YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6148
KARAR NO : 2022/7574
KARAR TARİHİ : 31.10.2022
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26.05.2021 tarih ve 2021/198 E. – 2021/448 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı … mirasçıları vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin yurt içinde Alpet markası altında akdedilen sözleşmeler ile akaryakıt, LPG ve madeni yağ ürünlerinin bayiler ve satış noktaları vasıtasıyla toptan ve perakende olarak satış ve pazarlama işi ile iştigal etmekte olduğunu, davacı şirket ile davalı … Petrol arasında 08.07.2004 tarihli 15 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve bayilik ilişkisini düzenleyen bayilik protokolü tesis edildiğini, davalı bayi Ekin Petrol’ün Alpet lehine istasyon üzerinde 23.06.2004 tarihinden itibaren 15 yıl süreli intifa hakkı tesis ettiğini, yine intifaya konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, davalı … Petrol’ün Alpet ile yapmış olduğu akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında istasyonu işletmeye başladığını, davacı şirketce davalı tarafından işletilecek istasyonda yenileme çalışmalarının yapıldığını, ariyete konu bir kısım menkullerin davalının kullanımına tahsis edildiğini, yine davacının davalı bayiye taksitler halinde 150.758,00 TL hizmet bedeli ödediğini, ancak ilişkinin 15 yıl süreceğine güvenilerek yapılan yatırımların Rekabet Kurulu kararı gereğince sözleşmenin erken sona ermesi nedeni ile karşılıksız kaldığını, intifa hakkının terkin edildiğini, davalılardan …’in garantör, diğer davalı gerçek kişilerin ise müteselsil kefil olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davalı … Petrol’e bayilik hizmet bedeli olarak ödenen diğer davalıların da garantörlük ve müteselsil kefil sıfatı nedeni ile sorumlu oldukları, davacı şirket tarafından kullanılmayan süreye tekabül eden 85.234,00 TL’nin ödeme tarihi olan 23.06.2004 ve 13.11.2004 tarihlerinden itibaren 09.07.2012 tarihine kadar faiz yürütülerek anapara+ vade farkı+ KDV (%18)=307.877,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 308.877,00 TL’nin anapara olarak belirlenen 85.234,00 TL’lik kısmına dava tarihinden ödeme gününe kadar temerrüt faizi işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
22.09.2014 tarihli duruşmada dava dilekçesinin harca esas değer kısmında 283.965,00 TL, netice-i talep kısmında ise toplam 308.877,00 TL üzerinden talepte bulunulmuş olması nedeniyle bu talebin netleştirilmesi için davacı vekiline süre verilmiş, akabinde davacı vekilince 26.09.2014 tarihli dilekçe ile harca esas değerin 283.965,00 TL olduğunun belirtildiği, bu toplam talebin de anapara 85.234,62 TL, vade farkı 168.415,97 TL ve bu farkın KDV’si olarak da 30.314,87 TL olarak aynı dilekçede açılımının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı … mirasçıları vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Petrol … Ltd. Şti. vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın sonucunda, davalı …’in davadan önce vefat etmiş olup ölü kişiye karşı dava açılıp mirasçıların davaya dahil edilmesi usul kuralları gereğince mümkün olmadığı, kaldı ki, HMK’nın 150. maddesi gereğince bu davalı yönünden davanın müracaata bırakıldığı, dolayısıyla davalı ölü kişi … yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği, diğer davalılar … ve … yönünden kefil olarak 2004 yılındaki bayilik hizmet sözleşmesinde kefalet imzalarının bulunmadığı, dolayısıyla bu kişiler yönünden de davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 80.757,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalılardan Ekin Petrol İnş. Nakl. Gıda Teks. İth. İhr. San. ve Ltd. Şti’den alınarak davacıya ödenmesine, diğer davalılar … ile … yönünden davanın reddine, davalı … mirasçıları yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalı … mirasçılarının vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafından şirkete ve sözleşmenin kefilleri olan … ve …’ye yönelik olarak açılan davalar hakkında esastan inceleme yapılarak, bu davalılar yönünden aynı sebeple davanın reddine karar verilmesi karşısında AAÜT’nin 3. maddesinin 2. fıkrasına göre tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu davalılar hakkında ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde değildir.
3-Davalı … mirasçılarının temyiz istemi yönünden, mirasçıların murisi olan davalı …’in ölü olduğunun anlaşılmasının üzerine dava mirasçılarına yöneltilmiş ise de, daha sonra bu davalılar hakkında HMK’nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, bu davalılar lehine AAÜT’ye göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, gerekçesi belirtilmeden herhangi bir vekalet ücretine hükmedilmemesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harçlarının istekleri halinde temyiz eden davacıya ve davalı … mirasçılarına iadesine, 31/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.