YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4695
KARAR NO : 2022/6134
KARAR TARİHİ : 21.09.2022
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13.HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Milletlerarası Ticaret Odası ICC Hakem Heyetince verilen 14.12.2020 gün ve 20795/ZF sayılı kararın iptali istemi ile İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla Bölge Adliye Mahkemesine açılan davanın yargılaması sonucunda davanın kabulüne ilişkin verilen 25.03.2021 gün ve 2021/1-2021/1 sayılı karar, yasal sürede duruşmalı olarak davalılar vekilince temyiz edilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 20.09.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av….. ile davalı vekili Av…… dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalılarla arasında görülen tahkim davasında verilen kararın 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesi ve ilgili diğer maddeleri gereğince iptali gerektiğini ileri sürmüş, tahkim süresi sona erdikten sonra verildiğini, tahkim süresinin uzatılmasına ilişkin Herisler’in talebinin mahkeme tarafından reddedilmesinden ve dolayısıyla tahkim yargılamasının sona ererek hakem heyetinin yetkisinin ortadan kalkmasından sonra verilen çoğunluk kararının HMK 439/2-c maddesi gereğince iptali gerektiğini, ayrıca dava dilekçesinde yazılı diğer hususlar yönünden de kararın iptal edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalılar vekili; Tahkim davasının süresinin uzatılmasının, ICC Kuralları’na tabi olduğunu, bu sebeple İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kararın, etkisiz bir karar olup işbu dava açısından herhangi bir sonuç doğurmadığını, neticeten Hakem Kararı’nın, ICC Divanı tarafından tanınan süre içerisinde verildiğini, HMK’nın 427. maddesindeki düzenlenmenin emredici nitelikte olmayıp yedek hukuk kuralı niteliğinde olduğunu, dava dilekçesinin 13. sayfasında yer alan ve HMK’nın 427. maddesinin emredici nitelikte olduğu ve ICC’nin verdiği süre uzatım kararlarının da HMK’nın emredici hükümlerine aykırılığı sebebiyle geçersiz olduğu yönündeki iddianın hukuka aykırı olduğunu, ICC Divanı’nın en son 26 Kasım 2020 tarihinde (Divan’ın söz konusu kararı taraflara, 27 Kasım 2020 tarihli yazı ile iletilmiştir), tahkim süresini 31 Aralık 2020 tarihine kadar uzatıldığını, Hakem Kararının ise 14 Aralık 2020 tarihinde verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; Tahkim davasında uygulanacak usul hükümlerine ilişkin tarafların anlaşmalarına göre, ICC Tahkim Kuralları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Onbirinci kısmının emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla uygulanacak olup, 427. madde hükmü HMK’nın 11. Kısım’ında yer aldığından süre uzatımının 427/2 hükmüne göre yapılması gerekmekle ICC Divanı’nın süre uzatım kararları geçersiz olduğu, uyuşmazlığa konu tahkim davasında tahkim süresinin en son İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/419 Esas 2019/347 Karar sayılı kararı ile 30/07/2020 tarihine kadar uzatıldığı, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/387 E. sayılı dosyası ile tahkim süresinin uzatılmasına dair talep 10 Aralık 2020 tarihinde kesin olarak reddedildiği, karar tarihi 10 Aralık 2020 ise de uzayan süre 30/07/2020 tarihinde sona erdiğinden tahkim davası süresinin bu tarihte sona erdiği, kararın süresi içerisinde verilmediği anlaşılmakla, davacı talebinin kabulü ile HMK’nın 439/2-c maddesi uyarınca hakem kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) nezdinde görülen tahkim davasında verilen hakem kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca, 19.12.2012 tarihli hisse devir sözleşmesinin “Uygulanacak Hukuk ve Uyuşmazlıkların Çözümü” başlıklı 8.7. maddesinde, sözleşmeye uygulanacak hukukun, kanunlar ihtilafı kuralları hariç olmak üzere Türk kanunlarının maddi hukuk kuralları olduğu, ortaya çıkan uyuşmazlıkların Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Kuralları (ICC) çerçevesinde çözümleneceği kararlaştırılmıştır. 30.07.2015 tarihli görev belgesinde de, tahkim davasının, 6100 sayılı HMK’nın Onbirinci Kısmının emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe giren ICC Tahkim Kuralları uyarınca görüleceği, tahkim heyeti başkanının ICC Kuralları madde 30 hükmü saklı kalmak kaydıyla, tahkimin süresini uzatma ve sınırlama yetkisine sahip olduğu, belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın konuyla ilgili düzenlemelerine bakıldığında; 424. maddede, bu kısmın emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla, tarafların, hakem veya hakem kurulunun uygulayacağı yargılama usulüne ilişkin kuralları serbestçe kararlaştırabileceği düzenlemesine yer verilmiş; tahkim süresine ilişkin 427. maddesinde de; bir yıl olarak kabul edilen tahkim süresinin, tarafların anlaşmasıyla, taraflar anlaşamaz ise taraflardan birinin başvurusu üzerine mahkeme kararlarıyla uzatılabileceği, mahkemenin bu konudaki kararının kesin olduğu ifade edilmiştir.
Bu durumda, yabancılık unsuru taşımayan uyuşmazlıklarda HMK’nın emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla, taraflar uyuşmazlığa uygulanacak tahkim kurallarını serbestçe kararlaştırabilecektir. HMK 427. madde hükmünün de “Taraflar aksini kararlaştırmadıkça…” şeklinde başladığı da dikkate alındığında, ilgili madde hükmünün emredici nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.
O halde taraflar arasındaki sözleşmede bulunan tahkim şartına ve görev belgesinde kararlaştırılan usul hükümlerine göre, tahkim davası ICC Tahkim Kuralları uyarınca görülecek olup, bu kurallar HMK’nın emredici hükümlerine aykırı olmamak şartıyla uygulanacak, tahkim süresi ve uzatılması da aynı kurallara tabi olacaktır. ICC Tahkim Kurallarının 31. maddesine göre, hakem kurulunun nihai karar vermesi için tanınan süre altı aydır, divan hakem kurulunun gerekçeli yazılı talebi üzerine veya gerekli olduğuna karar verdiği hallerde kendiliğinden süreyi uzatabilir.
Somut olayda; işbu iptal davasında davalılar (tahkim davasında davacılar), karşı taraf ile süre konusunda anlaşamamaları üzerine tahkim yargılaması sürecinde 5 kez Türk mahkemelerinden süre uzatım kararı talep etmiş olup, son süre uzatım talebi mahkemece 10.12.2020 tarihinde reddedilmiştir. Ancak aynı zamanda, mahkeme kararlarından bağımsız olarak, ICC Tahkim Kurallarında ifade edilmiş olan 6 aylık sürede hakem heyeti neticeye varamadığından ICC Divanı tarafından 18 kez süre uzatım kararı verilmiştir. Süre uzatımına dair son karar 27.11.2020 tarihli olup, tahkim süresi 31.12.2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
Yukarıda ifade edilen HMK’nın ilgili hükümleri, ICC Tahkim Kuralları, tarafların sözleşmeye yansıyan iradeleri ve görev belgesi içeriği de gözetildiğinde, tahkim süresinin uzatılması konusunda ICC Divanı’nın kararı varken, Türk mahkemesi tarafından HMK uyarınca tahkim süresi hakkında karar vermesinin sonuca etkisi olmayacak, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tahkim süresinin uzatılması hakkında ret kararı vermesi üzerine hakem heyetinin yetkisinin ortadan kalktığı düşüncesine bu sebeple itibar edilemeyecektir. Sonuç olarak, dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere, tahkim süresi ICC Divanı tarafından 31.12.2020 tarihine kadar uzatılmış olduğu, nihai hakem kararının da 14.12.2020 tarihli olduğu ve hakem kararının süresi içerisinde verildiği anlaşılmakla, mahkemece davacı vekilinin sair iptal sebepleri üzerinde durularak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle hakem kararının iptaline karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyizi itirazının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA; takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 21/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.