YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5954
KARAR NO : 2023/805
KARAR TARİHİ : 13.02.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasındaki kullanmama nedeniyle markaların hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Avrupa’nın pekçok ülkesinde mobil telefon, telekomünikasyon, gösteri gibi ürün ve hizmet alanlarında faaliyet gösteren dünyanın öncü firmalarından biri ve tanınmış bir şirket olduğunu, O2 ibaresini münhasıran veya esas unsur olarak içeren veya bunun türevi olan markalarını dünyanın pek çok ülkesinde ve Türkiye’de tescil ettirdiğini ve tescil ettirmeye devam ettiğini, O2 ve türevi markalarının müvekkilince yaratıldığını, özgün kullanım sonucunda ayırt edici nitelik kazandığını, müvekkili şirketin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 09 ve 16 ıncı sınıflarda 189818 numaralı “O2” ibareli, 09 ve 25 inci sınıflarda 2007/32555 numaralı “the O2+şekil” ibareli, 09 uncu sınıfta 2010/27245 numaralı “O2” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının ise 09, 36 ve 41 inci sınıflarda 2001/19255 numaralı “technologies O2” ibareli, 35, 36 ve 41 inci sınıflarda 2001/19489 numaralı “O2-easybridge” ibareli, 09, 35, 36, 37, 38, 42, 43, 44, 45 inci sınıflarda 2001/19597 numaralı “O2 oxygen technologies” ibareli, 07, 08, 09, 35, 36, 37, 40, 41, 42, 43, 44 ve 45 inci sınıflarda 2001/19595 numaralı “O2 oxygen” ibareli, 07, 09, 35, 36, 41, 42, 43, 44 ve 45 inci sınıflarda 2001/19594 numaralı “O2 oksijen” ibareli markalarının sahibi olduğunu, ancak 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 14 üncü maddesi gereğince 5 yıl süre ile bu markaların davalı yanca kullanılmadığı hâlde markalar sicilini işgal ettiğini, davalının bu tescilli markaları her an üçüncü kişilere devretme ya da marka üzerinde lisans verme riskinin bulunduğunu, böyle bir durumda müvekkilinin zarara uğrayacağını, bu nedenle dava açmakta hukuki menfaatinin olduğunu belirterek davaya konu markaların davalı tarafından kullanılmadığının tespiti ile hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça iptali talep edilen söz konusu markaların, bütün varlıkların mülkiyetinin lisans hakkı da dahil olmak üzere Vodafone’a geçtiğini, dava konusu markaların yapılan protokol gereği O2 Oksijen Teknoloji Geliştirme ve Bilişim Hizmetleri A.Ş’.ne diğer ifade ile Vodafone Teknoloji A.Ş.’ne kiralandığını, bu kapsamda GSM teknolojisinde kullanılan “Oksijen” ibareli markaların 556 sayılı KHK’nın 14 üncü maddesi kapsamında “Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması” kapsamında son beş yıldır kiralama yolu ile ciddi anlamda kullanıldığını ve davacı taleplerinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı yanın kullanımı ispatlayamaması gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına tescilli 2001 19255 sayılı, 2001 19597 sayılı, 2001 19489 sayılı, 2001 19595 sayılı ve 2001 19594 sayılı markaların 556 sayılı KHK’nın 14 üncü maddesi gereğince iptallerine ve sicilden terkinlerine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından hükme esas alınan kanun maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, Mahkeme kararının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle iptal kararının İstinaf Mahkemesince nazara alınmasının gerektiğini, markaların kullanıldığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın 26.11.2013 tarihinde açıldığı, Mahkemece 01.11.2016 tarihinde kullanmama nedenine dayalı olarak 556 sayılı KHK’nın 14 üncü maddesi gereğince davalı markasının iptaline karar verildiği, davalı tarafça 02.11.2016 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu, Mahkeme kararının kesinleşmesinden önce 556 sayılı KHK’nın 42 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin Anayasa Mahkemesinin 09.04.2014 tarih, 2013/147 E. ve 2014/75 K. sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14 üncü maddesinin ise Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarih, 2016/148 E. ve 2016/189 K. sayılı kararı ile iptal edildiği, iptal kararlarının sırasıyla 24.07.2014 ve 06.01.2017 tarihlerinde Resmî Gazete’de yayımlandığı, dava dosyasının henüz derdest olması sebebiyle 556 sayılı KHK’nın 14 üncü maddesinin iptalinden dolayı davanın yasal dayanağının kalmamış bulunduğu, açılan davanın konusunun kalmadığı, konusu kalmayan dava hakkında karar verilemeyeceği, davada karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulmasının gerektiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 331 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir edeceği, Mahkemece alınan rapor ile dava tarihi itibarıyla davalının markasını kullanmadığı, bu sebeple davacının davayı açmakta haklı sebebinin bulunduğunun anlaşıldığı, bu nedenle yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verildiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı tarafından davalı aleyhine açılan markaların iptaline ve sicilden terkinine dair davanın konusu kalmamış olduğundan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava tarihi itibariyle davacının davayı açmakta haklı olmadığını, dava konusu markaların kullanıldığını, bu nedenle yargılama gideri ve harçtan sorumlu tutulmasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasına istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle davacının davayı açmakta haklı olup olmadığı, davalı adına tescilli markaların dava tarihi itibariyle kullanılıp kullanılmadığı, buna göre yargılama gideri ve harçtan hangi tarafın sorumlu tutulacağı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2.556 sayılı KHK’nın mülga 14 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin birinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.