Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/6319 E. 2023/1775 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6319
KARAR NO : 2023/1775
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1313 Esas, 2021/714 Karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi (Denizcilik ve İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2018/51 E., 2018/491 K.
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/169 E., 2018/42 K.
HÜKÜM : Esastan ret

Taraflar arasındaki asıl dava itirazın iptali, birleşen dava menfi tespit istemli olup yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak asıl davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 21.03.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp, hazır bulunan asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilleri Av……. vekili … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı Aqua Activity Holding SA ile davalılar arasındaki ticari ilişki sebebiyle davalı Foxtrot Shipping Co’nun donatanı olduğu 8972261 IMO nolu M/V Aleksandr Antonov gemisine yağ, yakıt, kumanya, acente masrafları ve gemi adamı ücretleri ile ilgili masraflar yapıldığını, söz konusu masrafların ödenmemesinin ardından taraflar arasında 14.04.2016 tarihinde borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesi akdedildiğini, işbu davaya konu gemi ve dava dışı başka gemilere sağlanan hizmetler çerçevesinde imzalanan sözleşmenin toplam bedeli olan 1.007.117,08 usd’nin 01.05.2016 tarihinde ödenmesi konusunda mutabık kalındığını ancak borcun belirlenen vadelerde ödenmediğini, müvekkili şirket ile dava dışı Aqua Activity Holding SA arasında imzalanan temlikname uyarınca müvekkilinin borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinden doğan tüm haklara halef olduğunu, bu kapsamda gemi adamlarına ödenen ücretlerle ilgili 136.799 usd asıl alacak ile sözleşmenin 6.2. maddesinde yer alan faiz şartına göre tespit edilen 42.153,09 usd işlemiş faiz alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların kötü niyetli olarak borca itiraz etmeleri üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, davalıların takibe itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Foxtrot Shipping Co’nun Aleksandr Antonov gemisinin donatanı olduğunu, müvekkilinin donatma iştirakinde bulunan ve aralarında Aleksandr Antonov gemisinin de bulunduğu bir kısım gemilerini davadışı Sail Trade Ltd’.ye çıplak kira sözleşmesi ile kiraya verdiğini, bu kapsamda Sail Trade Ltd.’in gemi işletme müteahhidi sıfatına haiz olduğunu, Aleksandr Antonov gemisinin çarter parti sözleşmeleri uyarınca davalı … şirketinin aracılık brokerlik yaptığı davadışı Aqua Activity Holding SA ‘nın taşıyan sıfatına haiz olduğu yüklerin toplam beş seferde deniz yolu ile taşınması işinin tamamlanarak müvekkilinin navlun alacağına hak kazandığını, taraflar arasındaki çarter parti sözleşmelerine göre müvekkili donatana 612.913,41 usd navlun ücreti ödenmesi gerektiğini, ancak davadışı taşıtan Aqua Activity Holding SA tarafından navlun ücretine mahsup edilmek üzere gemi adamlarına toplam 132.128,00 usd ödeme yaptığını, kalan kısmın ise bugüne kadar ödenmediğini, ancak Aqua Activity Holding SA’nın gemi adamlarına yaptığı ücret ödemesinin gerekçesini açıklaması gerektiğini, müvekkili şirketin geminin kayıtlı maliki olup gemiyi çıplak kira sözleşmesi ile kiraya verdiğinden takip borcundan sorumlu olamayacağını, alacağın ihtilaflı ve dava konusu olması, gemi alacaklısı yada deniz alacaklısı olmaması nedeniyle Optimal Denizcilik şirketinin Aleksandr Antonov isimli gemi üzerinde ihtiyati haciz talep etme hakkının bulunmadığı yönünde ihtiyati tedbir kararı verilerek müvekkilinin icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davalının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın gemi alacağı yada deniz alacağı hakkı olmadığından mahkemenin görevsiz olduğunu, gemi alacağı ve deniz alacağı haklarının üçüncü kişilere geçmesi için ifada bulunan üçüncü kişinin gemi üzerinde mülkiyet hakkının yahut başka bir ayni hakkının bulunması yada müvekkili şirketin borcun ifasından önce alacaklıya bu hususu bildirmesi gerektiği, dosya kapsamında ise bu yönde bir delilin bulunmadığı, kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için gemi adamı maaşlarının dava dışı Aqua Activity tarafından ödendiği varsayılsa bile gemi adamlarının maaşının üçüncü kişi tarafından ödenmesi halinde ödemede bulunan üçüncü kişiye kendiliğinden bir halefiyet sıfatı kazandırmayacağı, gemi adamlarına tanınan rehin hakkının da ödemede bulunan üçüncü kişiye temlik edildiği sonucunun doğmayacağı, öte yandan 14.04.2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinin müvekkili açısından bağlayıcılığının bulunmadığını, sözleşmede müvekkili şirketin imzasının yer almadığını, müvekkilinin gemisini çıplak olarak yani gemi adamları ile donatmaksızın kiraya vermiş olması nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalılardan Ilgar Basirov davaya cevap vermemiştir.

3.Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının icra takibine itiraz etmiş olması ve takibin bu nedenle durdurulması nedeniyle menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davadışı Aqua Activity Holding SA’nın sözleşmeden doğan tüm haklarını müvekkiline temlik ettiğini, temlik alınan alacaklar nedeniyle icra takibi başlatıldığını, alacağın devrinin sebepten soyut bir işlem olduğunu, devrin geçerli olması için herhangi bir sebebin varlığı şartı aranmayacağını, bu nedenle sözleşme konusu tüm hak ve borçların temlikname ile müvekkiline geçtiğinin kabulü gerektiğini, davacının söz konusu borçtan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra takibine konu alacağın geminin kayıtlı maliki Foxtrot Shipping Co. tarafından çıplak olarak kiraya verildikten sonra geminin işletilmesi sırasında dava dışı Aqua Activity tarafından gemi adamlarına ödenen ücret alacağından kaynaklandığı, takip alacaklısı davacının gemi adamı ücret alacakları ile ilgili alacak hakkını Aqua Activity’den temlik aldıktan sonra icra takibi başlattığı, ancak gemisini çıplak kira sözleşmesi ile kiraya veren gemi maliki Foxtrot Shipping Co.’nun (takip borçlusu ve asıl dosya davalısı) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 1127 nci maddesine göre takibe konu alacaktan sorumlu tutulamayacağı, öte yandan borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinde Foxtrot Shipping Co.’nun kaşesi bulunmakla birlikte kaşe üzerinde imzanın yer almadığı anlaşıldığından söz konusu sözleşmenin Foxtrot Shipping Co.’yu bağlamayacağı ve Foxtrot Shipping yönünden aleyhe delil oluşturamayacağı, takibe itirazın haklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, davacı tarafından başlatılan icra takibine takip borçlusu Foxtrot Shipping Co. tarafından süresi içerisinde itiraz edildiği, itiraz nedeniyle takibin durdurulduğu anlaşılmış olup, alacaklının itirazın giderilmesini sağlamadan duran takip nedeniyle Foxtrot Shipping Co.’dan hak talep etmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle Foxtrot Shipping Co.’nun söz konusu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle menfi tespit davası açmakta herhangi bir hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı Aqua Activity Holding SA.’nın kiracı Kent Shipping’e vermiş olduğu hizmetlere karşılık hem deniz alacağı hem gemi alacağı hakkı kazandığını, müvekkili şirketin de 6102 sayılı Kanun’un 1325 inci maddesi mucibince kanuni halef sıfatını kazandığını, çıplak gemi kira sözleşmesi nezdinde müvekkilinin kiracıya başvurma gibi bir zorunluluğu olmadığını, gemi adamları ücretlerinin kim tarafından karşılanacağı kiracı ve kiraya verenin iç ilişkisini ilgilendirmekte olduğunu, müvekkili şirket kanuni hakkı kapsamında her iki taraftan da talepte bulunma hakkına sahip olduğunu, davaya konu alacaktan donatan olarak sorumluluğu bulunan davalının 6102 sayılı Kanun’un amir hükümleri uyarınca kiraya veren sıfatı ile de sorumluluğu bulunduğunu, borcun yapılandırılması sözleşmesinde imza bulunmaması, borcun varlığına ilişkin diğer tüm delilleri ortadan kaldırmayacağını, ödemelere ilişkin faturalar dosyaya sunulduğu ve mürettebat maaş ödemesi olarak ödendiğinin açıkça belirtildiği, yerel mahkemenin bu faturaları değerlendirmeden yalnızca borcun yapılandırılması sözleşmesini dayanak göstererek davayı reddetmesinin hukuka açık aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekilinin asıl dava yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek asıl davaya ilişkin olarak verilen kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davadışı Aqua Activitiy Holding SA.’nın tarafı olduğu borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesine dayanan ve davacıya temlik edilen, davalı donatan Foxtrot Shipping Co.’nun maliki olduğu Aleksandr Antonov isimli geminin gemi adamlarına ödenen ücret alacağının kanuni halef sıfatıyla davacıya gemi alacağı ve deniz alacağı hakkı kazandırıp kazandırmadığına ve davalı donatan ve malik Foxtrot Shipping Co.’ya takip başlatmasında haklı olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6102 sayılı Kanun’un 1320, 1321, 1325 ve 1377 nci maddeleri ile gemi kira sözleşmelerine ilişkin 1119 uncu madde ve devamı hükümleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre asıl davada davacı vekilinin asıl davaya ilişkin olarak aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Asıl dava, gemi alacaklarını konu edinen borç tasfiye sözleşmesi kapsamında devir/intikal eden alacağın tahsili istemiyle temlik alan Optimal Denizcilik Taşımacılık Ltd. Şti. tarafından yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince gemisini çıplak kira sözleşmesi ile kiraya veren gemi maliki Foxtrot Shipping Co.’nun (takip borçlusu ve asıl dosya davalısı) 6102 sayılı Kanun’un 1127 nci maddesine göre takibe konu alacaktan sorumlu tutulamayacağı, öte yandan borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinde Foxtrot Shipping Co.’nun kaşesi bulunmakla birlikte kaşe üzerinde imzanın yer almadığı gerekçesiyle davanın reddine, Bölge Adliye Mahkemesince de davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Takibe konu alacak 14.04.2016 tarihli borç tasfiye sözleşmesi kapsamındaki borcu ödeyen taşıtan sıfatına sahip Aqua Activity Holdıng S.A. tarafından davacıya temlik edilmiştir. Sözleşme kapsamında bir kısım gemi adamlarının alacakları da yer almaktadır.

Geminin işletilmesi ile ilgili bir durum sebebiyle, 6102 sayılı Kanun’un 1320 nci maddesinde sayılan gemi alacaklarından birinin doğması ile birlikte gemi alacaklısı hakkı da kanun gereği kendiliğinden doğar. Gemi adamlarının ücretleri de bu kapsamda alacaklısına gemi alacaklısı hakkı verir. Gemi alacaklısı hakkının asıl konusu geminin kendisidir. Gemi alacakları aynı zamanda 1321 inci madde ile kanuni rehin hakkı ile teminat altına alınmıştır. Tanınan kanuni rehin hakkı ancak gemi alacağının doğumuna neden olan gemi üzerinde ileri sürülebilir. Somut olayda da, temlik konusu alacakların bir kısmı da 6102 sayılı Kanun’un 1320 nci maddesi kapsamında gemi alacağı olup aynı Kanun’un 1321 inci maddesi ve devamı hükümleriyle kanuni rehinle teminat altına alınmıştır. Nitekim 6102 sayılı Kanun’un 1325 inci maddesi ile de gemi alacağının devri veya intikali ile bu alacağın verdiği kanuni rehin hakkının da devredilmiş veya intikal etmiş sayılacağı öngörülmüştür. Maddenin gerekçesinde de fer’î nitelik taşıyan rehin hakkının, kendisi için tesis edildiği alacak hakkına bağlılığı ilkesini kabul eden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu esaslarıyla uyum sağlanması için işbu hükmün getirildiği belirtilmiştir.

O halde bu hüküm uyarınca tanınan kanuni rehin hakkı alacağı takip edeceğinden geminin maliki ve donatanı sıfatıyla davalı şirketin de davacının temlik aldığı alacaklardan sorumlu olduğunun kabulü gerekir.

3.Ayrıca, 14.04.2016 tarihli borç tasfiye sözleşmesinde davalılardan Ilgar Basırov’un da müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla imzasının bulunduğu, icra takibine itirazında Ilgar Basırov tarafından imzanın da inkâr edilmediği görülmüş, ancak mahkemece bu davalının sorumluluğu yönünden olumlu yada olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı gibi gerekçesi açıklanmasızın davanın reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır.

4.Hâl böyle olunca temlik edilen ve gemi alacaklarına konu olabilecek alacağın miktarı belirlenerek her iki davalının sorumluluğu hususunda ayrı ayrı değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle asıl davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Asıl davada davacı vekilinin asıl davaya ilişkin olarak bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan asıl davada, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. Asıl dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.