Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/3879 E. 2023/2809 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3879
KARAR NO : 2023/2809
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/896 Esas, 2021/145 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/328 E., 2019/92 K.

Taraflar arasındaki marka hakkına tecavüz, haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; “Adworks” markasının 1999 yılından beri davacının sahibi olduğu şirket tarafından kullanılan ve sektöründe bilinen bir marka olduğunu, davalılardan Google INC’in Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) nezdinde reddedilen başvurular yaptığını, davacının Google Reklamcılık Ltd. Şti.’ne “Adwords” ve “Google Adwords” markalarının kullanımının sonlandırılması için ihtarname keşide ettiğini, davalıların kötü niyetle kullanıma ve marka tecavüzüne devam ettiğini, davalıların haksız fiillerini organik, ekonomik biçimde ve birlikte hareket ederek gerçekleştirdiğini, Google Reklamcılık Ltd. Şti.’nin, Google Inc’nin Türkiye ofisi olduğunu, davalılar arasında idari ve organik bağ olduğunu, davalıların kötü niyetli ve kusurlu bulunduğunu, zira marka başvurularının reddine rağmen davacıdan haberdar olarak kullanıma devam ettiklerini, davacı kullanımının davalılar kullanımlarından önce olduğunu, davalıların “Adwords” ve “Gooogle Adwords” ibareli markasal kullanımları ile Türkiye pazarında reklamcılık faaliyeti yürüttüğünü, otellerde ve ofislerde toplantı yaparak Adwords sertifikalı yetkili pazarlama sistemi kurduğunu, Türkiye’de ilanlar verdiğini, “Google.com.tr” sayfası üzerinden “Google Adwords” markasal kullanımı yaptığını ve giriş sağlayarak reklamcılık hizmeti verdiğini ileri sürerek, davalıların eylemlerinin davacı adına tescilli “adworks” markasına tecavüz, haksız rekabet ve iltibas oluşturduğunun tespitini, men’ini ve ref’ini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, davacının “Adwords” markasının kullanım hakkını davalıların bu markayı kullanmasına uzun süre sessiz kalarak kaybettiğini, davacının 2009 yılında “AdWords” markasının kullanımına karşı yaptığı itirazdan sonra uzun bir süre boyunca davaya konu markalara karşı herhangi bir dava ikame etmediğini, bu kapsamdaki dava açma hakkını da sessiz kalma yoluyla kaybettiğini, davaya konu markaların tescil başvurularında herhangi bir kötü niyet bulunmadığını, marka ihlalinin söz konusu olmadığını, hedef kitlenin dikkat seviyesinin iltibas ihtimalini ortadan kaldırdığını, bu nedenle markalar arasında iltibas ihtimalinin vaki olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının “ADWORKS” markası ile davalı kullanımlarında münhasır veya asli unsurlardan biri olan “ADWORDS” ibaresi dolayısıyla iltibas ihtimalinin bulunduğu, davacı adına tescilli markanın kapsamında yer alan hizmetlerle davalıların sunduğu hizmetlerin aynı veya aynı tür olduğu, davalıların uyuşmazlık dışı “google.com.tr” alan adını 23.08.2001 tarihinde tescil edilmesine karşın, ihtilafla ilgili “adwords.com.tr” alan adının davacı marka başvurusundan sonra 27.03.2003 tarihinde tescil edildiği, davalıların önceki tarihli kullanımdan doğan hakları ile tanınmış markadan doğan haklarının bulunmadığı, davacının “Google AdWords” markasının tescil başvurusuna 11.12.2007′ de itiraz ettiği, 13.11.2009′ da ise “AdWords” markasının kullanımının durdurulmasını talep eden bir ihtarname gönderdiği, 08.05.2015′ te ise Google Reklamcılık aleyhine, marka tecavüzüne ilişkin İstanbul’da bir dava ikame ettiği, davacının ihtarname gönderdikten sonra yaklaşık 5 yıl 6 ay, yayına itirazdan sonra ise yaklaşık 7 yıl 5 aylık süre boyunca davalıların kullanımlarını bilmesine rağmen bu kullanıma karşı çıkmadığı, somut uyuşmazlıkta davacı açısından susma suretiyle hak kaybı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının anılan markayı kullanmaya davalıdan bir buçuk yıl önce başladığını, sessiz kalma yoluyla hak kaybının söz konusu olması için başkasının hakkını ihlal eden kişinin iyi niyetli olmasının gerektiğini, oysa davalıların davacının “Adwords” markasının varlığını TPMK ret kararları ve ihtarname ile bildikleri halde, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturacak kullanımlarda bulunmalarının kötü niyetli olduğunu, ülkesellik prensibi gereğince davalıların yurt dışı kullanımlarının, işbu davada iyi niyetli sayılmalarını sağlamayacağını, kaldı ki davacının tescil başvurusuna itiraz, ihtarname, delil tespiti ve tecavüz davaları yollarına başvurarak sesiz kalmadığını, davalıların bunlara rağmen haksız fiillerine devam etmelerinin, davacının sessiz kaldığını değil, davalıların başkalarının hakkına saygı duymadıklarını gösterdiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının işbu davayı ihtarname gönderdikten yaklaşık 7 yıl 9 ay, yayına itirazından ise yaklaşık 9 yıl 8 aylık süre geçtikten sonra, 17.08.2016 tarihinde açtığı, anılan süreler boyunca davalıların yoğun kullanımlarını bilmesine rağmen bu kullanımlara karşı çıkmadığı, dolayısıyla mahkemece somut uyuşmazlıkta davacı açısından sessiz kalma suretiyle hak kaybının koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, işbu kararı ise yalnızca davacı vekili istinaf ettiğinden, davalı … Reklamcılık Ltd. Şti.’nin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda bir incelemenin yapılamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’ nun 2 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.