YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4292
KARAR NO : 2022/8139
KARAR TARİHİ : 21.11.2022
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06.03.2019 tarih ve 2018/33 E. – 2019/73 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 17.02.2021 tarih ve 2019/579 E. – 2021/190 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2016/8344-1,2,3,4 ve 5 sıra numaralı tasarımların tescili için TPMK’na başvurduğunu, müvekkilinin 2016/8166-1, 2, 3, 4 sayılı tasarımlarına dayanarak başvuruya itiraz ettiğini, YİDK’nın 2017/T-882 numaralı kararı ile itirazının reddettiğini ve davalının 2016/8344-1, 2, 3, 4 ve 5 sıra numaralı tasarımlarının tesciline karar verildiğini, davaya konu tasarımlar incelendiğinde davalıya ait 2016/8344-4 ve 5 sayılı tasarımların, müvekkili şirkete ait 2016/8166-3 nolu tasarım ile birebir aynı olduğunu, davalıya ait 2016/8344- 1, 2 ve 3 sayılı tasarımların, müvekkili şirkete ait 2016/8166-4 nolu tasarım ile birebir aynı olduğunu, davalı tasarımlarının ayırt edicilik ve yenilik özelliğine sahip olmadığını, ileri sürerek YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, davacının 2016/8166-1, 2, 3, 4 sayılı tasarım tescilleri karşısında davalının 2016/8344-1, 2, 3, 4 ve 5 sıra numaralı tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip bulunduğunu, anılan YİDK kararının verildiği tarihte 554 sayılı KHK’nın yürürlükte olduğunu, 554 sayılı KHK m.6 hükmünde bir tasarımın yeni olabilmesi için, tasarımın önceki tasarım veya tasarımlar ile aynı olmaması ve aynı tasarımın daha önce kamuya sunulmamış olması gerektiğini, davaya konu tasarımlar ile itiraza mesnet tasarımlar karşılaştırıldığında davalı tasarımlarının tam kubbe şeklinde ve kaplamalarının muntazam olduğunu, itiraza mesnet ambalaj tasarımlarında kesit olarak yer alan ürünlerin dikdörtgene yakın kesik kubbe şeklinde olduğunu ve rastgele serpiştirilmiş şekilde kaplandığını, tasarımların çok sayıda ayırt edici nitelikte unsurla birbirinden ayrıştığını, davalının bilinen özelliklerden yola çıkarak yeni çözüm ve yorumlar ile özgün bir tasarım ortaya koyduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, tasarımı yeni bir üründe uygulamayı, bilinen bir tasarımı yeni düzenlemeler ile yeniden meydana getirmenin yenilik değerlendirmesinde dikkate alınacağını, müvekkili şirketin tasarımlarının yeni ve ayırt edici özelliklere sahip olduğunu, müvekkili şirkete ait kek tasarımlarının itiraza mesnet tasarımlara göre daha kalın ve yüksek olduğunu, tabanı düz ve geri kalanı yuvarlak bir yarım daireden oluştuğunu, dayanak olarak gösterilen tasarımların silindirik bir görünüme sahip olduğunu, müvekkilinin iç dolgu kremasının daha ince ve kısa olduğunu, kaplama renk, çikolata ve Hindistan cevizi granül şekillerini birbirinden farklı olduğunu, tek benzerliğin taraf tasarımlarının kek olmasından kaynaklandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kesitler üzerinden bir değerlendirme yapıldığında taraf keklerinin yaklaşık gramaja sahip olması gerektiği noktasından hareketle taraf kesitleri üst üste bindirildiği ve taban genişlikleri açısından ölçeklendirildiği, taraf tasarımlarının kesit hallerinin birbirinden farklı olduğu, temel farklılığın keklerin üst kısmında oluştuğu, davalı tasarımı zeminden hazırlanarak kubbe formuna ulaşırken davacı tasarımının da draft açısına uygun şekilde üste doğru daralarak çok az bir bombe yaparak düz şekilde bittiği, diğer taraftan kek dolgu oranının farkı üst üste bindirilmiş çizimde kolaylıkla okunabildiği, davaya konu tasarımlar incelendiğinde, davalıya ait 2016/8344-4 ve 5 sayılı tasarımların, davacı şirkete ait 2016/8166-3 nolu tasarımdan bilgilenmiş kullanıcı gözünden farklı olduğu, davalıya ait 2016/8344-1,2 ve 3 sayılı tasarımların, davacı şirkete ait 2016/8166-4 nolu tasarımlar karşılaştırıldığında da aynı değerlendirmelerin geçerli olduğu, bununla beraber davalıya ait 2016/8344-2 nolu tasarım kaplama tarzı açısından farklılaştığı, dolayısıyla davaya konu tasarımlar incelendiğinde, davalıya ait 2016/8344-1,2 ve 3 sayılı tasarımların, davacı şirkete ait 2016/8166-4 nolu tasarımdan bilgilenmiş kullanıcı gözünden farklı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, somut olayda, ilk derece mahkemesince alınan raporda, davalının başvurusuna konu tasarımlar ile davacının itirazına mesnet tasarımları karşılaştırıldığı, tasarımların ortak ve farklı özellikleri belirtilerek dava konusu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşıdıkları yönünde kanaat bildirildiği, oysa dosyada mevcut bilirkişi raporunda, dava konusu tasarımların mutlak yenilik kriterini haiz olup olmadıkları yönünde bir değerlendirme bulunmadığından bu hususta ve davacının bilirkişi raporuna itirazlarının karşılanması için ek bilirkişi raporu alındığı, dosyaya sunulan ek bilirkişi raporunda, davalıya ait 2016/08344-1,2,3,4,5 nolu dava konusu tasarımlar ile davacı tarafından mutlak yenilik için mesnet gösterilen 2016/05233 sayılı tasarımın, bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olduğu ve bu nedenle ayırt edicilik ve yenilik niteliğine sahip olmadığı, davalıya ait 2016/08344-1,2,3,4 nolu dava konusu tasarımlar ile davacı tarafından mutlak yenilik için mesnet gösterilen hostess snoball ürün tasarımının, bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olduğu ve bu nedenle ayırt edicilik ve yenilik niteliğine sahip olmadığı, 2016/08344-1,2,3,4 nolu dava konusu tasarımlar ile resen yapılan incelemede, ulaşılabilen ürünler incelendiğinde davalı tasarımlarının örnek ürün ve tasarımları karşısında bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olduğu ve bu nedenle ayırt edicilik ve yenilik niteliğine sahip olmadığının tespit edildiği, ek raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli görüldüğü, davaya konu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşımadıkları, bu nedenle de YİDK kararının iptali koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 2017-T-882 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı TPMK vekili ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 37,90 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 21/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.