Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/3963 E. 2022/7705 K. 02.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3963
KARAR NO : 2022/7705
KARAR TARİHİ : 02.11.2022

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22.02.2018 tarih ve 2017/291 E. – 2018/49 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 26.03.2021 tarih ve 2018/2034 E. – 2021/645 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin (XSteel) yazılımının hak sahibi olduğunu, davalı Remeks Sanayi Ürünleri Üretim ve Dış Tic. Ltd.Şti firmasında, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma Bürosu’nun 23/10/2013 tarihli 2013/138071 Soruşturma sayılı talimat yazısı ile ve İstanbul Anadolu 6.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2016/700 D.iş sayılı arama el koyma kararı doğrultusunda yapılan incelemede 6 adet bilgisayarda müvekkiline ait 8 adet Tekla Structures yazılımının lisanssız kullanıldığının tespit edildiğini, davalılardan … ve … aleyhinde İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 20136/1359 Esas ve 2015/92 K. sayılı dosyası ile ceza davası görüldüğünü ve ceza yargılaması sonucunda sanıkların cezalandırılmasına karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, Remeks Sanayi Ürünleri Üretim ve Dış Tic. Ltd.Şti isimli firmada tespit edilmiş olan Tekla Structures V.16 programının bedelinin 15.000 Euro, Tekla Structures V.17 programının bedelinin 16.500 Euro, Tekla Structures V.19 programının bedelinin 16.500 Euro olduğunu, ayrıca FSEK md. 68. madde uyarınca 3 kat tazminat talep ettiklerini beyanla fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak ve maddi zararın tam ve kesin olarak belirlendiğinde artırılmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminat bedelinin davalılardan harç masraf ücreti vekalet ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 11.07.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini toplam 91.225 TL’ye yükseltmiştir.

Davalılar vekili; davacının TEKLA YAZILIM veya TEKLA CORPORATION olarak yılda yüzü aşkın dava açtığını davacıya ait program şifrelerinin ya çok zayıf olduğunu yada internet üzerinden kolayca indirilebildiğini, TEKLA’nın programı indirenleri özel yazılım ile takip avukatlarına ihbar ile yakalattığını, ve programı fahiş fiyatlarla almaya zorladığını, huzurdaki davanın bir hak arama davası olmayıp, pazarlama taktiği olduğunu, FSEK 38/II ve m.38/III’de düzenlenen şartların oluşmadığını, FSEK 38/II,III hükmünün sadece yükleme değil yapılan yüklemenin iş görür biçimde kullanılabilir olmasını da gerektirdiğini, FSEK 38.maddenin arayüzün çalıştıramadığı programların bulunduğu olaylara uygulama alanının bulunmadığını, korsan saldırılardan korunabilecek bir ürünü korumayarak veya zayıf koruyarak, davacının haksız kullanımı teşvik ettiği ve sonra da bu hatayı istismar edip kendisine haksız gelir yaratmaya çalıştığını, davacının talebinin kabul anlamında olmamak üzere, malın piyasa değerinin 8.000 TL olarak hesap edilmesini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; 5846 sayılı FSEK 1/B ve 2/1.maddesinde “bilgisayar programlarının” eser olduğu ve ilim ve edebiyat eseri kapsamında korunacağının düzenlendiği, dosya kapsamında alınan her iki bilirkişi raporu ile davaya konu TEKLA yazılımının FSEK kapsamında ilim ve edebiyat eseri olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespit edildiği, eser sahipliğinin tespitinde tescil zorunlu bulunmamakla birlikte davacı tarafça sunulan 04.07.2002 tarihli WIPO kaydından davacı şirketin TEKLA yazılımının eser sahibi olduğu kanaatine varıldığı, davaya konu bilgisayar yazılımlarının lisanssız kullanımının aynı zamanda haksız fiil teşkil ettiği, tüzel kişilerin eylem ve işlemlerini organları aracılığı ile yürüttüğü, davalıların da davalı şirketin ortak ve yetkilileri olduğu, haksız eylemden dolayı üçüncü kişilere karşı da sorumlulukları bulunduğu, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2013/1359 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; İstanbul Anadolu 6.Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/700 D.İş sayılı arama ve el koyma kararı ile yapılan aramada davalı şirket adresinde 2 adet bilgisayarda TEKLA STRUCTURES 17.0 Full Versiyonu ve 19.0 Full Versiyonunu, 3 adet bilgisayarda TEKLA STRUCTURES 17.0 Full Versiyonu, 1 adet bilgisayarda TEKLA STRUCTURES 16.0 Full Versiyonunun bulunduğu, davalı şirketin lisans belgesi ve faturalarının bulunmadığının tespit edildiği, ceza dosyasında alınan 07.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda 6 adet bilgisayara ait ekran görüntüleri ve bilgisayar sistem özelliklerinin bulunduğu DVD içerikleri incelendiğinde yazılımların kurulu ve çalışır durumda bulunduğu, programların ara yüzlerinin sorunsuz çalıştığının beyan edildiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde davacının ürününü korsan saldırılardan korumadığı, haksız kullanımı teşvik ettiği iddia edilmiş ise de, davacının gerekli tedbirleri alıp almadığı, müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususları FSEK 68.maddesi gereğince 3 kat tazminat talebinde bulunulması halinde tazminat miktarının tayininde göz önüne alınacağından, davacının eser sahibi sıfatıyla mali hak sahibi olduğu yazılım programının çoğaltılmak suretiyle davacının FSEK 22.maddedeki haklarının ihlal edildiği kanaatine varıldığı, davalılar vekilinin 11.04.2017 tarihli ikinci rapora itiraz dilekçesinde 15.08.2016 ve 14.12.2016 tarihli raporlar çerçevesinde lehe hüküm kurulmasını talep ettiği, davacı vekilinin de 11.07.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini arttırmak suretiyle V.19 program bedeli 16.500 Euro (karşılığı 67.650 TL), V.17 program bedeli 2.900 Euro (karşılığı 11.890 TL) ve V.16 program bedeli 2.850 Euro (karşılığı 11.685 TL) olmak üzere toplam 91.225 TL talep ettiklerini beyan ettiği, davacı vekilinin de ıslah dilekçesine 14.12.2016 tarihli ek raporda beyan edilen bedellere göre ıslah ettiğinin görüldüğü, davacı vekilinin bilgisayarlarda iki adet V.19, 5 adet V.17 ve 1 adet V.16 yazılımı bulunmasına rağmen talebini ıslah dilekçesi ile birer adet yazılım program bedeli ile sınırladığı, 3 kat tazminat talebinin bulunmadığı, davalı vekilinin de 15.08.2016 ve 14.12.2016 tarihli raporlara göre lehe karar verilmesini talep ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 91.225,00 TL’nin dava tarihinden itibaren her bir davalıdan eşit olarak l/3 oranında tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davalılar … ve … kendini vekille temsil ettirmiş olup, vekillerine gerekçeli kararın 03.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar vekilinin işlem kütüğüne göre 17.04.2018 tarihinde süre tutum dilekçesi verdiği, 19.04.2018 tarihinde ise tüm davalılar adına yine gerekçeli istinaf dilekçesi verileceğinden bahisle dilekçe sunulduğu ve bu dilekçenin de zaten iki haftalık süre geçirildikten sonra verildiği, bu kapsamda davalılar … ve … vekilinin 17.04.2018 tarihli istinaf dilekçesine istinaden ve sadece HMK 355.madde uyarınca kamu düzenine ilişkin nedenlerle yapılan incelemede, görev, yetki, taraf teşkili, savunma hakkı tanınmış olması, sözlü yargılama için gün tayini, harç, ücreti vekalet konularında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.673,69 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 02/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.