Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5778 E. 2023/508 K. 25.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5778
KARAR NO : 2023/508
KARAR TARİHİ : 25.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye’de modern perakende sektörünün öncülüğünü yaptığını, MAKRO/MACRO esas unsurlu birçok tescilli markası bulunduğunu, davalı şirketin ise 9. ve 11. sınıflarda 2016/89717 numaralı “MAKRO” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, markanın yayınına müvekkilince yapılan itirazın önce Markalar Dairesi Başkanlığı, sonrasında ise YİDK tarafından reddedildiğini, YİDK kararının hukuka aykırı olduğunu, taraf markalarının ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olma ihtimali bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin www.macrocenter.com.tr ibareli alan adı ile de benzer olduğunu, müvekkili markalarının yoğun kullanım sonucu ayırt edicilik kazandıklarını ve tanınmış olduklarını, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek YİDK’nın 16.02.2018 tarih ve 2018-M-1153 karar sayılı kararının iptaline, tescil edilmişse dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı şirket, cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu “MAKRO” ibareli başvuru ile davacı şirketin markaları arasında 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil iltibas oluşacak düzeyde benzerlik olmadığı, tüketicilerin işbu markalar arasında ilişki kurma riskinin mevcut bulunmadığı, tanınmışlık ve kötü niyet iddiasının yerinde olmadığı, dava konusu başvuru yönünden hükümsüzlük ve YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu başvuru ile müvekkilinin itirazına mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunduğunu, zira hem dava konusu başvurunun hem de müvekkili markalarının asli unsurunun “MACRO” ibaresi olduğunu, “makro” markasının bu haliyle orta düzeydeki bir tüketici bakımından en azından aynı ve/veya kardeş ve/veya birbiri ile bağlantılı işletmelere ait olduğu kanaatini bıraktığını, dava konusu başvurunun tescili hâlinde müvekkilinin seri markalarından birisi olarak algılanacağını, müvekkili markalarının yoğun kullanım sonucu tüketici nezdinde ayırt edicilik kazanan tanınmış markalar olduklarını ve 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca da başvurunun reddinin gerektiğini, sadece müvekkiline ait markanın bilinirliğinden yararlanmak amacı ile bu ibarenin tescil edilmek istendiğini, dolayısıyla başvurunun kötü niyetli yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu itirazları tekrar ederek ve re’sen nedenlerle usul ve kanuna aykırı bulduğu kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava,YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair TPMK YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.

2.Davacının itiraza mesnet markaları “MAKRO” “MACRO” asıl unsuru ile ilave unsurlardan, davalı başvurusuna konu marka ise yalın hâlde “MAKRO” ibaresinden oluşmaktadır.

3.Davacı vekili “MAKRO / MACRO” unsurlu seri markalarının bulunduğunu, ayrıca “MACRO CENTER” markasının tanınmış marka olduğunu ileri sürmektedir.

4.Markalar arasında olaya uygulanacak 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca karıştırılmaya yol açacak ölçüde benzerlik bulunduğundan bahsedebilmek için markaların ayırt edici unsurlarının karşılaştırılması gerekir. Karşılaştırmaya konu her iki taraf markasının da MACRO / MAKRO unsurlarını içerdiği, bu anlamda markalar arasında ayniyete yakın düzeyde bir benzerlik bulunduğu anlaşılmaktadır. Benzer markalardan sonraki markanın önceki markaya nazaran ayırt edici olduğunu söyleyebilmek için ayırt edici niteliği sağlayacak ölçüde ilave unsur içermesi gerekir.

5.556 sayılı KHK’nın 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak veya üretim yeri, zamanı gibi malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten tanımlayıcı işaretlerin ayırt edici özelliği bulunmayıp nispi benzerlik karşılaştırmasında bu tür tanımlayıcı unsurlar dikkate alınmamalıdır. Bununla birlikte KHK’nın 7 nci maddesinin son fıkrası uyarınca bu tür tanımlayıcı işaretlerin yoğun kullanım ve kuvvetli tanıtım vasıtalarıyla ayırt edici kılınmaları ve hatta tanınmış marka haline getirilmeleri de mümkündür.

6.Somut olayda davalıya ait başvuru konusu işaretin sadece “MAKRO” ibaresinden oluştuğu ve markanın önceki itiraza mesnet Macro/Makro unsurlu markalara göre hiçbir farklı ve ayırt edici unsur içermemesi nedeniyle markalar arasında karıştırılma ihtimalinin söz konusu olabileceği ve tescil olunmasının 556 sayılı Marka KHK’nın perakendecilik sektörü yönünden tanınmış olan 8/4. maddesi uyarınca, davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayabileceğinin kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve kararın davacı lehine bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.