Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/4492 E. 2022/8516 K. 30.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4492
KARAR NO : 2022/8516
KARAR TARİHİ : 30.11.2022

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 08.10.2018 tarih ve 2017/22 E. – 2018/426 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 19.02.2021 tarih ve 2019/963 E- 2021/200 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili şirketinin çelik kapı ve kilit sistemleri imalatı üzerine çalışan bir işletme olduğunu, müvekkili …’nin ise bu şirketin yetkilisi ve ortağı bulunduğunu, müvekkilinin 7 adet tescilli faydalı model ve tasarımların sahibi olduğunu, müvekkillerinin davalılar ile numunelerini ve kilit sistemine ilişkin fikirlerini paylaştıkları bir buluşun aynısının, davalı şirket tarafından buluşçusu diğer davalı … gösterilerek 27/05/2016 tarihinde 2016/07084 numara ile faydalı model başvurusuna konu edildiğini, bu istemlerin ve çizimlerin müvekkilinin projesi olduğunu, müvekkillerinin anılan başvuru tarihinden önceki 09/05/2016 tarihinde, yekpare kilit bloğunu anlatan projeleri ile KOSGEB desteğinde bulunduklarını ileri sürerek, her türlü maddi ve manevi tazminat taleplerin ve dava hakları saklı kalmak üzere, davalı …’nun buluşçu olmadığının tespitine, buluşçu olarak …’nin tespiti ile sicil kaydının düzeltilmesine, davalı şirket adına tescile başvurulmuş 2016/07084 sayılı faydalı modele ait hakların iptali ile anılan faydalı model üzerinde hak sahipliğinin müvekkili şirkete ait olduğunun tespitine, bu hakkın müvekkiline devrini ve sicilin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davaya konu faydalı modelin hak sahibinin ve buluşçusunun müvekkilleri olduğunu, yasa gereği aksini ispat külfetinin davacıda bulunduğunu, tescile konu buluşun bir örneğinin üretiminin yapılması ve bununla ilgili gerekli masraf ve ücret hakkında görüşme için imalatçı durumunda bulunan davacılar ile paylaşıldığını, yapılan görüşmede bu buluşun fason olarak müvekkilleri için üretilmesi noktasında davacılarla anlaşmaya varıldığını, dosyaya sunulan ve müvekkilinin imzasını taşıdığı belirtilen belgenin de davacıların iddialarının asılsızlığını ortaya koyduğunu, müvekkilinin buluşunu ürettirebilmek için davacıların teçhizat ihtiyacının dahi karşılandığını, ürünün prototipinin üretilmesi üzerine müvekkilinin ürünün fuarda sergilediğini, davacıların müvekkillerine ait tescilli buluşu haksız şekilde kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu faydalı model hakkının davacı şirkete ait olduğu ve buluşçusunun da diğer davacı … olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça sunulan KOSGEB teşvik başvurusu belgelerinin, lazer kesim firmasına gönderilen e-postaların, sunulan çizimlerin, fotoğrafların yaptırılan incelenmesi sonucunda, davaya konu faydalı model hakkının davacı şirkete ait ve buluşçusunun da diğer davacı … olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 30/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.