YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/390
KARAR NO : 2021/2356
KARAR TARİHİ : 11.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Isparta 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.06.2019 tarih ve 2016/555 E. – 2019/235 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği bazı noksanlıkların ikmali için mahalline iade edilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada müvekkili ile davalı arasında 01.01.2008 tarihinde Sağlık Psikolojik Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’nin işletilmesi konusunda sözleşme imzalandığını, 09.01.2009 tarihinde sözleşmenin yenilendiğini, işin başından itibaren başarıyla hizmet vermelerine rağmen davalının 26.05.2009 tarihinde sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davacının halen başka belediyelere de benzer hizmetler verdiğini, yapılan işlemlerin sözleşmeye uygun olduğunu, zaman zaman şartnameye uygun eleman bulunmaması nedeniyle davalının isteği ile geçici olarak istihdam sağlandığını, yapılan işlemlerde idarenin yazılı veya sözlü onayının alındığını, bu konuda davalıdan herhangi bir uyarı, ihtar gelmediğini, ceza uygulanmadığını, yapılan işlemlere ilişkin günlük, haftalık, aylık raporlar sunulduğunu, psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yetkili uzman kişiler tarafından verildiğini, merkez aracılığı ile psikolojik, hukuki danışmanlık, rehberlik, çocuk gelişimi konularında toplumun maddi imkansızlıklar nedeniyle yaptıramadığı hizmetlerin yerine getirildiğini, seçimlerden sonra gelen yeni yönetimin mevcut hizmete hoş bakmadığını, seçim sonrası sık sık denetimler yapıldığını, 2009 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs dönemine ait toplam 174.609,67 TL hak edişin ödenmediğini, haksız yere Nisan ve Mayıs aylarında personel alımına izin verilmeyerek davacının 5.635,36 TL kardan, yine sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle beklenen fayda ve kardan yoksun kaldıklarını ileri sürerek, asıl davada 174.609,76 TL hak edişin, 2009 yılı Nisan ve Mayıs aylarında haksız olarak personel alımına izin verilmemesi nedeniyle yoksun kalınan 5.655,36 TL karın, sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle kalan 7 aylık döneme ait yoksun kalınan kar 69.450,92 TL ile ihalede yer alan diğer mal ve hizmet kalemlerinden beklenen 50.000.- TL karın davalıdan tahsilini talep etmiş, birleşen davada ise sözleşmenin teminatı olarak ödenen ve davalı tarafından nakde çevrilen 48.000.- TL teminat mektubu bedelinin tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının ihale sözleşmelerine aykırı hareket etmesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, ihale teklifi ve sözleşmesine uygun personel bulundurulmadığını, eski yönetim tarafından herhangi bir denetim yapılmadığını, ihalelere göz yumulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak, bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda yüklenici alacağının 94.933,05 TL asıl alacak ve 1.655,82 TL faiz olmak üzere toplam 96.588,87 TL şeklinde olması gerektiği şeklinde görüş bildirildiği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 94.933,05 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen dava yönünden daha önce verilen hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.863,48 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.