Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/5332 E. 2022/9312 K. 21.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5332
KARAR NO : 2022/9312
KARAR TARİHİ : 21.12.2022

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.09.2019 tarih ve 2019/200 E. – 2019/483 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nce verilen 02.02.2021 tarih ve 2020/553 E. – 2021/162 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; uluslararası taşımacılık faaliyetinde bulunan dava dışı Hamle Ltd. Şti.’nin işlettiği tırda davalıya ait hisseyi satın almak üzere davalı ile şifahi olarak anlaştıklarını, davacının satış bedeli olarak 17.500,00 Euro’yu davalıya banka havalesi yolu ile gönderdiğini, ancak araçtaki davalı hissesinin davacıya devredilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 17.500,00 Euro’nun davalıdan tahsiline, havale tarihi olan 11.06.2012 tarihinden itibaren mevduata uygulanan dövize endeksli en yüksek oranda faiz yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu araç mülkiyetinin davalıya ait olduğunu, davalının tırı satmak istemesi üzerine, yanında çalışan dava dışı … isimli şahsa teklif ettiğini, …’nun tırı almayı kabul ettiğini, ancak parasının olmaması üzerine davacıdan borç para aldığını, …’nun davacıdan borç aldığı parayı direk davalı …’ın hesabına yatırılmasını istediğini, davacının 17.500,00 Euro’yu davalının hesabına havale ettiğini, taraflar arasında araç satışına ilişkin herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, söz konusu tır ile ilgili alım satım işleminin davalı ile dava dışı … arasında gerçekleştiğini ileri sürerek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; yeminin eda edilmesi üzerine, artık ortada uyuşmazlık konusu olan vakıa kesin delille kanıtlanmış olduğundan ve buna göre davacı davasını ispat edemediğinden, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi davacının iddiasını ispat edemediğinin anlaşılması karşısında, mahkemece; davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava, davalıya ait aracın satışına ilişkin davacı tarafından banka havalesi yoluyla ödendiği iddia edilen bedelin, araç devrinin gerçekleşmemesi nedeni ile iadesi istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu m.555 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuki nitelik itibariyle bir ödeme vasıtasıdır. Bir başka ifade ile, havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına dair yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini ileri süren havaleci, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.
Davacı, tır alımı nedeniyle parayı gönderdiğini iddia etmiş; davalı ise, paranın alındığını ancak davacının kendisine bir borcunun olmadığını, kendisinin Tır’ı dava dışı üçüncü kişiye sattığını ve üçüncü kişinin borcu nedeniyle paranın davacı tarafından kendisine gönderildiğini savunmuştur. Bu durumda, davalının paranın alındığına dair ikrarı bağlantısız bileşik ikrar olup, davalı ikrarı yanında ayrı bir vakıa ileri sürdüğünden, bu vakıayı ispat külfeti kendisine düşecek olmasına göre, davalıya savunması ile ilgili delilleri sorulup hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1.maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 21.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.