YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5434
KARAR NO : 2023/291
KARAR TARİHİ : 16.01.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı Kaya Granit Şirketi ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme gereği davacı tarafından davalı lehine dava dışı şirket için tanzim ettirilen teminat mektubunun nakde çevrilmesi şartları gerçeklemediği, zira dava dışı şirket tarafından davalı şirkete 100.000,00 TL değerinde çeşitli ebatlarda granit küp taş imal edilerek teslim edilmesi konusunda anlaşıldığını, bu anlaşma uyarınca davalı şirket tarafından Kaya Granit limited şirketine 80.000,00 TL bedelli çek ve 20.000,00 TL’ye karşılık gelen akaryakıt verilmesinin kararlaştırıldığını, dava dışı şirket tarafından, sözleşmede kararlaştırılan miktarın üzerinde davalı şirkete 114.933,71 TL bedelli ürün teslimi yapıldığını, teminat mektubunun güvence altına aldığı riskin gerçekleşmediğini ileri sürerek mektubunun iptaline karar verilmesini istemiş, 28.01.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de teminat mektubu paraya çevrildiğinden, nakde çevrildiği tarihten itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; teminat mektubunun 14.11.2013 tarihinde paraya çevrilmiş olması nedeni ile davanın konusuz kaldığını, davacının davalı ve dava şirket arasında imzalanan sözleşmesinin tarafı olmadığından sözleşme kapsamında talep hakkı bulunmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini, dava dışı şirket sözleşme ile üstlendiği kadar ürün teslimi yapmadığı için teminat mektubunun paraya çevrilmesi koşullarının gerçekleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, davalı şirket tarafından dava dışı Kaya Granit Şirketi’ne çek ve yakıt teslimi suretiyle 97.757,68 TL ödeme yapıldığı, dava dışı şirketin 01.06.2013 tarihli sözleşme nedeni ile davalı şirkete 53.475,01 TL bedelli 20.09.2013 tarihli sözleşme nedeniyle 61.469,62 TL bedelli olmak üzere toplam 114.944,63 TL bedelli ürün teslim ettiği, teslim edildiği kanıtlanan ürün bedelinin davalı tarafından yapılan ödeme miktarının üzerinde olması nedeni ile teminat mektubunun paraya çevrilme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle 100.000,00 TL’nin 14.11.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı şirket ile davacı arasındaki sözleşmede taraf olmadığını, sözleşmelerin nisbiliği ilkesi gereğince işbu davada müvekkiline karşı husumet yöneltilemeyeceğini, bilirkişi raporu ile mahkemenin teminat mektubunun içeriğine ilişkin değerlendirmelerinin hatalı olduğu, sözleşmenin tarafları arasındaki delil sözleşmesinin dikkate alınmadığını, dava dışı firma ile davacı arasında organik bağ bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, 07.06.2013 tarihli teminat mektubunun davacı tarafından davalı ile dava dışı Kaya Granit…Ltd. Şti. arasında imzalanan 01.06.2013 tarihli satım sözleşmesi kapsamında, davalının alacaklarını teminat altına almak için düzenlendiği, alınan bilirkişi raporlarında davalı tarafından dava dışı Kaya Granit Şirketi’ne çek ve yakıt teslimi suretiyle 97.757,68 TL ödeme yapıldığının ihtilafsız olduğu, 20.09.2013 tarihli protokolün davalı ile dava dışı Kaya Granit Ltd. Şti. arasında imzalandığı, taraflar arasında imzalanan 01.06.2013 tarihli sözleşmenin yeniden düzenlendiği, teminatlar aynen korunmak suretiyle sözleşme kapsamında toplam 204.582,50 TL’lik yeni mal tedarikinin ve karşılığında ödemelerin kararlaştırıldığı, 01.06.2013 tarihli sözleşmenin 6.1. maddesi uyarınca 48.162,29 TL karşılığında mal teslim edildiği, 49.595,39 TL granit taş verme borcunun kaldığının belirtildiği, alınan bilirkişi raporunda ise 20.09.2013 tarihli sözleşme nedeniyle 61.469,62 TL bedelli ürün teslim edildiği, dava dışı şirketin teslim ettiği ürün miktarının 114.944,63 TL olduğu, her ne kadar 20.09.2013 tarihli sözleşmede teminat mektubunun geçerliliğinin korunacağı ifade edilmiş ise de söz konusu teminat mektubunun 01.06.2013 tarihli sözleşme kapsamındaki teslim edilecek ürünleri temin ettiği, sonradan davalı ile dava dışı 3. kişi arasındaki fazlaya ilişkin teslimatı kapsamadığı, davacının bununla ilgili bir taahhüdünün bulunmadığı ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı ile dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmeye taraf olmayan davacının taraf ehliyetinin olmadığı, yerel mahkemece husumet itirazlarına yönelik değerlendirme yapılmadan karar verildiği halde buna ilişkin istinaf itirazlarının istinaf mahkemesince de karşılanmadığı, teminat mektubu içeriğinin hatalı değerlendirildiği, dava dışı şirketin yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğinin bilirkişi raporlarında da belirlenmiş olmasına rağmen aksi yönde karar verilmesinin hatalı olduğu, sözleşmenin tarafları arasındaki delil sözleşmesine göre müvekkili kayıtları esas alınması gerekirken bilirkişilerce bu hususa riayet edilmediği, davacı ile dava dışı şirket arasında organik bağ olduğu, edimlerini yerine getirmeyen davalı şirketin teminat mektubunun nakde çevrilmesinden hareketle hukuku dolanarak dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde bu davayı açtığı belirtilerek istinaf mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı şirket ile dava dışı Kaya Granit Şirketi arasında imzalanan satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalı şirket lehine düzenlenip verilen teminat mektubunun paraya çevrilme koşullarının gerçekleşmediğinin tespiti ve teminat mektubunun iadesi ile birlikte paraya çevrilmesi halinde teminat mektubu bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 128 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve davacının garanti veren olmasına göre dava açmakta hukuki yararının olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava, teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince “…01.06.2013 tarihli sözleşme nedeni ile davalı şirkete 53.475,01 TL bedelli 20.09.2013 tarihli sözleşme nedeniyle 61.469,62 TL bedelli olmak üzere toplam 114.944,63 TL bedelli ürün teslim ettiği, teslim edildiği kanıtlanan ürün bedelinin davalı tarafından yapılan ödeme miktarının üzerinde olduğu…” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ise “…her ne kadar 20.09.2013 tarihli sözleşmede teminat mektubunun geçerliliğinin korunacağı ifade edilmiş ise de söz konusu teminat mektubunun 01.06.2013 tarihli sözleşme kapsamındaki teslim edilecek ürünleri temin ettiği, sonradan davalı ile dava dışı 3. kişi arasındaki fazlaya ilişkin teslimatı kapsamadığı…” gerekçesine yer verilmiş ve bu gerekçe ile çelişki oluşturacak şekilde İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, dava dışı Kaya Granit şirketi ile davalı arasında mal temini için 01.06.2013 tarihli sözleşme yapılmış olup davalı da sözleşme kapsamında malın bedeli olan 97.757,68 TL’lik ödemeyi yapmıştır. Davacı ise dava dışı şirketin bedelini almış olduğu malı teslim etmesi için 07.06.2013 tarihli ve 361381 sayılı teminat mektubunu davalı lehine vermiştir. Sonra dava dışı şirket ile davalı arasında 20.09.2013 tarihli sözleşme yapılmış olup bu sözleşmenin 6. maddesi ile ilk sözleşme kapsamında teslimi gereken 49.595,39 TL tutarındaki malın dava dışı şirket tarafından davalıya teslim edilmediği hususuna yer verilmiş, ayrıca 20.09.2013 tarihli sözleşme ile 204.582,50 TL’lik mal teslimi kararlaştırılmış ve teminat mektubunun geçerli olduğu belirtilmişse de teminat veren davacı şirketin bu yeni sözleşmeye onay verdiği ispatlanamamıştır.
Bu durumda 01.06.2013 tarihli ilk sözleşme kapsamında teslimi kararlaştırılan malın tamamı dava dışı şirket tarafından teslim edilmemiştir. O nedenle davacının ifasını garanti ettiği dava dışı şirket edimini yerine getirmediğinden davalı teminatının nakde çevrilmesinin şartları oluştuğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.