Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5584 E. 2023/184 K. 11.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5584
KARAR NO : 2023/184
KARAR TARİHİ : 11.01.2023

MAHKEMESİ : …. Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu davacının davalıya satarak teslim ettiği mallara ilişkin düzenlenen faturaların ödenmediğini, alacağın tahsili için başlattıkları takibe davalının 10.09.2018 tarihli dilekçesiyle borcun tamamına, faize ve fer’ilerine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibin haksız olduğunu, davacı tarafın borcunu mahsup etmek yerine kötü niyetli olarak ilamsız takip başlattığını, davacıdan alacaklı olduklarını, bu nedenle davacı aleyhine başlattıkları icra takibine vaki itirazın iptali için Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/696 E. numarasına kayıtlı itirazın iptali davası açtıklarını, davaların birleştirilmesi ya da bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, takip konusu faturaların davacı tarafın defterine kayıtlı olduğu, davalının e-fatura düzenlediği, faturaların davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, BS bildirim formunun eksiklik teşkil etmediği, 09.08.2017 tarihli faturanın birden fazla düzenlendiği ve 23.05.2018 tarihli faturanın ise davalının yevmiye defterine kayıtlı olduğu, davacının dayanak yaptığı faturaların davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun bilirkişi raporundan anlaşıldığı, bilirkişi raporlarının kapsam ve usul yönünden yasaya uygun oldukları gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu fatura alacağı davalı tarafça bilinebilir olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eldeki dava ile Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/696 E. sayılı dosyasının birleştirilmediğini, dosya sonucunun bekletici mesele yapılmadığını, şirketler arasındaki organik bağın incelenmediğini, bilirkişinin hazırladığı ilk raporda hata yapıldığını, faizin yüksek hesaplandığını, o dönemde avans faizinin %9,75 oranında olduğunu, davacının 2017-2018 yılları BS formlarının incelenmediğini, ikinci raporun da icra takip dosyası incelenmeden düzenlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirlenen kararı ile davaya ve takibe dayanak faturaların tamamının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olması ve davalının da faturalara karşılık herhangi bir ödeme yapmaması, sadece 699,50 TL tutarında iade faturası düzenlemiş olması karşısında, taraf defterlerinin birbirini doğruladığı dikkate alındığında davanın yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu, ayrıca birleştirme talep edilen dosyanın davalısı ile eldeki davanın davacısının farklı şirketler olduğundan birleştirme ya da bekletici mesele yapılması taleplerinin yerinde olmadığı, ancak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının (TCMB) takip tarihi 06.09.2018 itibari ile avans faizini %19,50 olarak belirlediği ve fakat daha sonraki tarihlerde avans faizinde düşüş olduğu nazara alınarak takip talebinde istenilen %19,50 avans faizi oranının değişen oranlarda avans faizine hükmedilmesi gerektiği şeklinde düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile davalı … Tic. A.Ş.’nin Alanya 2. İcra Müdürlüğünün 2018/6524 E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 338.940,05 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile hükmolunan miktar üzerinden %20 oranına tekabül eden 67.788,01 TL tazminatın davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde
bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle;
1.Tarafları aynı olan Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/696 E. sayılı dosyası ile eldeki dosyanın birleştirilmesi ya da bekletici mesele yapılması yönündeki talebin haksız olarak reddedildiğini,

2.Müvekkiline ait fabrikanın davacıya satışına ilişkin davacı tarafın çekleri Türk Lirası cinsinden vermesi nedeniyle müvekkili şirketin büyük zarara uğradığını, söz konusu zararın giderilmesi için davacı şirketin müvekkili şirketin alacağını ödemeye yanaşmadığını, buna rağmen müvekkili şirketin iyi niyetli olarak davacı tarafla ticari ilişkisine devam ettiğini ve fakat davacı tarafın borcunu mahsup etmek yerine kötü niyetli olarak ilamsız takip başlattığını,

3.Her iki şirketin faaliyet alanları ve büyük ortakları aynı kişiler olduğundan aralarında organik bağ bulunduğunu, her iki şirketin de ticaret sicil dosyalarının celbi ile bilirkişi incelemesi yapılması talepleri dikkate alınmaksızın dosyanın bilirkişilere tevdi ile eksik ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporlarına itibar ederek hüküm kurulduğunu,

4.Hükme konu icra inkar tazminatının da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ticari satış sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.