Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/4500 E. 2022/8515 K. 30.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4500
KARAR NO : 2022/8515
KARAR TARİHİ : 30.11.2022

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 05.11.2020 tarih ve 2019/108 E. – 2020/196 K. sayılı kararın asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 26.03.2021 tarih ve 2021/474 E. – 2021/424 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davalının sonradan dava konusu 2013/08718 tescil numaralı 1,2,3,21,22,24,25,26,27,28 ve 29 ambalaj tasarım tescilleri aldığını, bu tescillerin müvekkilinin 2010/05814 tescil numaralı 2,5,7,9,10,11,12,13,14 ve 15 nolu ambalaj tasarımlarına çok benzediğini, 554 sayılı KHK’nın 6. maddesinde tasarımların sadece küçük ayrıntılarla farklılık gösteriyor olması halinde aynı kabul edileceğinin hüküm altına alındığını, davalıya ait tasarımların davacıya ait tasarımlarla birebir aynı olduğunu, yenilik özelliği bulunmadığı gibi ayırt edici özelliğinin de bulunmadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2006/1237 E- 2007/8589 K sayılı kararında yenilik ve ayırt edici kavramların birbirinden farklı olduğunu, öncelikle yeniliğin belirlenmesi gerektiğini, yeniliği bulunmayan bir tasarımın ayırt edici nitelikte olup olmadığının incelenmesine gerek olmadığının hüküm altına alındığını, davalının, davacının tasarım haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek davalıya ait 2013/08718 tescil numaralı 1,2,3,21,22,24,25,26,27,28 ve 29 ambalaj tasarım tescillerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı birleşen dosyada davacı vekili, müvekkilinin 16/08/2010 tarih ve 2010 04482 tescil numarası ile almış olduğu 5 numaralı desenin taklit edilerek davalı şirket tarafından 02/11/2010 tarihinde 2010 05814 tescil numarası ile 7. ambalaj deseni olarak tescil ettirildiğini, müvekkili tarafından 26/05/2011 tarih ve 2011 03672 tescil numarası ile 1. desen, 30/05/2011 tarih ve 2011 03740 tescil numarası ile 1-2-3-4-5-6 nolu ambalajların tescil ettirildiğini, davalı tarafça da bu ambalajların taklit edilerek 31/12/2014 gün 2014 09159 tescil numarası ile 5-6-7-8-9 nolu desen olarak tescil ettirildiğini, davalının müvekkilinin emek ve masraf sarf ederek tescil etmiş olduğu tasarımlarını taklit etmesi ve bunları tescil ettirmesinin iyi niyetli olmadığını ileri sürerek birleşen dosyada davalı şirket adına tescilli 2014 09159 tescil numaralı 5-6-7-8-9 nolu ambalaj tasarımları ile 2010 05814 tescil numaralı 7 nolu ambalaj tasarımların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davacı birleşen dosyada davalı vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince kurulan ilk hüküm, gerekçe ve hüküm arasında çelişki olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılmış, dosya ilk derece mahkemesine iade edilmiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporunun usul ve denetime uygun olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, davalıya ait 2013/08718-1, 2013/08718-2, 2013/08718-21, 2013/08718-22, 2013/08718-24, 2013/08718-25, 2013/08718-26, 2013/08718-27, 2013/08718-28 ve 2013/08718-29 nolu endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğünün tespitine, sicilden terkinine, fazlaya ilişkin talebin ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamında mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişilerin düzenledikleri raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle asıl davada davacı-birleşen davada davalı ve asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 102,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 30/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.