Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/6400 E. 2023/1787 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6400
KARAR NO : 2023/1787
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2017/2289 Esas, 2021/1372 Karar
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/852 E., 2016/954 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 21.03.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av…….ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin edimlerini tam olarak yerine getirdiğini, ciro hedeflerine ulaşması sonucunda pirimle ödüllendirildiğini, ancak davalının 11.02.2014 tarihli yazıyla sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu, haksız fesih nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi yönden zarara uğradığını belirterek sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile belirsiz alacak davası olarak 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 1 Ocak 2013-31 Aralık 2013 dönemi için bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davacının yeteri kadar satış elemanı, araç, iş yeri, depo alanı ve satış yeri oluşturmakla yükümlü kılındığı, yine davacının müşteri ile ilgili aksiyonlarını davalıya bildirmekle yükümlü olduğu, satış raporlarını davalıyla paylaşması gerektiğini, yıllık ve üç aylık satış planları hazırlayıp davalıya iletmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili ile rekabet etmeyeceğini, davalının direk satış yaptığı müşterilere satış yapmayacağı ve yaptırmayacağını kabul ve taahhüt ettiğini, davacının belirtilen bu edimlerine aykırı hareket etmesi, mali vecibelerini zamanında ikmal etmemesi, haksız rekabette bulunması halinde sözleşmenin feshedileceğini kabul ettiğini, taraflar arasındaki 1 Ocak 2013 tarihli sözleşmeyle önceki sözleşmelerin iptal edildiğini, buna rağmen davalının 1 Ocak 2013 ila 11 şubat 2014 arasında kendisinin de aynı çatı altında olduğu dava dışı şirketlerle faaliyetlerine devam ettiğini, bölge sınırlaması, rekabet etmeme kuralları, başka firmaya ait benzer ürünlerin alımı ve pazarlanması kurallarının ihlal edildiğini, müvekkilinin çıkarlarının gözardı edildiğini, davalının ürettiği kimyasalların muadili üretilerek veya satın alınarak satışının yapıldığını, davacının satış bölgesinde yeteri kadar satış elemanı, araç, iş yeri, depo alanı ve satış yeri oluşturmadığını, kendi faaliyetleri ve müşterileriyle ilgili aksiyonları davalıya bildirmediğini, satış raporlarını paylaşmadığını, bu ihlallerin ciroya da yansıdığını, 2013 yılındaki cironun 2012’ye göre düştüğünü bildirerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafından davacı grup şirketlerinin aynı kimyasal ürünleri sattığının kanıtlandığı, dava dışı şirketlerin kataloglarının bu hususu teyit ettiği, davalının, karşı tarafın sözleşmenin 3 ve 4 üncü bentlerindeki sorumluluğunu yerine getirmediği şeklindeki savunmalarına davacının karşı çıkmadığı, bu konuda delil ve belge sunmadığı, sözleşmedeki yükümlerine uygun olarak belirtilen bilgileri davalıyla paylaşmadığı, bu durumun bilirkişi raporuyla da tespit edildiği, dolayısıyla yeniden rapor almaya gerek görülmediği, davalının sözleşmeyi feshinde haklı olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama sırasında davalı tarafça müvekkiline tebliğ edilmeyen, kesin süresinden sonra ibraz edilen ve muvafakatin olmadığı belgelerin bilirkişi incelemelerinde değerlendirmeye alındığını, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, davalı ile diğer grup şirketlerinin ticari ilişkisinin uzun süredir devam ettiğini, davalının sunduğu delillerin bir kısmının davacı ile ilgili olmadığını, haksız rekabete ilişkin yeterli delil sunulamadığını, bilirkişi raporunun eksik olduğunu, davalının fesihte kötüniyetli olduğunu, belirterek bozma talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı şirketle aynı yerde faaliyet gösteren ve yönetim kurulu üyeleri ve imza yetkililerinin ayrı veya bir kısmı aynı olan bu nedenle de davacı ile grup şirket olarak değerlendirilen Farben Deri Tekstil Konfeksiyon… A.Ş, Helsa Kimyasal Maddeler Ltd. Şti, Alpine Kimya Ticaret. A.Ş., Mepan Dış Ticaret A.Ş. ve Politek Kimya San ve Tic. A.Ş’nin sözleşmeye konu ürünleri üreterek pazarlandığı, davacının kendisine tanınan bölge dışında da davalı şirkete ait ürünleri satarak sözleşmeyi ihlal ettiği, davacı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.