Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/4716 E. 2022/6375 K. 27.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4716
KARAR NO : 2022/6375
KARAR TARİHİ : 27.09.2022

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.01.2021 tarih ve 2020/115 E. – 2021/28 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 01.07.2009 tarihli nakliye sözleşmesi kapsamında müvekkili tarafından davalıya nakliye hizmeti verildiğini ancak hak edişlerinin ödenmediğini, ayrıca sözleşme gereği yakıt zammı farkı ödenmesi gerekirken ödenmediğini, sözleşmenin de haksız yere erken feshedildiğini, bu nedenle sözleşmenin devamına güvenen müvekkilinin mahrum kaldığı kârın da tazmini gerektiğini ileri sürerek toplam 64.412,56 TL’nin davalı taraftan tahsiline ve davalı adına düzenlenmiş 100.000.- TL bedelli teminat senedinin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin talebi ile davacının taşıdığı 30.05.2011 tarihli dava dışı Yoldaş Fotoğrafçılık şirketine ait emtianın sevkiyatı esnasında davacının aracının arıza yaptığını, bu nedenle taşınan emtiaların zarar gördüğünü ve müvekkilinin 11.212,56 TL ödemek durumunda kaldığını, davacının talebinin taraflar arasındaki sözleşme gereği bu gibi hasar ve zarardan davacı sorumlu olduğundan reddi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmede hakedişlerin güncel akaryakıt fiyatlarına göre düzenleneceğinin kararlaştırıldığını ve davacı tarafından da yapılan işlere karşılık kesilen faturalara güncel akaryakıt fiyatlarının yansıtıldığını, kaldı ki davacının yakıt bedel farkına ilişkin faturasının müvekkilince iade edildiğini, yine tarafların mutabakatıyla takip eden süreçte davacının 2.950.- TL bedelli gönderdiği 4 adet fatura ile de müvekkilinin iddia olunan kadar yakıt farkı nedeniyle borçlu olmadığını gösterdiğini, müvekkilinin iddia olunduğu gibi sözleşmeyi 17.10.2011 tarihinde feshetmediğini, sözleşmenin ilk yılı bittiğinde tarafların feshetmemiş olmaları nedeniyle iddia olunduğu gibi birer yıllık süreyle uzamayıp artık belirsiz süreli hale geldiğini, feshin koşul ve şeklinin belli olduğunu, iddiaya dayanak belgede bu koşulların sağlanmadığını, kaldı ki davacının bu tarihten sonra da müvekkilinin Eylül 2012 tarihinde müvekkilinin taşıma operasyonları bitip 18.01.2013 tarihli müvekkili ödemesine kadar devam ettiğini ve bu tarihte de aralarında alacak ve borcun bulunmadığını, dolayısıyla kâr kaybı talebinin de yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda 31/05/2011 tarihli, Yoldaş Et Ürünleri deposundan alınan gıda maddelerinin taşınması işinin, davacı ile davalı arasında akdedilen Nakliye Sözleşmesi kapsamında, nakliyeci sıfatını haiz olan davacı şirket tarafından davalı şirket adına yapıldığı, davacı şirketin alt taşıyan olarak davalı şirkete yüklenen tüm yükümlülükleri devralmış olduğu, davacı yanın yaptığı taşımalarda, 3. kişi yük ilgililerine hasar-zayi-gecikme kaynaklı zarar vermesi halinde de davalının davacı yana cari hesaptan düşerek tahsilat yapmasının mümkün olduğu, davacı nakliyecinin kendi araçlarında meydana gelen arıza sonucu, taşınan emtiada çözülme ve kolilerde deforme olduğunun anlaşıldığı ve sonuç olarak da alt taşıyan sıfatını haiz olan davacı nakliyecinin taşıma sırasında oluşan zarardan dolayı davalıya karşı sorumlu olduğu ve davalının 11.212,56 TL tutarındaki zarara ilişkin olarak kesinti yapabileceği ve davacı yanın da bu miktarda hak ediş alacağını talep edemeyeceği gerekçesiyle Davacının teminat senedi olduğu iddia edilen senedin iadesine ilişkin isteminin davacının 16.05.2017 tarihli dilekçesindeki talebi gereği bu istem yönünden davanın açılmamış sayılmasına, Hakediş alacağı, yakıt tutar farkı ve mahrum kalınan kâr taleplerine ilişkin istemler yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.