Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5639 E. 2023/2499 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5639
KARAR NO : 2023/2499
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/1213 Esas, 2020/535 Karar
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 25.04.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. …. ile davalıl Fisco Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Av. ….. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın kredi borçlusu dava dışı Müflis Karayel Gıda A.Ş. ile borçlarına müteselsil kefil olan….., Karayel Dış Tic. A.Ş. aleyhine yürüttüğü icra takiplerinde alacağını tahsil edemediğini, kredi hesabının kat edilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine çeşitli icra takipleri başlattıklarını, 27.09.2006 tarihinde 1.579.384,00 TL’lik rehin açığı belgesi alındığını, kredi borçlusu firmanın Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/297 E. sayılı dosyasında iflasına karar verildiğini, iflas tarihi itibariyle 43.152.168,00 TL olan alacaklarının masaya kayıt ve kabulünün talep edildiğini, bu miktarın 21.508.119,00 TL’lik kısmının kabulüne bakiye kısmın reddine karar verildiğini, bunun üzerine kayıt kabul davası açıldığını, Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/115-349 karar sayılı ilamı ile 10.414.549,35 TL daha alacakları olduğunun karara bağlandığını, iflas masasında borçluya ait herhangi bir mal varlığı bulunmadığına dair derkenar alındığını, ilk takip tarihi itibariyle 5.117.476,35 TL olan banka alacağının 02.11.2006 tarihi itibariyle 76.056.074,00 TL’ye çıktığını, alacağın borçlulardan tahsilinin mümkün olmadığını, kredi borçlusu dava dışı müflis firma ile yine dava dışı kefilleri ile davalı şirketler arasında hukuki ve fiili irtibatın bulunduğunu, hep aynı isimler etrafında farklı tüzel kişilik görüntüsü altında kredi borcunu ödemeyen borçluların faaliyetlerini devam ettirdiklerini ileri sürerek müvekkili bankanın kredi borçlusu firma ile aralarındaki hukuki ve fiili irtibat, organik bağlantı sebebiyle davalılardan fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 29.11.1999 tarihi itibariyle 5.117.476,35 TL banka alacağının %160 temerrüt faizi ile %5 gider vergisi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Kardalco Kabuklu Kuruyemiş Gıda Dahili ve Harici Paz. San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı bankaya kredi borcu bulunan Karayel Gıda A.Ş.’den ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğunu, borçlu şirketle aralarında ticari ilişki kurulmadığını, müvekkili şirketin merkezi Giresun’da bulunan Sunmar A.Ş. ile merkezi Yunanistan’da bulunan Cardassılaris and Sons S.A. arasında kurulan ayrı bir tüzel kişilik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Giresun Gıda Pazarlama ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nda kayıtlı bulunan şirketin, davacı bankaya kredi borcu bulunan Karayel Gıda A.Ş.’den ayrı bir tüzel kişiliği haiz şirket olduğunu, kuruluşlarından bugüne kadar müvekkil ile dava dışı Karayel Gıda A.Ş arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin davacı banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen 26.05.1997 gün ve 11.000.000,00 USD bedelli genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu veya müteselsil kefil yahut benzer bir sıfatla imza koymadığı, müvekkilin, taraf olmadığı, sözleşmeden kaynaklanan borçlardan sorumlu tutulamayacağını, Hasan Karayel’in müvekkili şirketin ortaklığından da ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 28.11.2012 tarih, 2007/532 E. ve 2012/276 K. sayılı kararı ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 20.05.2014 tarih, 2013/2724 E. ve 2014/9334 K. sayılı kararıyla mahkemece davalı şirketlere ait ticari defter ve belgeler celbedilip incelenerek davalı şirketler ile dava dışı Müflis Karayel Gıda A.Ş. arasında hesap hareketinin olup olmadığı, bir başka deyişle müflisin davacı bankadan kullandığı kredileri davalı şirketlere aktarıp aktarmadığı hususları incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine işaret edilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sadece tüzel kişiliği oluşturan ortakların aynı kişilerden oluşmasının tüzel kişilik perdesinin kaldırılması açısından yeterli olmadığı, dava dışı müflis şirketin kullanmış olduğu kredinin davalı şirketlere aktarıldığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamının gereğinin yerine getirilmediğini, davalıların defterlerini ihtarata rağmen sunmadığını, Müflis Karayel Gıda A.Ş.’nin ve davalı şirketlerin defter ve kayıtlarının incelenmediğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 220 nci maddesinin son fıkrasının dikkate alınmadığını, ispat yükümünün yer değiştirdiğini, davalıların organik bağ olmadığını ispatlaması gerektiğini, davalılara ait defterlerin tespiti hususunda yeterli tahkikat yapılmadığını, asıl kredi borçlusu ile davalıların geri planda aynı kişilerce temsil ve idare edildiğini, farklı tüzel kişiliklerin kötüye kullanıldığını, şirketler arasında organik bağ bulunduğunun sabit olduğunu, tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasının gerektiğini, davalı şirketlerin kurucusunun kredi borçlusuna kullandırılan krediyi nakten çekip davalı şirketlere aktardığını, muvazaalı taşınmaz devirlerinin yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak davalı şirketlerin kredi borçlusu şirketin kredi borçlarından sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 222 nci maddesi.

2.818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Kanun) 179 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …. ve Tic. A.Ş.’ye verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,..Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.