YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6318
KARAR NO : 2023/1786
KARAR TARİHİ : 23.03.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/818 Esas, 2021/961 Karar
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/1025 E. – 2021/213 K.
Taraflar arasındaki teminat mektubunun iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 21.03.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ….. ile davalı vekili Av…… dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile aralarındaki 29.05.2017 tarihli sözleşme yükümlülüklerinin eksiksiz yerine getirildiğini bu nedenle sözleşme teminatı olarak davalıya verilen 373.370,80 Amerikan doları tutarındaki teminat mektubunun davalı tarafından davacıya fiilen iadesine veya hükmen iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesnde; davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğine yönelik iddiasının gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede ihtilafların çözümüne ilişkin tahkim şartı bulunduğunu bu nedenle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 116 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca tahkim itirazı nedeniyle uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülmesi gerektiğinden 6100 sayılı Kanun’un 413 üncü maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından verilen kararda tarafların sözleşmede serbest iradeleri ile belirledikleri şekilde uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi gerektiğinden davanın reddine karar verildiğini ancak sözleşmede düzenlenen tahkim kaydının bu uyuşmazlık bakımından geçerli olmadığını, doktrin görüşleri ve yerleşik uygulama hâlini almış Yargıtay içtihatları doğrultusunda, teminat mektubunun, sözleşmeden bağımsız bir garanti sözleşmesi niteliğinde olduğundan ve dava konusu uyuşmazlığın dayanağı teminat mektubu olduğundan, sözleşmede yer alan tahkim kaydının işbu dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulama alanı bulamayacağını, dava konusu uyuşmazlığın sözleşme kaynaklı olmayıp, garanti sözleşmesinin uygulamada en yaygın türü olan teminat mektubuna dayandığı ve lehtarın kötü niyetli olarak teminat mektubunu iade etmekten imtina etmesinin, garanti sözleşmesi kapsamında bir uyuşmazlık teşkil ettiğinin göz ardı edilerek hüküm kurulduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12 nci maddesinde alt sözleşmeden ve sonucu olarak ortaya çıkan ihtilafların çözümünde tahkime başvurulacağı düzenlenmiş olup, anılan düzenleme tarafları bağlayıcı olduğundan ve davalı süresinde tahkim itirazında bulunduğundan davacının istinaf sebepleri yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun davacıya iade koşullarının oluşup oluşmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği ve sözleşmedeki tahkim şartı hususlarından kaynaklıdır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.