Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/4856 E. 2023/692 K. 08.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4856
KARAR NO : 2023/692
KARAR TARİHİ : 08.02.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
HÜKÜM : Davanın reddi

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 07.02.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Avukat … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilince davalı bankaya tahsili ve kendi hesabına alacak olarak kaydı için teslim edilen dokuz adet çekin bedelinin davalı banka tarafından müvekkiline ödenmediğini, çeklerin müvekkiline iade de edilmediğini, davalı bankanın eyleminin haksız fiil niteliğinde bulunduğunu, bunun kabul edilmemesi halinde eyleminin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek çeklerin toplam bedeli olan 58.500,00 TL’nin şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının, bu konuda davalı tarafa keşide edilen ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 02.06.2009 temerrüt tarihinden itibaren reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; 08.06.2012 tarihinde talebini 58.500,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çeklerin kredi borcundan mahsup edilmek üzere dava dışı … tarafından ciro ve temlik edilerek müvekkili bankaya teslim edildiğini, süresinde muhatap bankalara ibraz edilen çeklerden tahsil edilenlerin adı geçen şahsın borcuna mahsup edildiğini, karşılığı bulunmayanların ise arkası yazdırılarak icra takiplerine konu edildiğini, davaya konu çeklerde davacı tarafın cirosunun bulunmadığını, ciro etmediği çeklerle ilgili iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, husumetin dava dışı ciranta …’e yöneltilmesinin gerektiğini, müvekkili bankanın müşterisi olan davacının kredi riskinin 29.05.2009 tarihinde kapatılmasından sonra hesabında bekleyen çeklerin kendisine teslim edildiğini, bunun dışında davacı tarafça müvekkiline teslim edilmiş çekin bulunmadığını, davacı tarafça ibraz edilen çek tevdi bordrosunun her zaman düzenlenmesi mümkün belgelerden olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemenin 21.11.2012 tarih, 2011/147 E. ve 2012/280 K. sayılı kararı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Birinci Bozma Kararı
Dairemizin 13.11.2013 tarih, 2013/2421 E. ve 2013/20306 K. sayılı kararıyla mahkemece çeklerin bankaya dava dışı … tarafından ciro edildiği ve davacı tarafça ibraz edilen belge ile davalı bankaca ibraz edilen belge aynı olmasına rağmen imzalarının farklı olduğu gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı, temyize konu işbu karar verilmeden önce açıldığı anlaşılan ceza davasının sonucunun beklenilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı yararı bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 25.05.2016 tarih, 2014/628 E. ve 2016/414 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı
Dairemizin 20.03.2018 tarih, 2016/9637 E. ve 2018/2144 K. sayılı kararı ile çeklerin bankaya kimin tarafından teslim edildiği işbu uyuşmazlığın çözümünde esasa etkili olmayıp, davacının meşru hamili bulunmadığı, davalı bankaca meşru hamile yapılan ödeme nedeniyle bir talep yöneltilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

E. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu çeklerin ciro silsilesinde davacının meşru hamil sıfatı bulunmadığından davalı bankaca meşru hamile yapılan ödeme nedeniyle davacı tarafından davalıya bir talep yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu çekleri teslim ettiğinde davalı banka çalışanı Şahin Seven’in imzasını taşıyan çek teslim bordosunu aldığını, imzanın inkar edilmediğini, bozma sebebi sayılmayan ciro silsilesi hususunun davacı müvekkili için usuli müktesep hak doğurduğunu, hamiline düzenlenen çeklerde ciro olmamasının zorunlu bir unsur olmadığını, ceza davasında müvekkilinin beraat ettiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı bankaya tahsile verildiği ileri sürülen çeklerin, üçüncü kişinin kredi hesabına mahsup edildiği iddiasıyla açılan alacak davasıdır.

2. İlgili Hukuk
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 703 üncü vd. maddeleri

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeple
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.