Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5793 E. 2023/1159 K. 27.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5793
KARAR NO : 2023/1159
KARAR TARİHİ : 27.02.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Malta bayraklı Atlantis Armona isimli geminin işleteni olduğunu, müvekkili tarafından bahse konu geminin geçiş, liman vs. işlemlerinin yapılması için AST Denizcilik Limited Şirketi’nin atandığını, gemiye verilen hizmetlerin bedelinin AST tarafından faturalandırıldığını, müvekkilleri tarafından ödendiğini, üçüncü kişilerin müvekkillerine müracaat ederek acentelik hizmeti verdiklerini iddia etmeleri üzerine müvekkili tarafından AST ile arasındaki ilişkinin sonlandırıldığını, Atlantis Armona isimli gemiye verilen hizmetlere ilişkin altı adet fatura bedeli toplamı 3.189,16 TL’nin davalıya ödendiğini, ödemesi yapılan bu hizmetlere ilişkin faturaların da icra takibine konulduğunu, davalı takip alacaklısına herhangi bir borcunun ya da sorumluluğunun bulunmadığını, davalı ile acentelik hizmeti verilmesine ilişkin herhangi bir sözleşme akdedilmediğini, takibe konu edilen alacakların tamamının AST’ye ödendiğini ileri sürerek davacının davalı takip alacaklısına borcu bulunmadığının ve deniz alacağı dolayısıyla sorumluluğunun bulunmadığı hususunun tespitine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Atlantis Armona isimli gemiye müvekkili tarafından acentelik hizmeti verildiğini, davacının bunu bilmemesinin mümkün olmadığını, davacının müvekkiline yaptığı 3.189,16 TL ödemenin 15.04.2014 icra takip tarihinden sonra olduğunu, davanın bu miktar yönünden konusuz kaldığını savunarak davanın reddini ve %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 14.04.2016 tarih, 2014/1006 E. ve 2016/166 K. sayılı kararı ile davacının gemi yöneticisi olarak geminin donatanına izafeten dava açabileceği, davacı tarafından Atlantis Armona gemisinin işlemlerini yapmak üzere davacı tarafından AST firmasının görevlendirildiği ve davacı tarafından AST firmasına ödemenin yapıldığı, davalı şirket tarafından Armona Shipping Limited adına düzenlenen faturaların toplam tutarının 3.189,16 TL olup bu bedelin de davacı şirket tarafından takip tarihinden sonra 16.04.2014 tarihinde ödendiği, davalı firmanın dava dışı AST firması adına hareket ettiği, davacı ile aralarında herhangi bir sözleşme olmadığı, davacı tarafından geminin işlemleri için davalının acente olarak belirlenmediği, davalının AST adına hareket ederek bu firma adına hizmetleri yaptığı ve yaptığı harcamaların da bu firmadan tahsili gerekeceğinden davacının davaya konu borçtan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2014/10782 E. sayılı icra dosyasından dolayı 18.114,56 TL borçlu olmadığının tespitine, talep konusu 3.189,16 TL’nin ödendiği taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığından bu miktar yönünden karar oluşturulmasına yer olmadığına, tazminat talebinin koşulları oluşmadığı bu nedenle reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 06.06.2018 tarih, 2016/12582 E. ve 2018/4365 K. sayılı kararı ile davacı, Atlantis Armona gemisi donatanına izafeten gemi işleteni olarak işbu menfi tespit davasını açmış olup icra takibi davalı tarafından Atlantis Armona gemisi donatanına izafeten AST Denizcilik Limited Şirketi’ne karşı başlatılmış ve icra takibine itiraz davacı … işleteni tarafından yapılmış ise de işbu menfi tespit davasının gerçek temsilci tarafından açılması gerekmekte olup öncelikle davacının aktif dava ehliyetinin belirlenmesi gerektiği, Armona gemisi donatanı ile Armona Denizcilik A.Ş. arasında gemi işletme sözleşmesi bulunduğu ve ticari yönetimin de donatan üzerinde bırakıldığının dosyadaki belgelerden anlaşıldığı, bu durumda davacı … işleteni Armona Denizcilik A.Ş.’nin Atlantis Armona gemisi donatanına izafeten menfi tespit davası açamayacağı nazara alınarak aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerekirken, gemi işleteni olarak dava açabileceğinin kabulü ile işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme istemi Dairemizce reddedilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı Armona Denizcilik A.Ş.’nin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 40 ıncı maddesi kapsamında ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 102 ve 103 üncü maddeleri kapsamında temsilci-acente vasfını haiz olduğu, davacı şirket Armona Shipping Ltd. adına şirket yetkilisi olduğu dosya kapsamında sabit olan Lorenz Weinstabl tarafından düzenlenmiş, eldeki davada temsile ilişkin muvafakatname sunulduğu, aktif husumet ehliyeti dava şartı olmakla birlikte yargılama esnasında davacı şirketin dosyaya beyan sunarak dahil olması ve davacı adına hareket eden Armona Denizcilik A.Ş.’nin temsil yetkisi bulunduğunu bildirdiklerinden aktif husumet ehliyetine ilişkin eksikliğin yerine getirildiği, icra takip dosyasının dayanağı faturaların davalı … Ltd. Şti. tarafından AST Denizcilik Ltd. ve Armona Shipping Limited adına düzenlendiği, davalı tarafından Atlantis Armona isimli geminin donatanına izafeten AST Denizcilik Limited Şirketi aleyhine başlatılan takibe itirazın donatana izafeten Armona Denizcilik A.Ş. tarafından yapıldığı, takip tarihinin 15.04.2014 tarihi olduğu, davacı tarafından dava dışı AST firması ile olan ticari ilişkisini 01.04.2014 tarihli ihtarname ile sonlandırdığı, ticari ilişkinin sonlandırılma tarihinden önce verilen acentelik hizmetleri nedeniyle dava dışı AST tarafından davacı şirket adına düzenlenen faturaların toplam tutarının 7.657,78 USD olduğu ve davacı tarafından dava dışı firmaya ödendiği, davacı şirket tarafından 3.189,16 TL’nin dava dışı AST firması ile ticari ilişkisini sona erdiği tarihten sonra verilen hizmetler dolayısıyla düzenlenen faturalara ilişkin olduğu, takibe konu borçtan dolayı AST Denizcilik’in sorumlu olması gerektiği, Atlantis Armona gemisinin işlemlerini yapmak üzere davacı tarafından AST firmasının görevlendirildiği ve davacı tarafından AST firmasına ödemenin yapıldığı, ticari ilişki kayıtlarının AST ile olduğu ve takibe konu faturaların da bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere çoğunluğunun dava dışı AST firması adına düzenlendiği, davalı şirket tarafından Armona Shipping Limited adına düzenlenen faturaların toplam tutarı 3.189,16 TL olup bu bedelin de davacı şirket tarafından takip tarihinden sonra 16.04.2014 tarihinde ödendiği, bu konuda taraflar arasında herhangi bir ihtilafın da bulunmadığı, davalı firmanın dava dışı AST firması ile ticari ilişki içerisinde olup bu firma adına hareket ettiği, davacı ile aralarında herhangi bir sözleşme olmadığı, davacı tarafından geminin işlemleri için davalının acente olarak belirlenmediği, davalı şirketin dava dışı AST şirketi adına hareket ederek bu firma adına hizmetleri yaptığı ve bu firma adına yaptığı harcamaların da bu firmadan tahsili gerekeceğinden davacının davaya konu borçtan sorumlu olmadığı, takibin haksız ve kötü niyetli olduğu kanaatine varılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2014/10782 E. sayılı icra dosyasından dolayı 18.114,56 TL borçlu olmadığının tespitine, talep konusu 3.189,16TL ödeme yapıldığı hususu taraflar arasında ihtilaflı olmadığından bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, yasal şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Atlantis Armona isimli yabancı bayraklı geminin, İstanbul ve Çanakkale Boğazı geçişi sırasında doğan giriş ve çıkış ücretleri, fener ve kılavuzluk ücretleri, sağlık resmi, Deniz Ticaret Odası navlun payı, liman giriş ve çıkış ücretleri, davalı … Ltd. Şti. tarafından gemi donatanı nam ve hesabına, gemi acentesi sıfatı ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına ödendiğini, gemi acentesi müvekkiline, donatan nam ve hesabına ödemiş olduğu tutarlar ve vermiş olduğu gemi acenteliği hizmeti karşılığı acentelik ücreti, donatan ya da temsilcisi tarafından ödenmediğinden, donatana izafeten temsilcisi acenteye icra takibi başlatıldığını, alacağın takip hukuku bakımından kesinleştiğini; ancak Mahkemenin bozma ilamı doğrultusunda davayı aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddetmeyerek, davacı tarafta taraf değişikliğine, rızaları olmaksızın karar vererek önceki gibi hüküm kurduğunu, icra takip talebi incelendiğinde, borçlu olarak “Atlantis Armona İsimli Gemi Donatanına İzafeten Acentesi AST Denizcilik’in gösterildiğini, takip talebinin borçlusunun Gemi Donatanı olduğunu, davacının kendisinin gemi işleteni olması, donatanı temsil edebileceği hukuki savı ile bu davayı açtığını, Mahkeme kararı bozulduktan ve karar düzeltme talebi reddedildikten sonra, gelinen bu safhada taraf değişikliği talebinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmiş olduğundan da bahsedilemeyeceğini, ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmediğini, bu nedenle Mahkemenin maddi hata gerekçesi ile ilk kararda davalı yararına hükmettiği vekâlet ücretini ikinci kararda belirtip bunu maddi hata gerekçesi ile düzeltmesinin de hukuka aykırı olduğunu, icra takibinin başlatıldığı tarihte 3.189,16 TL ödenmediğini, takipten sonra ödendiğini, davacının bu miktar bakımından davasının konusuz kalmasının yargılama masrafları bakımından sonuçlarının davacı üzerinde kalması gerektiğini, davacı donatanın, dava dışı Ast Denizcilik Ltd. Şti.’yi acente olarak tayin ettiğini, dava dışı AST’nin acente sıfatı ile hareket ettiğini, AST’nin ise acentelik yetkisinin olmadığını, Deniz ve İç Sular Genel Müdürlüğü yazısıyla belirlendiğini, dava dışı AST isimli firma gerçekten Ana Gemi Acentesi, müvekkilinin ise tali acente olsaydı dahi müvekkilinin Gemi Donatanını temsil etmiş olacağını, Atlantis Armona isimli yabancı bayraklı geminin Gemi Acentesinin müvekkili olduğunu, bu kurallar karşısında Mahkemenin, dava dışı AST‘yi gemi acentesi kabul etmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, acentelik hizmetinden kaynaklanan alacak talebiyle başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup Mahkemece donatanın Atlantis Armona isimli gemisine verilmiş olunan hizmet ile gemi nam ve hesabına sarf ettiği giderlerin kimden istenebileceği hususları uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesi, 6102 sayılı Kanun’un 102 ve 103 üncü maddeleri, Gemi Acenteleri Yönetmeliği’nin 5 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Davalı şirket tarafından, donatanın gemisine liman hizmetleri verdiği iddiasına dayalı olarak donatana izafeten dava dışı AST şirketine karşı takip yapılmış, davacı şirket ise donatanın gerçek temsilcisinin kendisi olduğu, icra takibinin de donatana izafeten yapıldığı; ancak donatanın davalıdan İstanbul ve Çanakkale Boğazı geçişi sırasında doğan giriş ve çıkış ücretleri, fener ve kılavuzluk ücretleri, sağlık resmi, Deniz Ticaret Odası navlun payı, liman giriş ve çıkış ücretleri gibi herhangi bir hizmet almadığından yapılan takip bakımından donatanın temsilci-acentesi olduğundan donatana izafeten borçlu olunmadığının tespitini istemiştir. İddia ve savunmanın ileri sürülüş biçimi itibarıyla davanın çözümü için davaya konu gemiye liman ve benzeri hizmetlerin kimin tarafından verildiğinin saptanması gerekir. Bu durumda Mahkemece takip dayanağı faturalardaki hizmetlere ilişkin ilgili müdürlüklere davacı geminin liman ve/veya boğazlara giriş ve çıkışlarında kimin hizmet talebinde bulunduğunun sorularak geminin borcunun kimin tarafından ödendiği saptanmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

V.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilemesine,

27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.