YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6241
KARAR NO : 2023/1138
KARAR TARİHİ : 27.02.2023
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret
Taraflar arasındaki haksız rekabetin tespiti, men’i ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 117.960,00 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, 2007 yılında hem Türkiye hem de yurt dışı piyasasına sunmuş olduğu “Zen Çay Bardağı” isimli özgün ürününün, davalı şirket tarafından birebir kopya edilerek “glass4you.com, 6 Çay Bardağı, Tea Glasses” adı altında satışa sunduğunu, ihlale son verilmesi için davalıya ihtarname keşide edildiğini, davalı şirketin cevabi ihtarnamesinde ise ZEN ürününün ayırt ediciliğinin ve yeniliğinin bulunmadığını iddia ettiğini, oysa müvekkili şirket tarafından tasarlanan Zen çay bardağının, ayırt edici ve yenilikçi, hususi bir tasarım olduğunu, davalının müvekkili şirkete ait dava konusu üründen haksız biçimde yararlanmış olmasının haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalı yanın davaya konu fiilinin tespitine, haksız rekabetin men’ine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin bu nedenle uğradığı 5.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi zararın, TCMB avans kredi faizi ile birlikte tazminine, ayrıca hükmün kesinleşmesinden sonra Türkiye genelinde yayın yapan yüksek tirajlı bir gazetede üç gün süreyle ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tüm iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı adına kayıtlı tescilli bir tasarım bulunmadığını, bu nedenle de davacının davasına konu ettiği tasarımın yeni ve ayırt edici nitelik taşıdığından söz edilemeyeceğini, davacının, dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici nitelik taşıdığını iddia ettiği unsurların tamamının, gerek müvekkili, gerekse dava dışı üçüncü kişiler tarafından, Türkiye’de ve dünyada, davacının ürününü piyasa sürdüğünü iddia ettiği 2007 tarihinden çok önce piyasa sürülmüş olduğunu, bu nedenle dava konusu tasarımın, ayırt edicilik unsuru taşıdığından bahsetmenin mümkün olmadığını, dosyaya sunulan müvekkili şirkete ait 1989 ve 1996 tarihli kataloglardan da anlaşılacağı üzere, davacının 2007 yılına dayandırmak istediği hak sahipliği iddiasının hukuka aykırılığının ortaya çıktığını, yine dosyaya sunulan, dava dışı tasarımcı Faruk Malhan tarafından tasarlanıp, müvekkili firmaya ürettirilmiş olan bardak tasarımlarına ilişkin tasarım belgelerinden, resim çizim tarihinin 09.10.2006 tarihi olarak kaydedildiğinin açıkça görüleceğini, Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) nezdinde yapılan araştırmada, 15.02.2008 tarihli dava dışı Demirden Tasarım Mimarlık İnş. Tur. Tic. Ltd. Şti’ne ait 2008/00823 sayılı endüstriyel tasarım çoklu tescil belgesinin 1 numaralı “Çay Bardağı” adlı tasarımı incelendiğinde de, davacıya ait dava konusu tasarım üzerinde davacının herhangi bir hak sahipliği olmadığının tespit edilebildiğini, anılan tasarımın, dava dışı şirket tarafından 09.07.2007 tarihinde “tasdix” adlı yasal dijital tescil kurumu tarafından tescil edildiğini, davacının dava konusu tasarımın 12.07.2007 tarihinde dava dışı Koleksiyon Mobilya San. A.Ş tarafından da TPMK nezdinde 2007/03670 sayıyla tescil edilmiş ise de anılan çoklu tasarım belgesinin bahsi geçen çay bardağı tasarımlarına ilişkin 7,8,9 ve 10 numaralı tasarımların mahkeme kararı ile iptal edildiğini ve iptalin TPMK kayıtlarına geçtiğini, yani, davacının hak sahipliğini dayandırdığı Kasım 2007 tarihinden önce, 12.07.2007 tarihinde, tescil başvurusuna konu edilmiş olan tasarımların dahi mahkeme kararı ile hükümsüz kılınmışken, davacının Kasım 2007 tarihini esas alarak anılan tasarım üzerinde yenilik iddiasında bulunmasının kabul edilemeyeceğini, kaldı ki davacının hak sahipliği bulunduğu düşünülse dahi, ürünlerin çıplak halde değil, kartondan yapılmış ve üzerinde marka adı ve ambalajıyla satışa sunulduğunu, yerleşik içtihatlar uyarınca, tüketicilerin tanınmış markayı gördükleri durumda iltibas tehlikesinin doğmasının dahi mümkün olmadığı ilkesi göz önüne alınarak davacı aleyhine bir haksız rekabet eylemi sonucunun gerçekleşmediğinin kabulünün gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında alınan bilirkişi kök ve ek raporları uyarınca davacının tasarımının TPMK nezdinde tescil edilmiş bir endüstriyel tasarıma dayandırmadığından hareketle, uyuşmazlığa 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğini, ancak, davalı … davacının ürünleri arasında yapılan karşılaştırma sonucunda, cam bardaklarda hem cam teknoloji kalitesi, hem ambalaj kalitesi ve ölçülendirmeleri açısından farklılıklar gözlemlendiğini, cam bardakların nihai kullanıcı açısından standartlara uygun, fakat farklı kalite ve görüntüde olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle de davalı bakımından dürüstlük kuralına aykırı bir davranış ya da ticari bir uygulamanın bulunmadığını, 6102 sayılı Kanun’un 55 inci maddesinin birinci fıkrasının a bendinin 4 nolu hükmüne uygun bir haksız rekabet eyleminin olmadığı, dava konusu olan cam bardakların, teknik değerlendirmesi faydalı model, patent, marka vs. şeklinde değil, üretim tekniği ve ölçüleri olarak değerlendirildiğini, değerlendirme sonucu DIN EN dünya standartlarında ve TSE standartlarına göre cam teknolojisinde malzemelerin ölçü ve standartlarının açık olduğunu, bu nedenle de teknik olarak, dava konusu cam bardakların birbirine yakın ölçü ve ebatta olmasının standartların gereği olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunun gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından piyasaya sürülen çay bardağının müvekkili şirkete ait özgün zen çay bardağının birebir aynısı olduğunu, yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda “DIN EN dünya standartlarında ve TSE standartlarına göre cam teknolojisinde malzemenin ölçü ve standartlarının açık olduğunu, bu nedenle teknik olarak dava konusu cam bardakların birbirine yakın ölçü ve ebatta olmasının standartların gereği olduğu” ezcümle dava konusu ürünlerin aynı olmasının çay bardağı olmalarından kaynaklandığını ifade ettiği, hükme esas alınan bu görüşün hiçbir teknik ve yasal dayanağı bulunmadığını, müvekkili şirkete ait ürünün, kendi çaba ve emeğinin sonucu olarak ürettiği klasik çay bardaklarından farklı özgün, ayırt edici ve yenilikçi bir çay bardağı olduğunu, yerel mahkeme tarafından benimsenen görüşün kabul edilmesi halinde çay bardaklarının hiçbir surette tasarım ürünlerine konu edilemeyeceği anlayışının ortaya çıkacağını, tüm dünyada pek çok farklı tasarımda özgün çay bardağı mevcut ve müvekkili şirketin de çay bardağı bu özgün çay bardaklarından biri olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi beyanı asla kabul edilmeyeceği, standarta uygun olduğu halde kullanım amacı aynı olduğu halde, farklı tasarımlarda pek çok farklı cam bardak olduğu ve yasal unsurlarını taşıması kaydıyla bu bardakların iltibasa karşı korunduklarını, mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda DIN EN ve TSE standartlarına göre bardak ebatlarının ne olması gerektiğine dair hiç bir tespite yer verilmediğini, bilirkişi raporunda dayanaksız değerlendirmelerden bir diğeri dava konusu bardaklar arasındaki çap, derinlik ve taban kısımlarında farklılıklar bulunduğu yönündeki asılsız iddialar olduğunu, bilirkişilerce iki ürün arasındaki cam bardak ebatlarının ölçülerinde fark var iddiası sadece ve sadece bir milimetre civarında olduğu, eş söyleyişse, bilirkişi bir milimetrik bardak ağzı genişlik farkını ayır edicilik için yeterli gördüklerini, bilirkişilerin kabul ettiği değerlendirme doğrultusunda tüketiciler her iki bardak arasındaki bir milimetrik farkı görüp, ürünlerin birbirinden farklı olduklarını bir milimetrik fark sayesinde ayırt etmeleri gerektiğini, eğer milimetrik fark ayırt edicilik için yeterli ise, o halde sormak lazımdır ki anılan iki ürünün iltibas yaratıcı benzer olması için ebat ölçü farkının kaç milimetre olması gerektiğinin cevaplanması gerektiğini, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca huzurdaki davaya konu çay bardakları gibi ayniyet derecesinde benzerlik durumunda haksız rekabet hüküm ve sonuçlarının doğacağını kabul edildiğini, (Yargıtay 11. H.D: 2015/9702 E. 2016/5315 K. 11.05.2016 T., Yargıtay 11. H.D: 2003/11057 E. 2004/7032 K. 24.06.2004 T.) Dolayısıyla dava konusu ürünlerin ortalama bir tüketici tarafından karıştırılması olağan hatta beklenen bir durum olduğunu, yerleşik Yargıtay kararları uyarınca tasarımlar arasında kıyaslamanın tasarım uzmanı bilirkişiler tarafından yapılması gerektiğinin belirtildiği ve aksi durum bozma sebebi kabul edildiğini, (Yargıtay 15. HD 2014/14013 E. 2015/2524 K. 25/02/2015 T:) ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 14.10.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda, ürünler arasında farklılıklar gözlemlendiği, bu nedenle 6102 sayılı Kanun’un 55 inci maddesinin birinci fıkrasının a bendinin 4 nolu hükmüne uygun bir haksız rekabet eyleminin olmadığı sonucuna varıldığı, rapora itiraz ederek yeni bir heyetten yeni bir rapor alınmasını talep etmelerine rağmen mahkemece aynı heyetten ek rapor alındığını, davacıya ait “Zen Çay Bardağı” tasarımının yenilik unsurunu içerdiğini ve Kasım 2007’den bu yana piyasaya sunulduğunu, anonim çay bardaklarından çok farklı olduğunu, davalının eyleminin haksız rekabet oluşturduğu ve davanın konusunun haksız rekabet olduğunu, davalının ürünü olan “Glass4You Teaglasses” ın müvekkili şirkete ait “Zen” isimli çay bardağına iltibas yaratıcı derecede benzeyip benzemediği yönünden yapılan teknik incelemelerin yapılan objektif değerlendirmeler sonucu alınması gerektiğini, bilirkişi raporlarının objektif değerlendirmeler içermediğini, yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda “DIN EN dünya standartlarında ve TSE standartlarına göre cam teknolojisinde malzemenin ölçü ve standartlarının açık olduğunu, bu nedenle teknik olarak dava konusu cam bardakların birbirine yakın ölçü ve ebatta olmasının standartların gereği olduğu” ezcümle dava konusu ürünlerin aynı olmasının çay bardağı olmalarından kaynaklandığını ifade ettiği, hükme esas alınan bu görüşün hiçbir teknik ve yasal dayanağı bulunmadığını, DIN EN standartlarının ne olduğunun tespit edilemediğini, raporda bu hususa ilişkin teknik bilgi verilmediğini, bilirkişiler tarafından iddia olunduğu şekilde tüm çay bardaklarının kullanım amaçları gereği aynı boy ve ebatta olması gerekirse piyasada yer alan bardakları üretenlerin bu standartlardan bihaber olduğu hatta standartlara aykırı davrandığı gibi bir sonuç çıkacağını, müvekkiline ait tasarım ile davacının tasarımı arasındaki farklılıkların ayırt edilemediğini, davalının ürününü davacıdan daha önce piyasaya sunduğunu ispat edemediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıya ait Zen Çay Bardağı tasarımının davalının birebir aynısını üretip sattığı iddiasına dayanan haksız rekabetin tespiti, men’i ve maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.