YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4790
KARAR NO : 2023/729
KARAR TARİHİ : 09.02.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret-kabul-kısmen kabul
Taraflar arasındaki esas ve karşı alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava yönünden davacı RA-KA İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin davasının davalılar Cemina Yapı Sanayi ve A.Ş. ile davalı … yönünden kabulüne, davacı … yönünden açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı … yönünden kanıtlanamayan davanın reddine, davalı …Ş. yönünden erken açılan davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince karşı davaya yönelik davalı Ra-Ka Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, asıl davada davacılar ve davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı Ra-Ka Ltd. Şti.’nin davasının, davalı … yönünden kanıtlanmadığından, davalı …Ş. hakkındaki davanın ise erken açıldığından reddine, davalılar Cemina Yapı Sanayi A.Ş. ile davalı … yönünden davanın kabulüne, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Cemina Yapı A.Ş. ve … tarafından duruşma istemli, davacılar … ve Ra-Ka İthalat İhracat Ltd. Şti. tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 07.02.2023 günü hazır bulunan asıl davada davacı karşı davada davalı Ra-Ka Ltd. Şti. vekili Avukat …, davalı … vekili Avukat …, davalı …, … ve Cemina Yapı A.Ş. vekili Avukat … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
1.Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde; Ra-Ka şirketinin Nijerya’da kurulu dava dışı şirkete inşaat malzemeleri ihracatı yaptığını ve ihracat işlemlerinin başlangıçta … tarafından bizzat yürütülürken, 2005 yılından itibaren de kardeşi … tarafından devam olunduğunu, davalı …’ın diğer davalı Cemîna Yapı San A.Ş.’yi kurduğunu ve bu şirket üzerinden Nijerya’da müvekkilinin müşterisi olan dava dışı şirkete davalı …Ş. üzerinden inşaat malzemeleri ihracatına başladığını, akabinde davalı …’ın davacı Ra-Ka şirketindeki hisselerinin tamamını diğer davacı …’a devrettiğini, 20.08.2014 tarihinden itibaren davacı Ra-Ka ortaklığı ve temsil/ilzam yetkisi kalmayan …’ın 09.09.2014 tarihinde Ra-Ka’nın antetli kağıdına ve bu şirketin kaşesinin üzerine de abisi …’ın imzasını taklit etmek suretiyle sahte bir evrak düzenlediğini, düzenlediği bu sahte evrakı davalı … ile ihracat işlemlerine aracılık eden davalı …Ş.’ye gönderdiğini ve esasında kendi şirketi Cemina A.Ş.’nin yapmadığı altı adet ihracata ilişkin evrakın bedelsiz olarak dava dışı Zenıth Bank’a teslimini ve bu evraka isabet eden ihracat bedellerinin de kendi şirketi olan davalı …Ş.’nin hesabına havale edilmesini talimatlandırdığını, bu talimatı alan davalı …Ş.’nin başkaca bir kontrol yapmadan doğruca dava dışı Zenith Bank’a aktardığını, böylece sahte talimat yüzünden davacı Ra-Ka’nın gerçekleştirdiği üç adet ihracat bedeli olan toplam 754.836,00 USD’nin davalı …Ş.’nin hesabına aktarıldığını, davalı …’in davalı …’in kayınbiraderi olup onun yönlendirmesiyle talimat yazısını bankaya götüren kişi olduğunu, davalı bankanın da özen ve denetim görevini ihmal etmesi nedeniyle sorumlu olduğunu belirterek sahte talimatlar ile haksız yere davalı …Ş.’ye ödenmesi sağlanmış olan müvekkiline ait ihracat bedellerinden fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydı ile 754.950,00 USD’nin davalının hesabına girdiği 17.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Karşı davacı …Ş. vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket yetkilisi …’ın 26.12.2005-20.08.2014 tarihleri arasında, karşı davalı Ra-Ka Ltd. Şti.’nin de yetkilisi olarak görev yaptığını, bu tarihler arasındaki dönemde karşı davalı Ra-Ka Ltd. Şti.’nin yurt dışı taşıma işlerini yapan dava dışı MAERSK Denizcilik A.Ş.’ye 59.088,00 ABD doları tutarında borcu kaldığını ve ekonomik sıkıntılar yüzünden şirketin bu borcu ödeyememesi üzerine müvekkili Cemina A.Ş.’nin borcu ödediğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 529 uncu ve devamı maddeleri kapsamında müvekkilinin karşı davalı Ra-Ka adına vekaletsiz iş gördüğünü, borcunu ödemeyen karşı davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek alacak talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin kendisine gönderilen ıslak imzalı talimata dayalı olarak işlem yaptığını, talimatın sahte olduğunun 18.09.2014 tarihinde bildirilmesi üzerine hemen dava dışı Zenıth Bank’a talimat verdiklerini, anılan bankanın bu talimata rağmen 19.09.2014 tarihinde 150.952,00 USD’yi gönderdiğini ve bu paranın bloke edildiğini, talimat üzerindeki imzanın ilk bakışta …’ın imzasına çok benzediğini, davalı … tarafından bir çok kez olmak üzere ve üstelik mail yoluyla EFT ve diğer ödemelere ilişkin talimatların müvekkili bankaya gönderildiğini, davacıların personel seçiminde gerekli özeni göstermesi gerektiğini ileri sürerek asıl davanın reddini ve ayrıca ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını istemiştir.
2.Asıl davada diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, dava dışı Zenıth Bank’ın 17.09.2014 ve 19.09.2014 tarihlerinde yaptığı havalelerin aslında müvekkili Cemina A.Ş.’nin ihracat bedellerinin karşılığı olduğunu; ancak adı geçen bankanın davacı Ra-Ka İthalat İhracat İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin referansıyla para göndermesinin bir karışıklığa yol açtığını, ticari defterler üzerinde yapılacak inceleme sonucunda gerçeğin ortaya çıkacağını, müvekkillerinden …’in kendisine verilen görevi yerine getirdiğini, davacılardan …’ın şirket ortağı olup aktif dava ehliyetinin olmadığını, müvekkili …’ın da pasif dava ehliyeti bulunmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiştir.
3.Karşı davada davalı Ra-Ka Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin taşımacı şirkete borcunun olup olmadığı konusunun karşı davacıyı ilgilendiren ve ilzam eden bir yanının bulunmadığını, taşımacı şirketten bu konuda müvekkiline herhangi bir ihtar-ihbar gelmediğini, karşı davacı şirketin böyle bir bedeli ödeyeceğini veya ödediğini müvekkiline bildirmediğini, müvekkilinin bu durumdan işbu dava ile haberdar olduğunu, müvekkilinin bu duruma icazet vermediğini ve vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanamayacağını savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada; dava konusu ihracat bedellerinin davacı şirkete ait olması nedeniyle davacı …’ın aktif husumetinin bulunmadığı, dava konusu ihracat bedellerinin sahte talimat ile davalı şirket hesabına aktarıldığının bilirkişi raporları ile anlaşıldığı, davalılardan Cemina A.Ş ile adı geçen şirketin temsilcisi diğer davalı …’ın haksız fiilinden birlikte sorumlu oldukları, davalı bankanın sorumluluğunun 2 nci derecede sorumluluk olduğu ve zararın haksız fiil sorumlularından tahsil edilememesi halinde aciz belgesine istinaden davalı bankaya karşı talepte bulunulması gerektiği, davalı … yönünden ise adı geçenin kendisine verilen görev doğrultusunda evrakı bankaya götürmekten ibaret eylemini zarar verme kastıyla yaptığına dair dosya kapsamında kanıt bulunmadığı gerekçesi ile davacı … yönünden açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı … yönünden kanıtlanamayan davanın reddine, davalı …Ş. yönünden erken açılan davanın reddine, davacı Ra-Ka İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin davasının davalılar Cemina Yapı Sanayi ve A.Ş. ile davalı … yönünden kabulü ile 754.950,00 USD’nin 17.09.2014 tarihinde itibaren faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı şirkete ödenmesine karar verilmiş, karşı davada; 6098 sayılı Kanun’un vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince sebepsiz zenginleşme koşullarının incelenmesi gerektiği, buna göre karşı davacının borcu ödemesi ile karşı davalının borcunun azaldığı, sebepsiz zenginleştiği gerekçesi ile karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Asıl davada davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankanın talimat aslını istemeyerek fotokopi belge ile işlem yapmasının, talimatta imza yönünden araştırma yapmamasının, ihracat bedelinin ihracatçı müvekkili yerine doğrudan davalı şirkete ödenmesinin özen ve denetim görevini ihmal teşkil ettiğini, bu nedenle davalı bankanın da diğer davalılarla birlikte müteselsil sorumlu bulunduğunu, diğer davalı …’in haksız eyleminden dolayı davalılar ile birlikte sorumlu olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi ve imzası taklit edilen davacı …’ın olaydan zarar gördüğünü, bu suretle aktif dava ehliyetinin bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Asıl davada davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; aleyhlerindeki davanın reddine karar verilen davalılar bakımından vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını, müvekkillerinden …’ın pasif dava ehliyetinin olmadığını, müvekkili Cemina A.Ş.’nin dava dışı Nijerya şirketi olan Uche Sylva’dan alacaklı olduğunu, davacı Ra-Ka Ltd. Şti.’nin ise adı geçen bu dava dışı şirkete borçlu olduğunu, asıl davanın reddedilmesi gerektiğini savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
3.Karşı davada davalı Ra-Ka Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı taşıma şirketine borcunun olmadığını, müvekkilinin bilgisi ve izni olmadan yapılan ödemelerden sorumlu olmayacağını, davacının vekaletsiz iş görme hükümlerine dayandığını ve fakat şartların oluşmadığını, Mahkemece sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, karşı davanın reddedilmesi gerektiğini savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada, davacı …’ın davacı şirket ortak ve yetkilisi olduğu, ihracat bedelinin de davacı şirkete ait olduğu gerekçesi ile davacı … tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, asıl davada davacı şirket çalışanı olup eylemi sahte olduğu tespit edilen talimat yazısını bankaya iletmekten ibaret olan davalı …’in, davacı şirket aleyhine zararlandırıcı işlemlere bilerek iştirak ettiğine dair bir eyleminin bulunduğu ileri sürülüp ispatlanamadığı gerekçesi ile davalı … yönünden açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, asıl davada davalı bankanın, haksız fiil niteliğinde gerçekleştirilen işlemin tarafı olmadığı, davalı bankadan talepte bulunulabilmesi için, öncelikle davacının asıl sorumlular hakkında tüm hukuki yolları tüketmesi ve buna rağmen alacağını tahsil edememesi gerektiği, bu suretle davalı banka aleyhine açılan davanın erken açıldığı gerekçesi ile davalı Banka yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, asıl davada diğer davalılar yönünden kurulan tahsil hükmünün, sahte talimatla davacıya ait olan ve fakat davalı şirket hesabına ödenen ihracat bedellerinden davalı şirketin sorumlu olduğu, davalı …’ın ise ihracat bedellerinin gönderildiği tarih öncesinde davacı şirketten ayrıldığı fakat davalı şirketin kurucusu ve yetkilisi olduğu, sahte talimat yazısının bu davalı tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin tespit edilmediği, ne var ki yöneticisi bulunduğu şirket hesabına gönderilen böylesi yüklü miktarda bedelden haberdar olmamasının, bir dönem her iki şirketin de yetkilisi olması nedeniyle bu işlemin bilgisi dışında gerçekleşmesinin hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu gerekçesi ile davacı şirkete ait ihracat bedellerinin haksız olarak hesabına geçirildiği Cemina Yapı San. A.Ş. ile birlikte davalı …’ın da söz konusu ihracat bedellerinden haksız fiil sorumluluğu kapsamında sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik görülmediği, karşı dava yönünden ise davalı Ra-Ka Ltd. Şti.’nin taşıma işleri nedeniyle dava dışı Maersk şirketine olan 59.088,00 USD borcunun, bilgi ve onayı dışında davacı …Ş. tarafından ödendiği, yapılan ödeme tutarında karşı davalının nedensiz zenginleştiği, davacının ödediği bu tutarı karşı davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle karşı davanın kabulünde de isabetsizlik görülmediği, asıl davada yargılama masraflarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derce Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı Ra-Ka İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti.’nin davasının, davalı … yönünden kanıtlanamadığından, davalı …Ş. hakkındaki davanın ise erken açıldığından reddine, davalılar Cemina Yapı Sanayi A.Ş. ile davalı … yönünden davanın kabulüne, 754.950,00 USD’nin 17.09.2014 tarihinden itibaren faizi ile davalılar Cemina Yapı Sanayi A.Ş. ile davalı …’dan müteselsilen tahsili ile davacı Ra-Ka İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti.’ne ödenmesine, davalılar vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine, karşı davanın kabulüne, 59.088,00 USD’nin karşı dava tarihinden itibaren faizi ile karşı davalı Ra-Ka İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak karşı davacı …Ş.’ye ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar vekili, asıl davada davalılar Cemina A.Ş. ve Cemal Kaplan vekili, karşı davada davalı Ra-Ka Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri sebepler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının aleyhe hususlarının bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, davacı şirkete ait olup sahte talimat yazısıyla davalı şirket hesabına gönderilen ihracat bedelinin tahsili; karşı dava ise karşı davacının karşı davalıya ait olup alacaklısı Maersk olan borcun ödenmesi üzerine vekaletsiz iş görme ve nedensiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun’un 77 nci ve devamı maddeleri ile 526 ncı ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup karşı davada davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler karşı davaya yönelik kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Asıl davada tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre asıl davada davacılar vekilinin davacı … yönünden temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, asıl davada davalılar hakkında yürütülen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/71854 soruşturma numaralı dosya sonucunun işbu davadaki hak ve yükümlülüklerini etkileyeceği gözetilmeden, bu suretle ceza davası sonucu beklenilmeden karar verilmiş olması doğru olmayıp hükmün taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca KARŞI DAVA YÖNÜNDEN ONANMASINA,
2. Asıl davada davacılar vekilinin davacı … yönünden temyiz itirazlarının REDDİNE,
3. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin duruşma isteyen ve temyiz istekleri red edilen Cemina Yapı A.Ş. ve …’dan alınıp davacı Ra-Ka İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istekleri halinde Cemina Yapı San. A.Ş. ve …’a iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden karşı davada davalı Ra-Ka İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’ye yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.