Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5605 E. 2023/2469 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5605
KARAR NO : 2023/2469
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1822 Esas, 2021/820 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2017/413 E., 2019/317 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 18.04.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. Sebila Birlikbaş dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın Elazığ şubesi ile İsmet İnş. ve Malz. Nak. Mad. Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi taahhütnamelerine istinaden ticari krediler kullandırıldığını, ödemelerin aksatılması nedeniyle temerrüdün gerçekleştiğini ve hesapların kat edildiğini, kefil sıfatıyla borçlu… vefat ettiğinden mirasçıları olan …,…,…, …, … ve …’in murisin borçlarından sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı bankaya borcu bulunmadığını, murisinden kalan mirası da zımni olarak reddettiğini, murisinin imzaladığı sözleşmelerin ve kefaletlerin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile genel kredi sözleşmesini on yıl süreyle müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalının murisi …31.12.2013 tarihinde vefat ettiği, davalı murisinin ölümünden sonra kredilerin ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi yapıldığı, kefilin ölümünden sonra genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler yönünden mirasçıların sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cari hesap şeklinde işleyen kredi sözleşmesi olduğunu, üçüncü kişinin bu tür bir krediye kefil olması durumunda süresiz olarak bu dönen krediye kefil olacağını, borç bakiyesi sıfır vermiş olsa dahi kefilin sorumluluğunun devam edeceğini, ayrıca müteselsil kefil sıfatına sahip davalı murisinin on yıl süreyle sözleşmeye istinaden kullandırılan ve kullandırılacak olan kredilerden müteselsil kefil olarak sorumlu olmayı kabul ve taahhüt ettiğini, o halde murisin müteselsil kefil olarak sorumluluğunun 10.10.2022 tarihine kadar devam ettiğini, müteselsil kefilin alacaklılara karşı sorumluluğunun ölümü halinde son bulmadığını, davalının mirasın borca batık olması nedeniyle mirası hükmen reddettiği iddiasının hukuken geçerli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının haksız ve kötü niyetli takip yapması nedeniyle kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra takibine konu kredi borcunun genel kredi sözleşmesinin kefili olan davalı murisi…’in ölümünden sonra kullanılan kredilerden kaynaklandığı, kefaletin kişisel teminat olması prensibi gereğince kefilin mirasçılarının kefilin ölümünden sonra doğan borçlardan sorumlu tutulamayacağı, davacının kötü niyetli olduğunu gösteren herhangi bir delil olmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.