Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5619 E. 2023/2501 K. 27.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5619
KARAR NO : 2023/2501
KARAR TARİHİ : 27.04.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/319 Esas, 2021/599 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/793 E., 2019/593 K.

Taraflar arasındaki bankacılık işleminden kaynaklanan alacak davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı banka vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili duruşma istemi olmaksızın davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 18.04.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Avukat …ile davalılar Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. ve Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş…Şubesi vekili Avukat … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin yurt dışındaki bankada bulunan hesabından davalı şirketin davalı banka nezdinde bulunan hesabına, sahte bilgi ve talimatlar ile gönderilen paranın davalı şirket yetkilisi tarafından çekildiğini, davalı şirket yetkilisinin soruşturma aşamasındaki beyanında paranın uhdesinde olduğunu kabul ettiğini, davalı bankanın tüm uyarılara rağmen ve hiçbir belge istemeksizin ödeme yapması sebebiyle kusurlu olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile şimdilik 10.000,00 TL alacağın 13.11.2015 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

2. Davacı vekili ıslah dilekçesinde talebini 182.350,00 euro olarak belirtmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; talep konusunun miktarı belli ise kısmi dava açılamayacağını, gönderilen paranın hizmet bedeli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; işlem nedeniyle müvekkili bankaya atfedilebilecek herhangi bir kusurun ve sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkiline yapılan bildirimin işlem tarihinden yedi gün sonra yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı banka şubesi aleyhine açılan davanın, bu davalının müstakil tüzel kişiliği bulunmaması nedeniyle usulden reddine, sahte olduğu iddia edilen havale talimatının davacının İsviçre’deki bankasına verildiği, bu bankanın havale işlemini gerçekleştirmesi dolayısı ile (davalı banka nezdinde ticari mevduat hesabı olan) davalı şirketin hesabına gelen paranın davalı bankaca şirkete ait vekaletnameyi sunması üzerine …’na ödenmesi işleminde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi, paranın 13.11.2015 tarihinde havale edildiği ve aynı tarihte … tarafından çekildiği halde, İsviçre’deki banka tarafından davalı bankaya sahtecilik iddiasına ilişkin ilk mesajın para çekme işleminden 7 gün sonra 20.11.2015 tarihinde gönderildiği de dikkate alındığında, davalı bankanın haksız eyleme dayalı sorumluluğundan söz edilemeyeceği, bankadan zararın tazmininin istenemeyeceği gerekçesiyle davalı banka aleyhine açılan davanın reddine, davalı şirketin davacı şirket ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, bankadan çekilen paranın ticari defterlerde avans hesabına kaydedildiği, karşılığında herhangi bir fatura ve hizmet verilmediğinden bu hesapta şirket borcu olarak kayıtlı olduğu, davalı şirketin hiçbir mal ve hizmet tesliminde bulunmadığı halde davacı şirketçe banka hesabına sehven veya suç işleme suretiyle havale edilen paranın çekilmesi sonucu haksız yere zenginleştiği gerekçesiyle davalı şirkete karşı açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak davacı şirket yetkilisinin sahte işlemlerle swift işlemi yapıldığını öğrenir öğrenmez İsviçre bankasına durumu bildirdiğini, İsviçre bankasının da defalarca davalı bankaya acil kodu ile paranın ödenmemesini, dolandırıcılık olduğunu bildirmesine rağmen davalı bankanın cevap vermediğini, İsviçre bankasından gelen ödeme talimatında alıcı firma ünvanı olarak belirtilen unvanın davalı şirketin unvanı ile aynı olmadığını, adresinin de tutmadığını, bu durumda davalı bankanın ödeme yapmaması gerektiğini, paranın yattığı hesabın paranın çekilmesinden 42 gün önce açıldığını, dava konusu işlemden başkaca hiçbir hesap hareketi olmadığını, davalı bankanın parayı aynı gün apar topar davalı şirket yetkilisine ödediğini, vekaletname aslının ya da onaylı suretinin işlem yapılırken bankaca alıkonulmadığını, bankanın işlemlerde kusurlu olduğunu, hazırlanan bilirkişi raporunda iddialarının ve toplanan delillerin değerlendirilmediğini, davalının defterleri incelenmeksizin bankanın kusursuz olduğu yönünde görüş bildirilmesinin kabul edilemeyeceğini, bilirkişi raporunda sadece bilirkişilerin isimlerinin yazılı olduğunu, uzmanlıklarının belirtilmediğini, raporun bilimsel verilere dayanmadığını, gerekçesinin de olmadığını, davalı bankanın somut olayda kusursuz olduğunu ispatlayamadığı gibi birden çok kusurlu davranışı olduğunu ileri sürerek arz edilen ve re’sen nazara alınacak sebeplerle kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili lehine takdir edilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın 03.10.2019 tarihinde sonuçlandığı, 29.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Tarife değişikliği yayınlandığı tarihten itibaren yürürlüğe gireceğinden mahkemece davalı banka vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu, dava dışı banka tarafından davalı bankaya en erken 30.11.2015 tarihinde swift gönderildiği, swift gönderilme tarihi itibari ile dava konusu edilen paranın davalı şirket vekiline zaten ödenmiş olduğu, davalı bankanın bu durumda yapabileceği bir işlem olmadığı, davalı defterlerinde davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığının anlaşıldığı, bilirkişi raporlarının yemin tutanaklarında bilirkişinin uzmanlık alanlarının yazılı ve bilirkişilerden … ‘nün bankacılık alanında,…’in ise internet ve bilgi sistemleri hususunda uzman olduğu, bilirkişi…’nun muhasebe alanında uzman olduğu gerekçesi davacı vekili ve davalı banka vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile katılma yolu ile davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gerek hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkeme karar tarihi 03.10.2019 olup taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin tayininde 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve Mahkeme karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin uygulanması gerektiği gözden kaçırılarak davalı banka lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti takdiri doğru olmayıp bozmayı gerektirmektedir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 9 numaralı bendinde yer alan ”2.725,00 TL” rakam grubunun çıkartılarak yerine “39.610,12 TL” yazılmasına, aynı bentte yer alan ”davalılar” ibaresinin çıkarılarak yerine ”davalı” yazılmasına, yine aynı bentte yer alan ”ile Albarakatürk Katılım Bankası Konyaaltı Şubesi” kısmının hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı bankaya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.