Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5867 E. 2023/474 K. 24.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5867
KARAR NO : 2023/474
KARAR TARİHİ : 24.01.2023

MAHKEMESİ :… Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin “kültür” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “KÜLTÜR YAYINCILIK+şekil” ibareli marka başvurusuna müvekkillerince itirazda bulunulduğunu; ancak itirazlarının reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, itiraz kapsamının kötü niyet, gerçek hak sahipliği ve benzerlik/ seri marka imajı olmasına rağmen Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) tarafından itirazın sadece benzerlik kapsamında yapıldığı gerekçesiyle incelemenin zayıf marka iddiasına dayalı olarak yapıldığını oysa “KÜLTÜR” ibaresinin tanımlayıcı ve zayıf bir marka olmadığının kabul edildiğini, dava konusu markalar ve emtia listeleri arasında ayniyet/benzerlik bulunduğunu, davalı markasının müvekkillerinin markalarının serisi olarak algılanarak iltibasa neden olacağını ileri sürerek YİDK kararının iptaline, marka tescil edilmişse hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın kötü niyet ve gerçek hak sahipliği iddialarının hukuki dayanağı bulunmadığını, davacı taraf lehine mevcut ve kesinleşmiş yargı kararı bulunmadığını, dava konusu markalar bakımından ayniyet/benzerlik koşullarının sağlanmadığını, kötü niyet iddialarının dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; davalı Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savuranak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu markalar arasında işitsel, görsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu, davalı markasını gören bir tüketicinin, davalı mal/hizmetinin davacıya ait olduğu yanılgısına kapılmasının kuvvetle muhtemel olduğu, davalı markasının davacı markalarının serisi gibi algılanabileceği, tüketicilerin, önceden bildikleri “KÜLTÜR” esas unsurlu markaların zihinde bıraktığı imajdan hareketle “seçici tutma” yoluyla yeni karşılaştıkları “KÜLTÜR YAYINCILIK” markasını aynı/aynı tür hizmetlerde gördükleri takdirde tercih etme olasılıklarının yüksek olduğu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali söz konusu olduğu, davacı markalarının tanınmış marka olduğunun ispatına yönelik herhangi bir delil sunulmadığı gibi çekişme konusu farklı mal ve hizmet söz konusu olmadığından, davacı markalarının tanınmış olup olmamasının somut olaya bir etkisi bulunmadığı, 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarının somut olayda uygulanma imkanı bulunmadığı, davalı tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut verilerin dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından davalı şirketin kötü niyetli olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin kötü niyetli olduğunu, Mahkemenin kötü niyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesini kabul etmediklerini ileri sürerek haksız rekabet ve kötü niyet gerekçeleriyle kararın kaldırılmasını, dava konusu markanın tüm sınıflar için hükümsüzlüğüne ve YİDK kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı …Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Davalı TPMK vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılara ait “Kültür” ibaresini taşıyan markaların ayırt edici niteliğinin düşük olduğunu, dolayısıyla dava konusu markaların karıştırılamayacağını, genel izlenim olarak farklılaşma bulunduğunu, 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası koşullarının bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin kabul gerekçesinin yanında, davalı şirketin dava konusu marka tescil başvurusunun aynı zamanda kötü niyetli de olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı Şirket ve davalı TPMK vekillerinin istinaf başvurularının esastas reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, YİDK kararının iptaline, davalı Şirket adına tescil edilen 2017/25296 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı …Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı TPMK vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ve davalı şirkete ait “KÜLTÜR YAYINCILIK+şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6769 sayılı Kanun’ un 6 ıncı maddesinin birinci, dördüncü ve beşinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davalı şirketin daha önce “kültür” ibareli benzer marka başvurularında bulunmuş olup mahkeme kararlarının etkisiz kılınması için ticaret unvanını değiştirerek yeniden “kültür” ibareli marka başvurusunda bulunmasının kötü niyetli olmasına göre usul ve yasaya uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.