YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5203
KARAR NO : 2022/9054
KARAR TARİHİ : 14.12.2022
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.12.2017 tarih ve 2010/33 E- 2017/227 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nce verilen 29.04.2021 tarih ve 2020/728 E- 2021/524 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; Türkiye’de uzun yıllardır kalorifer radyatörü tasarımı ile uğraşan ve tasarladığı radyatörleri sahibi bulunduğu şirket aracılığıyla satışa sunan davacının Türk Patent nezdinde “QUATTRO BY KORLE” ibareli markayı 2005/06693 sayı ile tescil ettirdiğini, merkezi İstanbul da bulunan davalı şirketin davacı ile aynı alanda faaliyet gösterdiğini ve davacının tescilli markalarını haksız ve izinsiz olarak kullandığı www.aeon.com.tr” adresli web sayfasında davacının marka haklarına tecavüz ettiğini, davalının www.aeon.com.tr sayfasında “AEON Ürünleri” başlığı altında kendi radyatör ürünlerini “QUATTRO” markası ile satışa arz ettiğini “Kataloglarımız” bölümündeki dokuman içinde davacının tescilli markası altında radyatör ürünleri ürettiklerini, sattıklarını, yayınlayarak davacı markasını haksız ve izinsiz olarak ticaret alanına çıkardığını, davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden bu eylemlerinin Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2010/3 D.İş sayılı dosyasında tespit edildiğinden bahisle ihtiyati tedbir talebinde bulunarak 2005/06693 sayılı “QUATTRO BY KORLE” markasına tecavüzün durdurulmasına ve men’ine, ayrıca maddi tazminat hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.000.-TL manevi tazminatın davalıdan alınmasına, hükmün ilanına, harç masraf ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davaya konu “QUATTRO ” markasını davalı şirket ortağının İngiltere’ de kurdukları AEON UK. LTD ve PİTACS LTD tarafından yurt dışında marka olarak tescil edildiğini ve kullanıldığını, davacının Türkiye’ deki marka tescilinin hükümsüzlüğü için davalının Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde davalar açtığını, yurt dışında tescilli bulunan davalı yurt içinde bu marka ile satış yapmadığından web sitesinde bu marka ile teşhirde bulunmasının bir sakıncasının olmadığını düşündüğü ve iyi niyetli olduğunu, aleyhine karar çıktığını öğrendiğinde de web sitesini kapattığını, davalının Türkiye’de dizaynları kendisine ait bulunan ürünleri imal edip yurt dışında bu isimle satışını yaptığı ve davacının iddia ettiği gibi bir marka tecavüzü bulunmadığını, davacının Türkiye’de tescil ettirdiği markanın gerçekte davalıya ait olduğunu bildiğini fakat erken davranarak TürkPatent nezdindeki tescili elde ettiğini, davacının uğradığı bir zarar bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma , toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, davaya konu 2005/06693 sayılı QUATTRO BY KORLE markasının celbedilen kayıtlarından; 02.03.2015 tarihinde koruma süresinin dolduğu ve yenilenmediğinin anlaşıldığı, bu durumda davacı tarafın markaya tecavüzün önlenmesi ve men’ i davasının konusuz kaldığı, ancak dava tarihinde geçerli olan markaya tecavüzün önlenmesi ve men’ i davası açmakta davacı taraf haklı olduğundan, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği, ayrıca davalının, davacının dava tarihinde tescilli markasının asıl unsuru QUATTRO ibaresinin markanın tescilli olduğu 11. sınıfta kayıtlı radyatörler emtiasının tanıtımında www.aeon.com.tr isimli internet sitesinde kullanıldığı, 556 sayılı KHK 9/2-e bendi gereğince ” markanın kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısı bulunmaksızın, markanın aynısını, internet sitesinde ürün tanıtımında ticari etki yaratacak biçimde kullandığından” davacının markadan kaynaklanan haklarına tecavüz ettiği ve davacının manevi tazminat talebinin haklı olduğu gerekçeleri ile, markaya tecavüzün önlenmesi ve men’ i davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.500,00 TL manevi tazminatın davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.