Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5558 E. 2023/358 K. 18.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5558
KARAR NO : 2023/358
KARAR TARİHİ : 18.01.2023

MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalılardan Şeneller Akaryakıt ve Gıda Ürünleri Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 21.06.2006 tarihli bayilik ve işleticilik sözleşmesi imzalandığını ayrıca davalı şirket adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 15 yıl süre ile intifa hakkı tanındığını, Rekabet Kurulu kararı nedeniyle sözleşmenin 21.06.2011 tarihinden itibaren geçersiz hale geldiğini, müvekkilinin davalıya 17.07.2006 ve 06.11.2006 tarihli faturalar karşılığında toplamda 233.000,00 TL ve ilave KDV yatırım bedeli ödendiğini, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi nedeniyle kullanılmayacak olan yatırım bedellerinin 158.898,00 TL olduğunu, bu bedelin güncellenmesi halinde 336.889,00 TL’ye tekabül ettiğini ileri sürerek bu bedelin tahsilini sözleşmenin tarafı olan davalı şirket ve sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzalayan davalılar ile akaryakıt istasyonunun devredildiği diğer davalı Talya Taşımacılık Taahhüt İnş. Malz. Tic. ve San. Ltd. Şti’nden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımından ve esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki 07.11.2006 başlangıç tarihli ve 15 yıl süreli intifa hakkına ilişkin sözleşmenin, bayilik sözleşmesinin 21.06.2006 tarihinde yapılmasından ve 5 yıl süreli olmasından dolayı 21.06.2011 tarihine kadar geçerli olduğu, davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin bir gereği olarak sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğu, 21.06.2011 tarihinde sona eren üzerinde intifa hakkı tesis edilen petrol istasyonuna davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalılardan tahsili isteminin yerinde olmadığı, tapu kaydına göre davacı lehine 07.11.2006 tarihinde tesis edilen intifa hakkının 20.02.2014 tarihinde terkin edildiği, bu haliyle dava tarihi itibarıyla intifa hakkının henüz terkin edilmediği, intifa terkin edilmedikçe davacı yanın iddiaya konu talepleri yönünden henüz dava açma hakkı doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin yatırım bedellerinin iadesine ilişkin talebin ret gerekçesinin Yargıtayın uzun süre önce terk etmiş olduğu içtihatlara dayanılarak tesis edildiğini, yatırım bedellerinin iadesi için intifanın terkin edilmesine gerek olmadığından kararın bu yönden de hatalı olduğunu, yatırım bedeli iadesi talebi yönünden güncel içtihatların, dava konusu istasyonda keşfen yapılacak inceleme ile yapılan yatırımların taşınmaza kattığı değer tespit edilmek suretiyle iadeye konu bedelin belirlenmesi yönünde olduğunu, müvekkili tarafından işletmecilik ilişkisinin devam edeceğine güvenilerek ve intifa süresi olan 15 yıl için 17.07.2006 ve 06.11.2006 tarihli faturalarla istasyona toplam 233.000,00 TL + KDV yatırım yapıldığının dosya kapsamında sabit olduğunu, dolayısıyla iadeye konu bedelin bu tutarlar üzerinden belirlenmesi gerektiğini, intifa süresi boyunca yapıldığı tartışmasız olan sabit yatırımların tümü bakımından denkleştirici adalet ilkesine göre ve kullanılmayan süreye tekabül eden güncel bedelin hesaplanarak hüküm tesis edilmesi gerektiğini, taleplerinin intifanın davadan önce terkin edilmesine bağlı olduğu kabul edilse bile bu durumda erken açılan davanın usulden reddine karar verilmesi ve aynı doğrultuda davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşmede 5 yıllık süre ile kararlaştırıldığından 5 yıllık sürenin dolduğu, sözleşmenin 21.06.2011 tarihinden önce feshedilmediği, kanopi masrafının 15 yıl intifa süresi için yapıldığına ilişkin bir delil bulunmadığı ve sözleşmede kararlaştırılan 5 yıllık süren dolduğuna göre kanopi kaplama ışıklandırma bedelinin talep edilemeyeceği, 06.11.2006 tarihli 200.000,00 TL ve ilave KDV bedelli faturanın ise gayrimaddi haklar bedeli açıklamasıyla düzenlendiği, davacının 13.04.2012 tarihli yazılı beyanında bu fatura kapsamında yapılan ödemenin intifa bedeli ödemesi olduğunun açıklandığı, intifa hakkı tesisine ilişkin 07.11.2006 tarihli 4118 yevmiye nolu resmi senette ise intifa hakkı bedelinin 27.750,00 TL olduğu, bu bedelin istasyondaki tesislerin donanımının tamamının (tankların, pompaların, jeneratörün, dış cephe dizaynının, kanopinin vs.) inşa ve iktisap bedellerinin davacı tarafından karşılanması ve ayrıca kalan miktarın ödenmesiyle karşılandığının belirtildiği, her ne kadar davacı tarafından faturadaki bedelin intifa bedeli olduğu ileri sürülmüş ise de davacının iddiasına dayanak faturanın “gayrimaddi haklar” açıklamasıyla düzenlendiği, faturadaki bedelin intifa bedeli olduğuna dair bir delil bulunmadığı, bu durumda intifa süresiyle açıkça ilişkilendirilemeyen nakdi yardımın sözleşme ile ilişkili bulunduğunun kabulü gerektiği, davacının alacağına dayanak olan iki faturanın da intifa bedeli ile ilgili olmadığı ayrıca yatırım bedellerine ilişkin talep bakımından intifanın terkin edilmesine gerek bulunmadığı (emsal Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 17.10.2019 tarihli, 2018/2253E., 2019/4818 K. sayılı), Mahkemenin taşınmaz maliki şirket dışındaki davalılar yönünden davanın reddine dair bu gerekçesinin de hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki 15 yıl süreli intifa hakkı Rekabet Kurulunun 12.03.2009 tarihli genelgesi ile 5 yıl süre ile sınırladığından kalan süreye ilişkin önceden yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple/sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.