Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/4506 E. 2022/6056 K. 20.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4506
KARAR NO : 2022/6056
KARAR TARİHİ : 20.09.2022

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Adana 1. Tüketici Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.02.2021 tarih ve 2020/127 E. – 2021/80 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi temlik alan davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafından kullanılan kredi kartına ait borçların ödenmemesi neticesinde ihtarname gönderilerek kartın kapatıldığını, üyelik sözleşmesinin feshedildiğini ve ayrıca hesap özetindeki borcun 30 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin kendisine bildirildiğini, borcun süresinde ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine icra takibine geçildiğini, davalı tarafın borcunu ödemediği gibi hem borca hem faiz ve icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, borçlu aleyhine alacağın % 20’si oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, Adana 12. İcra Dairesi’nin 2015/12259 esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 12.123,84 TL asıl alacak, 6,31 TL kat öncesi işlemiş gecikme faizi, 0,32 TL BSMV, 612,72 TL işlemiş faiz, 30,64 TL BSMV, ve 5,25-TL masraf olmak üzere toplam 12.779,08-TL yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden asıl alacağa yıllık % 30,24 temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1-5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle HUMK’ya eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2021 yılı için 4.277,12 TL’dir. Davada reddedilen tutarın 818,65 TL olduğu ve yukarıda yazılı madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, (2) nolu bente açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile yerel mahkeme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 813,64 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
20/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.