YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5283
KARAR NO : 2023/216
KARAR TARİHİ : 12.01.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1060 Esas, 2021/250 Karar
DAVA TARİHİ : 09.03.2018
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/103 E., 2019/109 K.
Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait ‘‘…’’ markalarının yoğun kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazandığını ve tanınmış marka hâline geldiğini, davalı şirkete ait ‘‘…’’ ibareli marka tescil başvurusuna müvekkil şirket adına yapılan itirazların haksız olarak reddedildiğini, müvekkiline ait ‘‘…’’ ibareli marka ile davalının ‘‘…’’ ibareli markasının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, ortalama tüketiciler nezdinde iltibas oluşturduğunu, taraf markalarının mal ve hizmet sınıflarının aynı olduğunu, davalı şirketin müvekkiline ait tanınmış ‘‘…’’ markalarına benzer marka başvurusunda bulunmasının kötü niyetli bir davranış olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2018-M-540 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın tescil edilmesi hâlinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı şirket, davaya yanıt vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvuru markası olan “…” markası ile davacının “ …” markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunmadığı, başvuru markası ile davacının itiraza konu markaları arasında işaret anlamında benzerlik bulunmadığı için kapsamlarında yer alan mal ve hizmet benzerliğinin incelemesine gerek bulunmadığı, ortalama tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin de bulunmadığı, başvuru markasının işaret anlamında davacı markaları ile aynı ya da benzer olmaması sebebiyle 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasının koşullarının oluşmadığı, markalar arasında iltibas bulunmadığından kötü niyetten de bahsedilemeyeceği, dava konusu başvuru yönünden hükümsüzlük ve YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından deliller toplanmadan, bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilmesinin eksik inceleme niteliğinde olduğunu, dava konusu ”…” markası ile müvekkilinin ”…” ibareli markalarının iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, iltibas incelemesi yapılırken ortalama tüketici kriterinin dikkate alınmadığını, … markası tanınmış marka statüsünde olduğundan bu durumun iltibas ihtimalini artırdığının göz önüne alınmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Şirket’in “…” ibareli başvurusu ile davacının itirazına mesnet “…” esas ibareli markaları arasında 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.