Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5637 E. 2022/7050 K. 17.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5637
KARAR NO : 2022/7050
KARAR TARİHİ : 17.10.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.11.2020 tarih ve 2019/546 E. – 2020/338 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, tarafınca borçlunun Gazipaşa İcra Müdürlüğünün 2003/461 E. sayılı dosyasını ödemesinden dolayı borçlu aleyhine ödediği miktar olan 25.000.- TL ve işlemiş yasal faizi 15.010,28 TL olmak üzere toplam 40.010,28 TL alacağı için Gazipaşa İcra Müdürlüğü’nün 2013/48 E. sayılı dosyasından genel haciz yolu ile takip yaptığını ve borçluya 7 örnek ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlunun bu ödeme emrine süresi içinde itiraz ettiğini ve bu nedenle icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazında, alacaklı görünene herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ettiği ve takibin durduğunu, icra takibine konu alacak için Gazipaşa İcra Müdürlüğü’nün 2003/461 Esas sayılı dosyasını ödediğine dair belgesinin bulunduğunu, bu dosya incelendiğinde borçlusunun …, kendisinin kefil olduğunu, kefil sıfatıyla dosya borcunu ödediğini, davalı borçlunun ödeme yaptığını yazılı delil ile ıspat etmesi gerektiğini, sadece borçlu olmadığından bahisle itiraz ettiğini, bu nedenle haksız ve yersiz itirazın kaldırılarak takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; öncelikle dava ve icra takibinin zamanaşımına uğradığını, davanın mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, hangi vakıanın hangi delil ile ıspat edileceğinin dilekçede yer almadığını davacının dayandığı dosya numaralarının farklı olduğunu, kendisine hiçbir şekilde borçlu olmadığını savunarak davanın reddine, davacının tazminatla cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; Gazipaşa İcra Müdürlüğü’nün 2003/461 Esas sayılı takip dosyasında alacaklı vekilinin ödemeyi içerir belgeyle aynı tarihte icra dosyasına … hakkındaki takipten vazgeçtiğini belirttiği, yine ”Belgedir” başlıklı yazıyla da borçlu …’dan 25.000,00 TL’nin 12.05.2006 tarihinde tahsil edildiği, bu belgenin alacaklı vekili tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti için alacaklı vekili Av. …’e isticvap davetiyesi gönderildiği, isticvap doğrultusunda borçlu yanında kefil olarak yer alan … tarafından takip konusu borç olan 25.000,00 TL ödenip borcun kapatıldığını, ödemeye ilişkin belgenin tarafınca düzenlendiğini ve imzanın kendisine ait olduğunu belirttiği, böylece davacının icra takip dosyası nedeniyle Gazipaşa 2003/461 Esas sayılı takip dosyasındaki alacaklıya 25.000,00 TL verip borcun kapatıldığı, davacı-kefilin Gazipaşa İcra Müdürlüğü’nün 2003/461 Esas sayılı takip dosyasında davalı lehine ödeme yaptığı tüm miktar için davalı asıl borçluya rücu hakkının doğduğu, davacının, rücu hakkı olduğu meblağı Gazipaşa İcra Müdürlüğü’nün 2013/48 Esas sayılı takip dosyasında takibe koyduğuna göre, davalının takip konusu miktarı ödemesi gerekirken takibe itiraz ederek takibin durdurulmasının ve borç ilişkisinin inkar edilmesinin haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile itirazın iptaline, takip tarihi itibariyle alacağın likit olduğu, icra inkar tazminatının şartları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı tarafından Gazipaşa İcra Dairesi’nin 2013/48 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline; 40.010,28 TL üzerinden takibin devamına, alacağın likit olması ve davacının talep ettiği görülmekle asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 5.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.049,11 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.