerinde görülmeyerek karar bozulmuştur.

E. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu çekin davacı tarafından yetkili hamil olarak takas yoluyla ibraz edildiği, ibrazdan sonra geri alınıp keşideciye geri verildiği, keşide tarihinin ibrazdan sonra düzeltilmesinden sonra keşideci tarafından ciro edilerek davalı hamile verildiği, davalının bu çek nedeniyle keşideci dışındakilerden alacak talebinde bulunamayacağından takipte kötü niyetli olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının, dava dilekçesinde çekteki parafların keşideciye ait olmadığını ikrar ettiğini, bu beyan doğrultusunda keşidecinin dinlenip ciro ve parafların kendisine ait olup olmadığının açığa çıkarılması gerektiğini, davacının beyanlarına rağmen cironun keşideciye ait olduğunun kabul edilerek hüküm kurulmasının eksik incelemeye dayandığını, çekin ibrazdan sonra keşideciye dönmediğini, keşideci adına sahte imza atıldığını, müvekkilinin çeki ciranta…’ten teslim aldığını, davalının da beyanına göre takastan alınan çekin…’e verildiğini, müvekkilinin düzeltmenin takastan önce ya da sonra olduğunu bilemeyeceğini, kötüniyetli hiçbir işleminin bulunmadığını, aleyhine kötüniyet tazminatı, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
1. Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.