Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/4700 E. 2022/3503 K. 27.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4700
KARAR NO : 2022/3503
KARAR TARİHİ : 27.04.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.10.2019 gün ve 2019/208 – 2019/631 sayılı kararı onayan Daire’nin 02.03.2021 gün ve 2020/1818 – 2021/1874 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davalılar-birleşen 2010/131 esas sayılı davada davalı …-birleşen 2010/139 esas sayılı davada davacı vekili, birleşen 2010/131 esas sayılı davada davalı … mirasçıları vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili bankanın davalılardan …’ya taksitli ticari işlek kredi kullandırdığını, davalılar … ve …’ın bu kredinin kefili sıfatıyla sorumlu olduklarını, 77.685,76 TL ana para kredi borcunun bulunduğunu, işlemiş faiz ve masrafları ile borcun 220.626,03 TL’ye ulaştığını ileri sürerek 220.626,03 TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2010/131 Esas sayılı dosyada davacı vekili, davalı …’nun müvekkili bankadan taksitli ticari kredi kullandığını, davalının geciken kredi taksitlerini en kısa zamanda ödeyeceğini müfettişe bildirdiğini, davalı …’nun kredinin kefili olduğunu, krediden dolayı 111.758,29 TL ana para olmak üzere işlemiş faiz ve masraflarla birlikte 212.888,09 TL borcun bulunduğunu ileri sürerek 212.888,09 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2010/131 Esas sayılı dosyada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2010/139 Esas sayılı dosyada davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan çektiği yaklaşık 45.000.-TL tutarındaki krediyi ödediğini, bankanın müvekkiline tekrar kredi kullanmak isterse teminat olarak çek- senet vermesini istemesi üzerine çeşitli çek ve senetlerin bankaya verildiğini, müvekkilinin ne kadar kredi açıldığını bilmediğini, çek ve senetlerin alınmasına rağmen yeni kredi kullandırılmadığını, buna rağmen çek ve senetlerin 70.500.-TL olarak tahsil edildiğini, ardından müvekkili adına açılan kredinin bilgi ve izin dışında kullandırıldığını, dekontlarda müvekkilinin imzasının bulunmadığını, hesaplardan irade dışında para alındığını, bu parayı malının müvekkili olmadığını, kredi karşılığı tahsil edilen 70.500.-TL’nın istenmesine rağmen müvekkiline ödenmediğini, davacının bankaya hiçbir borcunun olmadığını ileri sürerek müvekkilinin kredi sözleşmesine istinaden 170.000.- TL borçlu olmadığının tespitini, %40 tazminatın tahsilini, 70.500.-TL’nın tahsil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari kredi faizi ile birlikte tahsilini, diğer çek ve senetlerin bedelsizlik nedeniyle müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2010/139 Esas sayılı dosyada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dava yönünden davanın kabulüne, 220.626,03 TL’nın davalılar …, …, …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu meblağın ana para tutarı 75.147,27 TL’sine 13.05.2010 tarihinden itibaren yıllık %118 temerrüt faizi yürütülmesine, birleşen 2010/131 Esas sayılı dosya yönünden davanın kısmen kabulüne, 172.152,46 TL’nın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu meblağın ana para tutarı 111.758,29 TL’sine 13.05.2010 tarihinden itibaren yıllık %48 temerrüt faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen 2010/139 Esas sayılı dosya yönünden davanın reddine dair verilen kararın asıl davada davalılar vekili ile birleşen davanın davalısı …’nun mirasçıları vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Asıl davanın davalıları- birleşen 2010/131 Esas sayılı dosyanın davalısı …- birleşen 2010/139 Esas sayılı dosyanın davacısı vekili, birleşen 2010/131 Esas sayılı dosyanın davalısı … mirasçılarının vekilleri, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Sunulan nüfus kayıt örneğinden birleşen 2010/131 Esas sayılı dosyanın davalılarından …’nun karar tarihinden önce 08.06.2015 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakta olup mahkemece mirasçılar yargılama aşamasında davaya dahil edilmeksizin davanın görülerek yazılı şekilde, ölü kişi hakkında hüküm kurulmuştur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bu itibarla mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, öncelikle yargılama sırasında vefat eden davalı …’nun mirasçılık belgesi getirtilerek, mirasçılarına usulüne uygun tebligat yapılıp mirasçılarının yöntemince davaya katılımı sağlanmak suretiyle taraf teşkilinden sonra, hasıl olacak sonuca göre esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın, ölü kişi hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan birleşen 2010/131 Esas sayılı dosyada davalı … mirasçıları vekilleri ile davalı … vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.03.2021 tarih ve 2020/1818 Esas- 2021/1874 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, yerel mahkemenin birleşen 2010/131 Esas sayılı davada tesis ettiği kararın açıklanan nedenlerle davalı … mirasçıları ile … yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, birleşen 2010/131 Esas sayılı dosyada davalı … vekili ile davalı …’nun mirasçıları vekillerinin sair karar düzeltme isteminin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
3- Asıl davada, davalılar vekillerinin karar düzeltme itirazlarının incelenmesinde; dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
4- Ancak, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak temerrüt faizi oranının belirlenmesi açısından bilirkişi raporu alınmışsa da banka tarafından tek taraflı düzenlenen, davalıların imzasını taşımayan, bazılarında 0,57 kaydını içeren Müşteri Hareketleri Listesi başlıklı bilgisayar çıktısında yer alan ve acil ihtiyaç kredisi faiz oranı olduğu belirtilen 0,59 faiz oranı açıklamasına itibar edilmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir. Bu durumda akti faiz hususunda sözleşmede açık hüküm bulunmadığı da gözetilerek Bankanın krediyi kullandırdığı tarihteki emsal sözleşmeler için fiilen uyguladığı faiz oranı üzerinden temerrüt faizinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken denetime elverişle görülmeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmemiş, asıl davanın davalıları vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle de asıl davanın davalıları yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
5- Asıl davaya yönelik bozma sebep ve şekline göre birleşen 2010/139 Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2010/131 Esas sayılı dosyada davalı … mirasçılarının vekilleri ile davalı … vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 02.03.2021 tarih ve 2020/1818 Esas- 2021/1874 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak birleşen 2010/131 Esas sayılı dosyada verilen hükmün açıklanan gerekçeyle davalı … mirasçıları ile davalı … yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2010/131 Esas sayılı dosyada davalı … mirasçılarının vekilleri ile davalı … vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin incelenmesine yer olmadığına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar vekillerinin sair karar düzeltme istemlerinin reddine, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar vekillerinin asıl davaya yönelik karar düzeltme isteminin kabulü asıl davada verilen hükmün asıl dava davalıları yararına BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davadaki hükmün bozma sebep ve şekline göre birleşen 2010/139 Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyenlere iadesine, 27/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.