YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/407
KARAR NO : 2022/4483
KARAR TARİHİ : 06.06.2022
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03.12.2018 tarih ve 2017/692 E- 2018/730 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 18.09.2020 tarih ve 2020/1192 E- 2020/1035 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten Opel New Insing GS EXC 1.6 AT6 136HP marka 2017 model aracı sıfır olarak satın aldığını, aracın müvekkili şirkete 23/08/2017 tarihinde teslim edildiğini ancak aynı gün aracın ön panelinden ses geldiğini, servis tarafından yalıtım yapıldığını ve ses probleminin giderildiği belirtilerek kayıt dahi açılmadan aracın geri teslim edildiğini, tesliminden bir hafta sonra aracın yine ön panelinden gelen ses şikayetiyle beraber bu kez ek olarak bir çok yerinde arıza meydana geldiğini, şirket yetkilisinin aracı servise bıraktığını, aracı teslim aldıktan 3-4 gün sonra aynı sorunların tekrar çıktığını, bunun üzerine şirket yetkilisinin 20/10/2017 tarihinde Antalya 4. Noterliğinin 17290 yevmiye no’lu ihtarnamesini davalıya göndererek aracın ayıplı olduğu bu nedenle ayıpsız misli ile değiştirilmesi, değiştirilmesi mümkün değilse, ödenen bedelin iade edilmesini talep ettiğini, fabrika hataları ve eksiklikleri nedeni ile müvekkil şirketin araçtan gerekli şekilde yararlanamadığını ileri sürerek davalı firmaya araç karşılığında ödenen bedelin ve araç için yapılan tüm masrafların iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin uzun yıllardır ….’nin yetkili bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, iki yıl içerisinde herhangi bir üretim kaynaklı sorun bulunması durumunda arızanın garanti kapsamında değerlendirildiğini, müşterinin belirtmiş olduğu şikayetlerin uzman teknisyenler tarafından yapılan detaylı diyagnoz neticesinde incelendiğini, vites topuzu ve ön göğüs panel çıtasının garanti kapsamında değiştirildiğini ve müşterinin şikayetçi olduğu seslerin giderildiğini, hali hazırda var olduğu iddia edilen seslerin ilgili aksamın çalışma dinamiği ile ilgili olduğunu, bunun bir arıza belirtisi olmadığını, yine de tamamıyla müşteri memnuniyeti kapsamında aracın ilgili yerlerindeki izolasyonunun artırıldığını, söz konusu durumun araçta herhangi bir üretim kaynaklı problem olduğunu göstermediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; motorundan ses geldiği şeklinde belirtilen ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, söz konusu arızanın yetkili servis tarafından basit bir onarım ile giderildiği, bu hususun kullanım hatasından değil, üretim hatasından kaynaklandığı, araçta herhangi bir değer kaybının olmadığı, ayrıca söz konusu arızanın aracın misliyle değiştirilmesi ya da bedelinin iadesini gerektirir nitelikte olmadığı, arızanın garanti süresi içerisinde yetkili servis tarafından giderilmesi durumunda araçta bir değer kaybının oluşmayacağı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; ek raporun incelenmesinden, aracın motorundan ses geldiği şeklinde belirtilen ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, söz konusu arızanın yetkili servis tarafından basit bir onarım ile giderildiği, bu hususun kullanım hatasından değil, üretim hatasından kaynaklandığı, araçta herhangi bir değer kaybının olmadığı, ayrıca söz konusu arızanın aracın misliyle değiştirilmesi ya da bedelinin iadesini gerektirir nitelikte olmadığı, arızanın garanti süresi içerisinde yetkili servis tarafından giderilmesi nedeniyle araçta bir değer kaybının oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.