Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/4168 E. 2022/8211 K. 23.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4168
KARAR NO : 2022/8211
KARAR TARİHİ : 23.11.2022

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.07.2020 tarih ve 2020/5 E- 2020/166 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce verilen 19.03.2021 tarih ve 2020/1608 E- 2021/318 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; taraflar arasında davacıya ait otelin demirbaşları ile birlikte satılması ve anlaşmanın tapuda belirtilen satış bedeli üzerinden yapılması konusunda anlaşma yapıldığını, 3.510.000.-TL üzerinden tapuda resmi satışın gerçekleştirildiğini, bu bedelin sadece taşınmaz bedeli olduğunu, taşınmazda bulunan demirbaşların bedeli ilgili olarak müvekkilince 2 adet fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini ancak bu faturaların davalı tarafından müvekkiline iade edildiğini, davalıların itirazında fatura içeriğinde belirtilen demirbaşların fiyatlarının yüksek olduğu ve 4 yıldır kullanıldığı için eskime paylarının düşülmediğini belirttiklerini, davalıların ödeme yapıldığına veya demirbaşların teslim edilmediğine yönelik itirazlarının olmadığını, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Bandırma 1. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4798 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, otelin demirbaşları ile birlikte satışı konusunda anlaştıklarını, anlaşmanın resmi satış bedeli üzerinden yapılacağını, otelin mefruşat ve demirbaşları ile birlikte 3.250.000.-TL’ye alındığını ve bedelin ödendiğini, oteldeki demirbaşlar ve mefruşat için fatura düzenlense dahi taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince ancak demirbaşların 4 yıldan beri kullanılması, faydalı ömürlerinin 1 yıl kalması, ikinci el fiyatları dikkate alınarak düzenlenecek faturanın sadece KDV’sini ödemeleri gerektiğini, ticari teamüllere göre otel içindeki demirbaşların otelden ayrı olarak satılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; tarafların taşınmaz içindeki mefruşat ve demirbaşları ile birlikte satılması konusunda anlaştıkları, anlaşmanın tapudaki resmi satış bedeli üzerinden yapıldığı, davacının mefruşat ve demirbaşlar için ayrıca fatura düzenleyerek talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce; taraflar arasındaki sözleşmeye göre taşınmazın demirbaş ve mefruşatlarla birlikte satışın gerçekleştiği, satış bedelinin resmi satış tutarı olduğunun belirtildiği, davacının ayrıca demirbaş ve mefruşatlar için talepte bulunamayacağı, aynı sözleşmede, davacının bu satış çerçevesinde fatura kesme zorunluluğu olursa resmi satış tutarı üzerinden düzenlenecek faturanın KDV’sinin davalılara ait olacağının açıklandığı, taşınmaz satış tutarı olan 3.250.000.- TL’nin KDV’sinin Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/3 esas sayılı dosyasının konusu olduğu, sözleşmede demirbaşlar için fatura düzenleneceğinin ve KDV’sinin davalılara ait olacağına dair düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesi’nce verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.