YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6379
KARAR NO : 2023/815
KARAR TARİHİ : 13.02.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1177 Esas, 2021/1368 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/663 E., 2021/126 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, borçluların sözleşme gereği hazırlanıp kesinleşen ödeme planına aykırı hareket ettiğini ve finansal kiralama taksitlerini ödemede temerrüde düştüğünü, bu nedenle davalıya ödeme ve fesih ihtarının keşide edildiğini, ihtara rağmen borçlunun borcunu ödemediğini, kanun ve sözleşme gereği kira alacaklarının muaccel hale geldiğini, sözleşmenin feshi nedeniyle İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/782 D.İş sayılı dosyası ile kiralanan malların davacıya teslimi için ihtiyati tedbir kararı alındığını, vadesi gelen kira borçları için ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1139 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararı ile borçlular hakkında İstanbul 6. İcra Dairesinin 2017/23895 E. sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalının takibe itiraz ederek takibin durduğunu, anılan icra dosyasında diğer borçlular Egeli ve Egeli & Co Finansal Yatırımlar A.Ş.’nin yapmış olduğu itirazlar nedeniyle İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1116 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını ileri sürerek davanın öncelikle İstanbul 10 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1116 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalının İstanbul 6. İcra Dairesinin 2017/23895 E. sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu olayda davacı şirketin finansal kiralama sözleşmesine konu malı yani yatı hiçbir zaman ne kiracı firmaya ne de müteselsil kefillere teslim etmediğini, dolayısıyla yatın zilyetliğini kiracıya bırakmadığını, bu hususun kiracı şirket yetkilisi … tarafından gönderilen ihtarnamede açıkça bildirildiğini, huzurdaki davaya esas 06.03.2015 tarihli sözleşmeye konu teknenin teslimi konusunda davalılardan …’nin, … ile defalarca görüştüğünü, hatta teslimin süresinin uzaması sebebiyle …’nin, kendisine devir edildiği eski teknenin, yenisi teslim edilinceye kadar davalıda kalmasına izin verilerek davalının güveninin artmasını sağladığını, ancak davalıyı oyalamaya devam ettiğini, akabinde de …’nin yurt dışına kaçtığının öğrenildiğini sözleşme konusu yatın hiçbir zaman davalıya teslim edilmediğini, davalıların hiçbir zaman yatın zilyedi olmadıklarını ve davacı şirketin malın zilyetliğini kiracıya devretme borcunu ifa etmediğini, teslim gerçekleşmeden bedelin talep edilmesinin haksı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin 2017/1116 E. sayılı dosyasındaki yargılama esnasında 11.12.2019 tarihli celsesinin 3 no.lu bendinde bu davaya yönelik davacı tarafça maktu harç yatırıldığı, oysa davanın nispi harca tabi olduğu, her ne kadar temlik alan varlık yönetim şirketleri harçtan muaf ise de dava tarihi itibariyle davacının Ak Finansal Kiralama A.Ş. olduğu ve nispi harca tabi olduğu, ayrıca temlik alan şirketin ancak temlik eden şirkete ait haklara sahip olduğu, bu bağlamda temlik alan şirket tarafından da harç eksikliğinin giderilmesi gerektiği anlaşıldığından, birleşen dosyadaki dava değeri 4.597.287,06 TL üzerinden harcı yatırması için davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verildiği, verilen süre içerisinde harcın yatırılmaması nedeniyle 08.07.2020 tarihli celsesinde Harçlar Kanunu 30 ve 32 nci maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve işlemden kaldırılan 08.07.2020 tarihinden bugüne kadar harç tamamlanarak dosya işleme konulmadığından 6100 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin beşinci fıkrsası gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; temlik eden Ak Finansal Kiralama A.Ş. ile Aegean Marine Investment Ltd. arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesinin borçlularına yöneltilen itirazın iptali davalarının aynı ödeme emrinden doğduğu, eldeki davada eksik görülen harcın davaların birleşmesi ile önceki tarihli 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1116 E. sayılı dosyasına yatırılan 55.523,77 TL ve İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2017/23895 E. sayılı dosyasına yatırılan 22.986,44 TL peşin harçtan mahsup edilmesi gerektiği, harç eksikliği nedeniyle davanın açılmamış sayılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğunu, harç eksikliğinin temlik işleminden önce tamamlanması gereken dava şartı olarak kabul edilse dahi müvekkili Met-Ay Varlık Yönetimi Şirketinin her türlü harçtan muaf olduğunu, temlik ile Ak Finansal Kiralama A.Ş.’nin takip yetkisinin sona erdiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı AK Finansal Kiralama A.Ş. tarafından, Egeli&CO Finansal Yatırımlar A.Ş. ve … aleyhine 2017/1116 E. sayılı itirazın iptali davası açıldığı, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.03.2018 tarih, 2018/250 E. ve 2018/243 K. sayılı kararıyla İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1116 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, birleştirme kararından sonra 2017/1116 E. sayılı dosyada yapılan yargılamada, 11.12.2019 tarihli 3 numaralı ara kararı ile birleşen dava yönünden nispi harcın yatırılması için, davacı vekiline 6100 sayılı Kanun’un 30 ve 32 nci maddeleri gereğince kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde harcın yatırılmaması halinde dosyanın 6100 sayılı Kanun’un 150 inci maddesi gereğince işlemden kaldırılacağının duruşmada hazır bulunan temlik alan davacı vekiline ihtar olunduğu, 08.07.2020 tarihli duruşmada davanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 18.11.2020 tarihli ara karar ile birleşen davanın tefrikine karar verilerek, mahkemenin 2020/663 E. kaydedilerek 17.02.2021 tarihli kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı vekili dava açarken icra veznesine yatırılan 22.986,44 TL peşin harcın ve diğer borçlular hakkında İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1116 E. sayılı dosyasına yatırılan 55.523,77 TL harcın mahsubunun talep etmek suretiyle davayı açtığı, Ak Finansal Kiralama A.Ş. ve temlik alan Met-Ay Varlık Yönetimi şirketi harçtan muaf olmayıp 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun(492 sayılı Kanun) 123 üncü maddesinin son fıkrasındaki harç istisnasının yurt dışından alınacak kredilerin geri dönüşümü ile ilgili işlemlerle sınırlı olmak üzere uygulandığı, davacı alacaklının icra müdürlüğünde yatırdığı nispi harç, diğer borçlular hakkında açılan itirazın iptali davasında yatırılacak peşin harçtan mahsup edildiği, bu nedenle temlik alan davacı şirketin diğer davalılar hakkında açtığı davada yatırmış olduğu harcın ve icra müdürlüğünde yatırdığı harcın mahsubu ile yatırılması gereken harcın kalmadığına yönelik istinaf isteminin yerinde görülmediği, bu nedenle Mahkemece nispi harç yatırılmadığından işlemden kaldırma kararı ile, 6100 sayılı Kanun’un 150 inci madde gereğince üç ay içerisinde yenileme yapılmadığından açılmamış sayılmasına kararının usule uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde temyize başvurulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının harçtan muaf olup olmadığı ve birleşen davanın da aynı sözleşmeye dayanması nedeniyle birleşen davaya yatırılan harç ile icra müdürlüğüne yatırılan harçlardan nispi harcın tahsili ile davaya devam edilip edilemeyeceği hususları uyuşmazlık konusudur.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371,125/2 ile 150 inci maddeleri, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun (492 sayılı Kanun)123, 30 ve 32 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı … harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacı …Ş.’ye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 5411 sayılı Bankacılık Yasası’nın 143/6 maddesinde “…varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemler ve bununla ilgili olarak düzenlenen kağıtlar, kuruluş işlemleri de dahil olmak üzere kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince … 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre ödenecek harçlardan … müstesna” olduğu düzenlenmiş,
Temyiz aşamasında yürürlüğe giren ve 26.10.2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7338 sayılı Yasanın 58 maddesi ile de 5411 sayılı Yasanın 143/6 maddesinde yer alan “kuruluş işlemleri de dahil olmak üzere kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince” ibaresi madde metninden çıkarılmak suretiyle artık varlık yönetim şirketleri daimi olarak 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre ödenecek harçlardan istisna edilmiştir.
Eldeki dava Ak Finansal Kiralama A.Ş. tarafından 15.03.2018 tarihinde maktu harç yatırılmak suretiyle açılmış olup yargılama sırasında davacı alacağı, Beyoğlu 14. Noterliğinin 01.10.2019 tarih ve 4733 yevmiye no.lu temlik sözleşmesi ile Met-Ay Yönetim A.Ş.’ye temlik edilmiş, bu aşamadan sonra yargılamaya varlık yönetim şirketi tarafından devam edilmiştir.
Varlık yönetim şirketi 2017 yılında kurulmuş olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 5411 sayılı Yasanın 143/6 maddesi hükmüne göre, temlik tarihi itibariyle henüz beş yıllık süre geçmediğinden, varlık yönetim şirketi 492 sayılı Harçlar Yasası’nda öngörülen her türlü harçtan müstesnadır.
Dairemiz yerleşik uygulaması da, 7338 sayılı yasa öncesi dönemde, varlık yönetim şirketlerinin kuruluşundan itibaren 5 yıl süre ile yargı harçlarından müstesna olduğu yönündedir.
5411 sayılı Yasanın 143/6 maddesi açık hükmü ile yargılama sırasında alacağı HMK 125 maddesine göre temlik alan varlık yönetim şirketinin yargı harçlarından istisna kılınmış olmasına rağmen, yasa hükmünün yanılgılı değerlendirilmesi sonucu eksik peşin harcın tamamlatılmasının istenmesi, harcın tamamlanmaması üzerine HMK 150 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılması ve yasal 3 aylık süre sonunda da yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.
Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı vaki istinaf kanun yolu isteminin Bölge Adliye Mahkemesince kabulüne karar verilmesi gerekirken istinaf başvurusunun esastan reddi kararının onanması yönünde tezahür eden çoğunluk görüşüne açıklanan yasal nedenlerle katılamıyorum.