Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5705 E. 2022/2490 K. 28.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5705
KARAR NO : 2022/2490
KARAR TARİHİ : 28.03.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.11.2014 gün ve 2014/368 – 2014/482 sayılı kararı bozan Daire’nin 17.02.2021 gün ve 2020/4900 – 2021/1345 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik ilişkisi nedeniyle davalıya avans olarak her biri 25.000,00 TL bedelli iki adet bono verildikten sonra davalı tarafından sadece 16.058.- TL’lik mal teslim edildiğini ve teslim edilen bu mal bedelinin de davalıya çek verilerek ödendiğini, davalı şirket yetkilisinin bahsedilen bonoları iade edeceğine dair imzalı taahhütname vermesine rağmen bonoların iade edilmediğini, davacının davalıya karşı cari hesap alacağının tahsili için açtığı alacak davasından sonra davalının davacıyı alacağından vazgeçirmek amacıyla 3 yıla yakın zamandır elinde tuttuğu bu bonoları takibe koyduğunu ileri sürerek anılan takip ve bonolar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyalarına ödenen bedelin istirdatına ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, bonoların borç para karşılığı verildiğini, senede karşı senetle ispat kuralı gereği davacının iddiaların yazılı delille kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına direnilerek davanın kabulüne karar verilmiş, direnme kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, 10.02.2014 tarihli, 2013/18715 E., 2014/2565 K. sayılı bozma kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu, mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-1303 E., 2019/126 K. sayılı ilamında “mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozmadan önceki kararda tartışılıp değerlendirilmemiş yeni bir gerekçeye ve delillere dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu, … kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olduğu” gerekçesiyle temyiz incelemesinin yapılmasını teminen dosya Dairemize gönderilmiş, Dairemizce yapılan temyiz incelenmesi sonucunda karar bozulmuştur.
Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 44,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 28/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.