YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6176
KARAR NO : 2023/1315
KARAR TARİHİ : 06.03.2023
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
2019/357 E., 2021/60 K. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından davalı şirket aracılığıyla 01.12.2014 tarihinde dava dışı şirkete üzerlerinde sevk irsaliyeleriyle gönderilen 8 adet koliden içinde 507 adet saat bulunan kolinin diğer kolilerden ayrı olarak ve ayrı zamanda teslim edildiğini, alıcı firmanın kargo içindeki saatlerden 177 adedinin eksik olduğunu bildirmesi üzerine bu saatlerin marka stok kodları ve adedinin davalı şirketin Sinop şubesine ve şirket merkezine bildirildiğini, davalının inceleme yapacağını söylediğini ancak herhangi bir cevap verilmediğini ileri sürerek kayıp saatlerden dolayı 83.127,00 TL’nin 01.12.2015 tarihinden başlayacak faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 8 adet kargonun alıcısına imza ve kaşe karşılığı teslim edildiğini, teslim anında herhangi bir itirazın bulunmadığını, alıcının gerek daha önce gelen kargoları teslim almış olması gerekse kargonun üzerinden irsaliye bulunmaması sebebi ile kargo içeriğinin, eksiklik olup olmadığının bilinmesinin mümkün olmadığını eksik olduğu iddia edilen diğer kargoların içinde dahi olabileceğini, aktarma merkezinde yapılan tartıma göre kargo ağılığında bir eksilme olmadığını, maddi değeri yüksek olan eşyayı davacının dayanıksız ve kolay yırtılabilir paketlemesinden dolayı kusurlu olduğunu, taşıyıcının tam kusuru için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 886 ncı maddesi uyarınca taşıyıcını kast ve pervasız davranışı kusurunun ispatı gerektiğini, davacının talep ettiği maddi tazminatın fahiş olduğunu, davalının sorumluluğuna gidilecek olsa dahi 6102 sayılı Kanun’un 882 nci maddesi uyarınca davacının ancak özel çekme hakkını isteyebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uluslararası taşımacılık bilirkişileri tarafından sunulan raporda, davalı taşıyıcının üzerinde yer alan bilgi ve belgeler kapsamında taşıma sürecinde kusuru bulunduğu, davalının sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağı, talep edilen maddi tazminat olarak kayıp saatlerin değeri konusunda dosyada mevcut bilirkişi görüşlerinin esas alınması yönünde kanaat bildirdikleri, kolideki saatlerden 177 adedinin eksik olduğunun davacı tarafça iddia edilmesi karşısında saatlerin bulunduğu kolinin ambalajının kargo şirketi tarafından açılıp açılmadığı, kolinin teslim edilirken alındığı şekli ile teslim edilip edilmediği, kolideki saatlerin ne şekilde eksik teslim edildiğinin belgelendirilmesi için davacı vekiline süre verildiği, davacı tarafça tek taraflı tutulan tutanaklar dışında dosyaya belge sunulamadığı, hasar ihbarının da davalı şirkete usulüne uygun ve süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada alınan bilirkişi raporu lehlerine olduğu halde mahkemece davanın reddine karar verildiğini, mahkemenin ret gerekçesindeki hususların bilirkişi raporunda detaylı bir şekilde değerlendirildiğini, hasarın bildirimine ilişkin davalı şirket çalışanının imzasını taşıyan evrak dikkate alındığında davalının taşımada hasar oluştuğu hususunda bilgi sahibi olduğu ve ihbarın yapıldığının açık olmasına rağmen gerekçede davacı tarafça tek taraflı tutulan tutanaklar dışında dosyaya belge sunulamadığı hususunun anlaşılamadığını, zira tutanaktaki imzaların davalı çalışanına ait olduğunu, belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşıma sözleşmesine aykırılık nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6102 sayılı Kanun’un 886 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyiz sebebi yapılan hususlar daha önce istinaf sebebi yapılmış, istinaf mahkemesince usul ve yasaya uygun olarak değerlendirilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.