YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3581
KARAR NO : 2022/7587
KARAR TARİHİ : 31.10.2022
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03.11.2020 tarih ve 2019/241 E- 2020/586 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce verilen 19.03.2021 tarih ve 2021/66 E- 2021/613 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı …’in davacının eşi olduğunu, davalı banka ile dava dışı Kılavuzlar Katı … Ltd. Şti., … ve … arasında akdedilen muhtelif tarihli kredi sözleşmelerine, davalı …’in davacının bilgisi ve onayı olmadan kefil sıfatıyla imza attığını, söz konusu kefalet doğrultusunda adına kayıtlı Kayseri İli … İlçesi, …Mah. 292 Pafta, 2402 ada, 16 Parsel, 28/197 arsa paylı zemin kat 4 numaralı depolu asma katlı dükkan niteliğindeki bağımsız bölüm üzerinde diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı bir yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceğini ileri sürerek davalı banka lehine verilen kefaletlerin iptaline, dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteklerin fekkine talep etmiştir.
Davalı … vekili; dava dışı Kılavuzlar Katı … Ltd. Şti.’nin davalı bankaya olan borçları için diğer davalının kefili olmadığı, ipotek veren üçüncü şahıs konumunda olduğunu, ayrıca ipotek tesis edilen taşınmazın da dükkan niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davaya konu taşınmazın davalı banka alacağına mahsuben banka tarafından alınması dışında ipotekli taşınmaz üzerinde ipoteğin kaldırılmasını sağlayacak nitelikte borçlu/malik ödemesinin görülemediği, davaya konu taşınmazın niteliğinin, depolu asma katlı dükkan olduğundan aile konutu niteliğinde olmadığı, Medeni Kanun’da eş rızasının aranacağına ilişkin düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davalı …’in dava dışı firma için verdiği ipoteğin tesisi sırasında ayrıca aynı borca kendisinin kefil olduğunu gösteren bir irade beyanında bulunmadığı, ipotek resmi senedinde buna ilişkin ibare bulunmadığı, ipotek akdinde kefalet iradesini ortaya koyan bir maddenin bulunmadığından davalı …’in kefaletinin olduğundan bahsedilemeyeceği, ipotek belgesinde yazan “818 sayılı Borçlar Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun kefalete ilişkin hükümlerinin gereği yerine getirilmiştir” ibaresinin de davalı …’in borca kefil olduğunu göstermediğinden davacı eşin rızasının aranmasına gerek olmadığı, ipotek tesis işlemi için Medeni Kanun’da eş rızasının aranacağına ilişkin düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 31/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.