Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5697 E. 2023/390 K. 19.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5697
KARAR NO : 2023/390
KARAR TARİHİ : 19.01.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1382 Esas, 2021/556 Karar
DAVA TARİHİ : 03.10.2016
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/370 E., 2019/178 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkilinin tescilli ‘‘M’’ markaları ile karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olan ‘‘m-ticaret’’ markasının tescili için diğer davalı TPMK nezdinde 2015/67978 sayı ile başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin davalı adına 35. ve 44. sınıflarda tescil edilmek istenen ‘‘m-ticaret’’ marka başvurusuna itiraz ettiğini, Markalar Dairesi Başkanlığının itirazı reddettiğini, bunun üzerine YİDK nezdinde itirazda bulunulduğunu, ancak itirazlarının reddedildiğini, davaya konu ‘‘m-ticaret’’ markasının, ayırt edicilikten yoksun ve tanımlayıcı bir ibare olduğunu, davaya konu markanın müvekkilinin ‘‘M Markaları’’ ile karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2016-M-6551 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin markası ile davalının ‘‘M’’ markasının tüketicinin karıştırma ihtimali olmayan markalar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu “m – ticaret” ibaresi mobil telefon teknolojisinin ve uygulamalarının yaygınlaşması ile ticaret hayatında kendisine yer edinmiş ticari bir kavram olup mobil telefonlar aracılığıyla yapılabilen her türlü ticari faaliyete işaret ettiği, buradaki ticari faaliyet kavramının herhangi bir sektörle sınırlandırılması mümkün olmayıp gelişen çağın fiziki bir ofis, büro, dükkan, mağaza sahibi olmaksızın da kişi ve kuruluşların ticari faaliyetlerini icra etmelerine izin verdiği göz önüne alındığında giyim sektöründen, gıda sektörüne, seyahat sektöründen, sağlık sektörüne kadar hemen her sektörde mobil ticaretin yapılması ve uygulanması mümkün olduğu, bu kapsamda dava konusu markanın genel görüntüsü itibarı ile “ticaret” ibaresinin sarı renkle yazılmış olmasının markaya yeterli bir ayırt edicilik katmadığı gibi “m-ticaret” kavramının olağan kullanımında da “m” ve “ticaret” ibarelerinin “-“ şeklinde ayrılmalarının da mutat olduğu görüldüğünden, başvurunun cins ve vasıf algısından sıyrılır şekilde markasal bir algı ortaya koymadığı, dava konusu m-ticaret ibareli markanın bütünsel anlamda bıraktığı algının, tescil kapsamındaki tüm hizmetler yönünden tanımlayıcı olarak nitelendirilmesi gerektiği, “m-ticaret” şeklindeki ibarenin, ticaret hayatında yerleşik olarak kullanılan bir kavram olduğu, dava konusu markaya ayırt edici vasıf katan hiçbir özelliğin mevcut olmadığı, bu nedenlerle anılan ibarenin 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca tescilinin mümkün olmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince yapılan incelemede; dava konusu marka kapsamında yer alan emtiaların tamamı davacı yana ait “M” ibareli markalar kapsamında yer alan emtialar ile benzer olduğu, davacı markalarıyla davalı başvurusuna konu işaret incelendiğinde davacı markalarının tek M harfi ya da JET, TRAVEL, HOME, HOBBY, LADY, LIFE ibareleri eklenmek suretiyle oluşturulmuş tescilli markalarının olduğu, yine diğer bir kısım markalarında yalnızca M harfinden oluştuğu gibi bir kısmının da asıl ve kök unsuru M harfi olan seri markalarının bulunduğu, davalı başvurusunun ise yine tek bir M harfi ve “ticaret” sözcüğünden oluştuğu, bu iki ibarenin arasına “-“ (tire) noktalama işareti konularak birbirinden ayrıldığı, m” harfinin siyah, “ticaret” sözcüğünün sarı renk ile yazılmış olduğu, ancak bu durumun M harfine ayırt edicilik kazandırmadığı, davalı markasındaki M harfinin de yine bilinen standart bir yazım karakteri kullanılmak suretiyle oluşturulduğu, bu yönüyle markadaki “m” harfinin davacı firmaya ait M harfinden tamamen farklılaştırmaya yeterli düzeyde olmadığı, davacının markalarındaki M’den ibaret asıl ve kök unsurların davalının başvurusunda aynen yer aldığı asıl ve kök unsur konumunda bulunduğu, taraf markalarının asıl unsurlarının yalnızca tek bir harften oluşması ve davacı markasının yüksek tanınmışlık seviyesi nedeniyle tüketicinin bu şekilde yanılgıya düşme tehlikesinin bulunduğu, taraf markaları arasında anlamsal olarak iltibas tehlikesi bulunduğu, her iki taraf markasının da harf markası şeklinde olduğu ve esas unsurların her iki markada da M harfi olduğu, ayırıcı figüratif unsurların ilgiyi M harfinden uzaklaştırmaya yeterli olmadığı, davacı markalarının uzun zamandır kullanıldığı, davacının fiilen kullanılan markalarının kapsamındaki mal ve hizmetler ile ilişkilendirileceğinin kaçınılmaz olduğu, tescil edilmek istenilen ürünler için başvurunun tescilinin davacı markalarının elde ettiği bilinirlikten haksız yararlanma sağlayacağı, zira davacının reklam gücünden haksız yararlanacağı, davalının mal satışını artıracağı, bu durumda davalının bundan isitfade ederek toplumun dikkatini çekeceği ve onun temsil ettiği imaj ve güveni hiçbir masraf, çaba sarfetmeden kendi markasına mal edeceği, bu sebeplerle 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine dayalı davacı iddiasının yerinde olduğu, YİDK kararının iptali şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TPMK vekili ve davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı TPMK vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu marka bakımından 556 sayılı KHK’nın 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki koşulların bulunmadığını, taraf markaları arasında ortalama tüketicinin görsel, işitsel ve kavramsal algısı bakımından ilişkilendirme ihtimali de dahil iltibasa neden olabilecek bir benzerliğin olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraf markalarının benzer bulunmadığını, müvekkilinin markasında “m”, “-“ , “ticaret” şeklinde 3 unsur olduğunu ve gerek renk gerekse de şekil ile ayırt ediciliğin sağlandığını, “M” harfinin sadece davacının tekelinde olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu “m – ticaret” ibaresinin mobil telefon teknolojisinin ve uygulamalarının yaygınlaşması ile ticaret hayatında kullanılan ticari bir kavram olup mobil telefonlar aracılığıyla yapılabilen her türlü ticari faaliyeti tanımladığı 35. ve 44. sınıfta yer alan uyuşmazlık konusu hizmetler bakımından da mobil ticaretin yapılmasının ve uygulanmasının mümkün olduğunun Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu itibarla dava konusu ibare, uyuşmazlık konusu hizmetler bakımından tanımlayıcı olduğundan 556 sayılı KHK’nın 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince marka olarak tescil edilemeyeceği yönündeki Mahkeme gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, diğer taraftan davacının itirazına mesnet tanınmış “M” asıl unsurlu markaları ile yine “m” asıl unsurlu dava konusu marka arasında, dava konusu 35. ve 44. sınıf hizmetler bakımından iltibas tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle davalı … vekilinin ve davalı Kurum vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TPMK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı TPMK vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek ve re’sen tespit edilecek nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali şartları ile markanın hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı TPMK vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.