Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/6152 E. 2022/3273 K. 21.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6152
KARAR NO : 2022/3273
KARAR TARİHİ : 21.04.2022

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23.01.2020 gün ve 2019/161 – 2020/69 sayılı kararı onayan Daire’nin 07.06.2021 gün ve 2020/5917 – 2021/4838 sayılı kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 26.02.2002 tarihinde Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davacıya ödenmesi gereken prim alacaklarının 15.08.2008 tarihinden itibaren eksik ödenmeye başlandığını, davacının davalının menfaatleri esas alınarak hazırlanmış olan 01.07.2009 tarihli yeni sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını, davalının komisyonları geç ödediğini, davalının davacı aleyhine cezalar kestiğini, son sözleşmenin imzalanmasını takiben davalının isteği üzerine davacının aylık 5.000,00 TL bedelle yeni işyeri kiraladığını, tadilatlar nedeniyle 20.000,00 TL masraf yaptığını, çalışan işçilere tazminat ödendiğini ileri sürerek eksik ödenen primlerden doğan gelir ve faiz kayıplarına karşılık şimdilik 70.000,00 TL, geç ödenen komisyonlardan doğan zarara karşılık şimdilik 5.000,00 TL’nın ve bunlara cari sözleşme hükümlerince uygulanacak faizlerin, kesilen para cezalarına karşılık şimdilik 5.000,00 TL, yeni işyerine ödenen kira bedellerinden doğan zarara karşılık şimdilik 5.000,00 TL, tadilatlardan ve işyeri için alınan teknik alet, edevattan doğan zarara karşılık şimdilik 10.000,00 TL, işçilere ödenen tazminatlardan doğan zarara karşılık şimdilik 5.000,00 TL ile bu alacaklara uygulanacak ticari faizlerin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 25.02.3015 tarihli dilekçesi ile tadilatlardan ve işyeri için alınan alet ve edevattan doğan zarara karşılık 10.000,00 TL alacak talebinden feragat ettiğini belirtmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında 26/02/2002 tarihli ilk sözleşme ile kurulan bayilik ilişkisinin (Türk Telekom Bayilik Sözleşmesi) 20/07/2006 tarihli Tadil Sözleşme (ikinci sözleşme) ile devam ettirildiğini, ikinci sözleşme yürürlükte iken davalının sözleşmeyi ihlal ederek davacıya ödemesi gereken prim alacaklarını 15/08/2008 tarihinden itibaren 11,5 ay boyunca eksik ödendiğini, davalı şirketin önceki sözleşme yerine 01/07/2009 tarihinde yeni sözleşme imzalattığını, yeni sözleşme şartlarının ağırlığı sebebiyle davacının bayilik ilişkisini devam ettirme imkanı kalmayarak 18/06/2010 tarihinde bu sözleşmenin feshedildiğini, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/834 E. sayılı dosyası ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, taraflar arasındaki 20/07/2006 tarihli cari sözleşmeyi ihlal eden davalı şirketin davacı vakfa eksik ödediği komisyonlar/primler sebebiyle doğan zararlar nedeniyle fazlaya ilişkin haklar mahfuz tutularak 70.000,00 TL tazminat talep edildiğini, davacı vakfın 110.918,60 TL zarara uğradığının tespit edildiğini ileri sürerek İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014 / 834 E. sayılı derdest dava dosyası ile birleştirilmesini davalının 20.07.2006 tarihli sözleşme hükümlerine aykırı olarak eksik ödediği primlerden doğan ve İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki dosyada düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporlarda 110.918,60 TL olarak tespit edilen zararın bakiyesi için talep ettiği 40.918,60 TL’nın, 20/07/2006 tarihli sözleşmenin 8. maddesindeki ödeme gününden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 213,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 1.419 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 21/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.