YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/458
KARAR NO : 2022/4246
KARAR TARİHİ : 31.05.2022
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 31.05.2018 tarih ve 2016/430 E. – 2018/182 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 26.06.2020 tarih ve 2019/196 E. – 2020/554 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 2013/48209 tescil numaralı “NANOPET” markasının sahibi olduğunu, bu markanın devamı ve seri markası niteliğinde olan 2015/31773 numaralı “NANOPET AKARYAKIT” markasının tescili için başvuru yaptığını, başvuruya davalı tarafından yapılan itirazın Markalar Dairesince kısmen kabul edildiğini davacının Türk Patent YİDK nezdinde yaptığı itirazın reddedildiğini, davacının bu markayı kullanma hakkı ve kazanılmış hakkı bulunduğunu, davalının sattığı mal ve hizmetleri başka bir marka adı altında sattığını “NANOPET” markasını kullanmadığını ileri sürerek, Türk Patent YİDK’in 16.09.2016 tarihli ve 2016-M-9075 sayılı davacının itirazının reddine yönelik kararının iptalini ve marka tescil işlemlerinin devamını talep etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili, dava konusu marka ile davalı şirketin itiraza mesnet gösterdiği markanın 556 sayılı KHK’nın 8/3. maddesi kapsamında eskiye dayalı kullanım hakkının var olduğunu ispat ettiğini, davalının markayı fiilen kullanmadığı iddiasının gerçeklikle bağdaşmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı Nanopet Petrol Ürünleri Tur. İnş. Gıda Eğt. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının “NANOPET” ibaresi üzerinde önceye dayalı gerçek ve üstün hak sahibi olduğunu, bu ticaret ünvanı ve marka ile uzun yıllardır ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, davacıya ait 2013/48209 sayılı markaya karşı hükümsüzlük davası açıldığını, davacının başvurusunun kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının “NANOPET” ibaresini, davacı marka başvurusundan çok önce akaryakıt ürünleri ve hizmetleri üzerinde marka olarak kullandığı, davalının “NANOPET” ibaresi üzerinde dava konusu “04. Sınıf: 04/01 Sıni amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. 04/03 Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğl gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. 37. Sınıf: 37/03 Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu.” emtiası bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında tescilsiz marka ve işletme adı kullanımından doğan öncelik hakkı bulunduğu ve buna dayanarak, 2015/31773 sayılı “NANOPET AKARYAKIT” ibareli davacı markasının söz konusu mal ve hizmetler üzerinde tesciline engel oluşturduğunun kabul edildiği, davalı şirketin faaliyet konusu ile marka başvurusunun yapıldığı 04 ve 37. sınıflardaki dava konusu mal ve hizmetlerin ilişkili olduğu, davalı şirketin ünvanının dava konusu markanın tesciline 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesi kapsamında da engel oluşturduğu, ayrıca davacı şirketin, “NANOPET” markasına karşı gerçek hak sahipliği iddiasıyla dava açılmasından 3 hafta sonra, aynı ibareli 2015/31773 sayılı “NANOPET AKARYAKIT” markasının tescilini istediği, bu başvurunun, hükümsüz kılınması muhtemel markayı yedeklemek ve olası bir hükümsüzlük kararını etkisiz kılmak amacıyla kötüniyetle yapılmış bir başvuru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafından itiraz aşamasında sunulan delillerden, davalı kullanımının 2006 yıllarında başladığı dikkate alındığında, davacının davalı karşısında üstün hak sahibi olmadığı, davalının 556 sayılı KHK’nın 8/3. maddesi kapsamında tescilsiz marka ve işletme adı kullanımından doğan öncelik hakkı bulunduğu ve buna dayanarak, 2015/31773 sayılı “NANOPET AKARYAKIT” ibareli davacı markasının söz konusu mal ve hizmetler üzerinde tesciline engel olabileceği, dava konusu “NANOPET” ibareli marka başvurusuna itiraz eden davalı şirketin ticaret unvanının esas ve ayırt edici karakterinin “NANOPET” ibaresi olduğu, mezkur markada ve ticaret unvanında bulunan “NANOPET” ibaresinin aynı olduğu, davalı şirketin faaliyet sahası itibariyle davacının tesciline 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesi kapsamında engel teşkil ettiği, davalının, davacının kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerektiği, sırf marka başvurusunun davacının kötü niyetli sayılmasına olanak tanımadığı, bunun yanında davacının kötü niyetli olduğuna dair bir delilin de dosya kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 31/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.