YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3591
KARAR NO : 2022/7568
KARAR TARİHİ : 31.10.2022
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.10.2018 tarih ve 2017/554 E- 2018/1035 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 11.02.2021 tarih ve 2019/350 E- 2021/155 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının EA İnşaat Oto San. Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi … ile yapmış olduğu ticari işin karşılığında 250.000.-TL bedelli, 30.05.2017 keşide tarihli, keşidecisi davadışı Universal Emlak olan çekin cirolanarak 01.12.2016 tarihinde davacıya verildiğini, ancak bu çekin davacının işyerindeki çekmecesinde çalındığını, buna ilişkin Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/322 esas sayılı dosyasında çek iptali davasının açıldığını, savcılığa da şikayette bulunulduğunu, tahsilat makbuzundan anlaşılacağı üzere davacının çekin yetkili hamili olduğunu, davalının bu çeki usulsüz olarak ele geçirdiğini, davalının sunduğu tahsilat makbuzları ve faturaların ise çok sonraki tarihlere ait olduğunu, çekle davalının ilgisinin bulunmadığını, bunların çek iptali davasından haberdar olunduktan sonra düzenlendiğini, davalının dava konusu çeki takibe koyduğunu, ancak gerçekte çekin yetkili hamilinin davacı olduğunu belirterek 250.000.-TL bedelli, 30.05.2017 keşide tarihli, 1467314 numaralı çekin davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının meşru hamil olarak dava konusu çeki ibraz ettiğini, ancak davacının savcılık şikayeti nedeniyle çekin arkasına “işlem yapılmamıştır” kaşesinin basıldığını ve çekin iade edildiğini, davacı ve EA İnşaat arasındaki ticari ilişkinin ispat edilemediğini, davalı ile EA İnşaat’ın arasında 19.11.2016 tarihli protokole dayanılarak iş ilişkisinin kurulduğunu, çekin buna istinaden davalıya verildiğini, ancak davacı ile EA İnşaat’ın arasında herhangi bir ticari ilişkinin kurulamadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacı dava konusu çekin iyi niyetli ve meşru hamili iken çeki kaybettiğini, çeki elinde bulunduran davalının bu çeki iktisapta ağır kusurlu ve kötü niyetli olduğunu ispata yarar somut delilin dosyaya sunulmadığı ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının dayandığı protokolde dava konusu 250.000.000.-TL tutarındaki çeke yönelik bir atıfta bulunulmadığı, çek bilgilerine protokolde rastlanılmadığı, davacı vekilinin, kendisinin teslim almış olduğunu ileri sürdüğü ve usulüne uygun olmayan ticari defterlerine işlediği çekin halihazırda davalının uhdesinde neden bulunduğu hususunda bir açıklama getiremediği, davacının sözkonusu çeki hangi hukuki ilişki çerçevesinde teslim almış olduğunu ispatlayamadığı, davalının çeki kötüniyetle ve ağır kusurlu olarak iktisap etmiş olup olmadığı hususunun, davacının çekin meşru hamili olduğunu ispatladıktan sonra tartışılması gereken bir mesele olduğu, sonuç olarak davacının, çekin meşru hamili olduğunu ispatlayamadığı gerekçeleriyle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 31/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.