Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/6205 E. 2023/887 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6205
KARAR NO : 2023/887
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketten 2949 ton 191.685,00 USD tutarında çimento satın alıp Mısır’a gönderdiğini; ancak bu çimentoların standartlara aykırı olduğu gerekçesi ile Mısır Hükümetince imha edildiğini, davalının sözleşmeye aykırı ve kullanım imkanı olmayan çimento satarak müvekkilini zarara uğrattığını, yapılan başvurulara rağmen yeniden çimento göndermediği gibi bedelini de iade etmediğini ileri sürerek davalıya ödenen 191.685,00 USD’nin faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından davacı şirkete 25.02.2011 tarihli fatura ile 2949 ton, 04.03.2011 tarihli fatura ile 2949 ton torbalı çimento satıldığını, davacının gönderdiği gemi ile birinci sevkiyatın 25.02.2011 tarihinde, ikinci sevkiyatın 08.03.2011 tarihinde yapıldığını, birinci sevkiyatdaki çimento kalitesinde sorun olduğunun ve Mısır makamlarınca kabul edilmediğinin davacı tarafından müvekkiline bildirildiğini, ikinci sevkiyatla ilgili herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, çimentonun kalitesinde sorun olmadığını gösteren belgelerle Mısır’daki ticari ateşe ile irtibata geçerek sorunun çözümünde davacıya yardımcı olmaya çalıştıklarını, gönderilen çimentonun ayıplı olmadığını, Süpervise Gözetme Etüt Kontrol Servisleri A.Ş. (SGS A.Ş.) tarafından gerekli belgelerin düzenlendiğini, alınan çimento numulerinin şahit olarak SGS A.Ş. ve imalatçıda bulunduğunu, çekişme halinde alınan numunenin en geç 3 ay içinde açtırılıp laboratuvar analizinin yaptırılması gerektiğini, 18.03.2011 tarihli e-posta ile bu durumun davacıya bildirildiğini, davacı tarafından herhangi bir girişimde bulunulmadığını, Mısır’a gönderdikleri teknik elemanın numune almasına izin verilmediğini, davacının iyi niyetli olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirket tarafından Mısır Hükümeti tarafından uluslararası gözetim yetkisi kabul edilen SGS A.Ş.’ye başvurularak maldan numune alınması ve Mısır Devleti tarafından zorunlu tutulan standartlara uygun olup olmadığının tespitinin istendiği, SGS A.Ş. tarafından yapılan laboratuvar analizleri sonucunda gönderilen malın Mısır Devletince talep edilen standartlara uygunluğunun tespit edilerek buna ilişkin belge düzenlendiği, davalı tarafından gönderilen çimentonun Mısır Devleti’nin yetkili makamları tarafından yaptırılan ikinci bir laboratuvar incelemesi sonucunda standartlara uygun olmadığının belirlenerek imha edildiği, davacı alıcının davalı satıcı aracılığıyla ya da doğrudan SGS A.Ş.’ye başvurarak şahit numunelerin açılmasına ve numunelerin incelenmesine yönelik bir talebi bulunmadığı, Mısır yetkili makamlarının işlemine dayalı olarak ayıp iddiasının ileri sürüldüğü, Mısır Devleti tarafından yapılan incelemenin akredite edilmiş bir laboratuvarda yapılıp yapılmadığının belirsiz olduğu, bu nedenle SGS A.Ş. tarafından yapılan incelemenin sonuçlarına itibar etmek gerektiği, malın niteliğinde taşıma sırasında meydana gelen bir sebeple değişme olabileceği ihtimalinde dahi satış FOB esasına göre yapıldığından davalının çimentoların gemiye yüklenmesi ile sorumluluğunun sona ereceği, davacı tarafından aksi iddia edilmiş ise de 09.02.2011 tarihli SGS A.Ş. raporunun çekişme konusu ürünle ilgili olduğu, şahit numune alınarak yüklenen çimentonun uluslararası uygunluğunun bu şekilde belirlendiği, Mısır yetkili makamlarınca ürünün hangi nedenle imha edildiğinin kesin olarak anlaşılamadığı, davalı satıcıdan kaynaklanan bir ayıp nedeniyle imha edildiğine ilişkin iddianın kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı bu nedenle davacının ayıp iddiası ve buna dayalı bedelin iadesi isteminin dayanaksız kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında 09.02.2011 tarihinde görüşmelerin başladığını, 11.02.2011 tarihinde sözleşmenin gerçekleştiğini, 24.02.2011 tarihinde çimento bedelinin transfer edildiğini, davalının 25.02.2011 tarihli fatura düzenleyerek 27-28.02.2011 tarihinde malı limanda yüklemek üzere hazırlıklara başladığını, gözetim şirketinin müvekkiline gönderilen çimentodan numune alıp test yapmakla ve faturada belirtilen çimentonun yüklenip yüklenmediğini kontrolden sorumlu olduğunu, SGS A.Ş.’nin sayım yaparak tutanak hazırlamasına rağmen şahit numune almadığını, SGS A.Ş. tarafından çimentonun uluslararası standartlara uygunluğunu denetleyen 17.02.2012 tarihli raporun sözleşme tarihinden önce 09.02.2011 tarihinde alınan numunenin test sonucuna dayandığını, Mahkemece karara bu rapor esas alınmış ise de bahse konu raporun müvekkiline gönderilen çimentodan alınan numune ile ilgili olmadığını, davalının müvekkilince 17.03.2011 tarihinde bilgilendirildiğini, şahit numunenin açılması ve numuneyi inceletme yükümlülüğünün davalının üzerinde olduğunu, müvekkilinin SGS A.Ş.’de saklandığı belirtilen şahit numuneleri açtırma ve inceletme yükümlülüğünün bulunmadığını, her ne kadar taraflarınca iddianın genişletildiğinden bahsedilmiş ise de sözleşmenin gerçekleştiği 11.02.2011 tarihi ile numunenin alındığı 09.02.02011 tarihine ilişkin delillerin davanın en başından beri dosya içerisinde bulunduğunu, Mahkemenin iddianın genişletilmesine dair gerekçesinin yerinde olmadığını, davacı ile davalı arasında henüz bir anlaşma yapılmadan verilen fiyat henüz davacı tarafından kabul edilmeden alınan bir numuneye dayalı olarak düzenlenen raporun davacıya satılan çimento ile ilgili test sonucu olarak sunulmasının hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu olan çimentonun sözleşmede kararlaştırılan standartlara uygunluğunun denetlenmesi, ürünlerin sayımının yapılması, gemiye yüklenmesine nezaret edilmesi için bağımsız ve tarafsız uluslararası denetim ve gözetim şirketi olan SGS A.Ş.’den hizmet aldığı, her ne kadar 17.02.2011 tarihinde düzenlenen ve çimentoların standartlara uygun olduğunu belirten raporun henüz sözleşmenin imzalanmadığı aşamada 09.02.2011 tarihinde alınan numuneye dayandığı ileri sürülmüş ise de tarafların sözleşme görüşmelerine daha önce başladıklarının ibraz edilen e-posta içeriklerinden anlaşıldığı, numunelerin, standartlara uygunluğu bakımından rapor düzenlemek konusunda geçerliliği olan SGS A.Ş. tarafından alındığı, numunelerin ürünlerin paketlenme safhası tamamlanmadan önce alınması gerektiğinden davacının numunelerin kendisine gönderilen ürünlerle ilgili olmadığına yönelik iddialarının yerinde görülmediği, davacının iddiasına dayanak raporun ise Mısır gümrük sahasında alınan numunelere dayanmakta olup bilirkişi heyeti tarafından bu numunelere uygulanan analiz yönteminin hangi standarta ait olduğu, Mısır Devleti tarafından yaptırılan incelemenin gerçekleştirildiği laboratuvarın uluslararası alanda akredite edilmiş bir laboratuvar olup olmadığının tespit edilemediği, bu durumda gönderilen çimentonun ayıplı olduğuna ilişkin iddiaların ispatlanamadığı anlaşıldığından Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.