Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5745 E. 2023/440 K. 23.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5745
KARAR NO : 2023/440
KARAR TARİHİ : 23.01.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1438 Esas, 2021/698 Karar
DAVA TARİHİ : 20.12.2016
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/475 E., 2019/223 K.

Taraflar arasındaki marka ile ilgili Kurum kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesince; müvekkilinin 2013/17604 numaralı “…” ibareli marka adı ile tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun kısmen yayınlanmasından sonra yayına itiraz üzerine verilen kararlar hakkında müvekkilinin yaptığı itirazlar sonucunda davalı Kurum’un Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile müvekkilinin marka başvurusunun kısmen tesciline karar verildiğini, müvekkilinin başvurusunun tescil talep edilen tüm sınıflar için tescil edilmesi gerektiğini, müvekkilinin başvurusu ile davalı şirketin redde mesnet markaları arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin tescil talebinde bulunduğu “…” ibareli başvurusunda mal ve hizmetlerin “rafinericilik” faaliyetlerini içerdiğini, redde gerekçe gösterilen marka adlarının “rafinericilik” faaliyeti ile ilgisinin bulunmadığını, redde mesnet markaların salt “…” ibaresini ortak olarak barındırmasının iltibas ihtimalini oluşturmayacağını, “…” markasının iki jenerik kelime ile ayrı bir anlam oluşturacak nitelikte kombinasyon yapıldığını, bu itibarla markaya ayrı bir anlam kazandırıldığını, müvekkilinin ticari unvanının 2012 yılından bu yana “… Rafineri A.Ş.” olduğunu, davalı şirketin 2016 yılında iflas erteleme sürecine girdiğini, bu durum karşısında müvekkilinin iltibas yaratacak bir marka başvurusunda bulunmasının beklenemeyeceğini ileri sürerek davalı Kurum’un 2016-M-10157 sayılı YİDK kararının iptaline, markanın ilgili tüm sınıflarda müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Diğer davalı şirket vekili cevap vermemiş, 25.10.2018 tarihli dilekçesinde davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirket markalarının, renk, sözcük, şekil unsurlarından oluşan karma markalar olduğu, davacı başvurusunun herhangi bir şekil, renk gibi unsur içermeyip “…” şeklinde sözcük unsurundan oluştuğu, bu sözcüklerin ilgili tüketici kitlesi (bilinçli tüketiciler) nazarında “…” ve “rafineri” olarak ayrı ayrı kodlanabileceği, zira dikkate alınması gereken bilinçli tüketiciler için “rafineri” sözcüğü “petrolün arıtılması ile ilgili bir yer” olarak anlam ifade edeceği, marka işaretleri arasında görsel açıdan düşük de olsa bir benzerlik oluşacağı, hatta markaların birbiri ile bağlantılı olduğunun düşünülmesine neden olabilecek bir ilişki dahi kurulabileceği, taraf markalarının işitsel açından da davacı başvurusunda bulunan “rafineri” ibaresinin “arıtımevi” anlamına geldiği, davalı şirket markalarındaki sıvı yakıt türlerinin de arıtıldığı yerler olduğu, bu durumda bilinçli tüketici açısından yan yana ya da ayrı ayrı görülen işletmelerin aynı faaliyet alanında oldukları veya aralarında bir bağlantı bulunduğunun düşünülebileceği, davacının başvurusunda reddedilen mal/hizmetlerden 04 üncü ve 42 nci sınıftaki hizmetlerin davalı şirketin redde mesnet markalarındaki mal/hizmetlerle aynı/aynı tür olmasının yanı sıra marka işaretleri arasında da benzerlik ilişkisi bulunması ve de ilgili tüketiciler tarafından uyuşmazlık konusu mallar bakımından taraf markaları arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, ancak davacı başvurusunda reddedilen 37 nci sınıftaki hizmetler ile davalı şirketin redde mesnet markaları kapsamında bulunan mallar/hizmetler arasında herhangi bir aynılık/benzerlik ilişkisi bulunmadığı, davacı vekili yargılama sırasında redde mesnet markaları devir aldıklarını beyan ederek tümden davanın kabulünü talep etmiş ise de, dava konusunun YİDK kararının iptali davası olup YİDK karar tarihi itibariyle mevcut durum ve şartlara göre inceleme yapılacağından yargılama sırasında davacının redde mesnet markaları devir almasının, YİDK kararı iptal davasında sonuca etkili olmayacağından YİDK karar tarihindeki delillere göre inceleme yapılacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, TPMK YİDK’nın 20.10.2016 tarihli ve 2016-M-10157 sayılı kararının, davacının itirazının 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre yapılan inceleme yönünden kısmen reddiyle ilgili kararın kısmen asansör tamir ve bakım hizmetleri yönünden iptaline, YİDK kararının iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TPMK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı TPMK vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının yerinde olmadığını, markalar arasındaki yüksek benzerliğin karıştırma ihtimalini artırdığını, kısmen kabul kararı verilmesinin yerinde olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının başvurusunun kapsamında bulunup reddedilen 37 nci sınıftaki asansör tamiri ve bakımı hizmetleri ile davalı şirketin redde mesnet markalarının kapsamında bulunan mallar/hizmetler arasında herhangi bir aynılık/benzerlik ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TPMK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı TPMK vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kısmen kabul kararı verilen 37 nci sınıf yönünden de reddedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, TPMK YİDK kararının iptali ile markanın ilgili tüm sınıflarda tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı TPMK vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.