YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3294
KARAR NO : 2022/6835
KARAR TARİHİ : 11.10.2022
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.03.2019 tarih ve 2018/104 E. – 2019/101 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 25.12.2020 tarih ve 2019/810 E. – 2020/1212 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 07.03.2017 tarihinde ledli sinyalizasyon lambası biçimini içeren tasarım tescil başvurusunda bulunduğunu, 2017/01538 kod numarası verilen başvurunun tasarım bülteninde ilân olunduğunu, bunun üzerine davalı kurumun www.hella.com ibareli internet sitesinde bulunan tescilsiz tasarım ile benzer olduğu ve başvurunun yenilik, ayırt edicilik vasıflarının bulunmadığı gerekçesi ile YİDK’nın 2017/T-1013 sayılı kararıyla davacının tasarım tescil başvurusunun reddine karar verildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının başvurusunun konusu olan tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının olduğunu, davacının tasarımlarıyla redde gerekçe gösterilen ürünlerin tasarımları arasında farklılıklar olduğunu ve bunun bilgilenmiş tüketici tarafından algılanabileceğini, başvuru konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının olduğunu ileri sürerek YİDK kararlarının iptaline ve başvurunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 2017/01538/1 sayılı tasarımının, redde gerekçe gösterilen 12.04.2016 tarihinde www.hella.com ibareli internet sitesinde yayınlandığı anlaşılan lamba görseli arasında desen farklılığı dışında herhangi bir farklılığın bulunmadığını, desen farklılığının ise küçük ayrıntı seviyesinde kaldığı, bu nedenle yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığını, davalı kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, dava konusu görseller karşılaştırıldığında, her ikisinin de yuvarlak şekilde olduğu, karşıdan bakıldığında dışarıdan bir sıra kırmızı ve iç kısmı beyaz ledli lambalardan oluştukları, bu unsurların tasarımların ortak özellikleri olup davacının iddia ettiği ve kubbe ya da çiçek şeklindeki ışık aksamının ayırt edilmesi zor olduğu gibi bu özelliklerin genel izlenim bakımından belirgin bir farklılık yarattığını söylemenin de mümkün olmadığı, ayırt edici nitelik bakımından birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verildiği, dava konusu ürünlerin büyük benzerlik taşıdığı ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde aynı algılanacağı, redde mesnet HELLA ürününün davacı tasarımından önceki tarihli olup olmadığı hususu da irdelenmiş olup, esasen davacı tarafın bunun aksini de iddia etmediği, 2017/01538 sayılı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamında alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu kanaatine varılan bilirkişi raporunda, davacının başvurusuna konu tasarımın, başvuru tarihinden önce kamuya sunulan dava dışı Hella Şirketine ait tasarımın yarattığı genel izlenimden farklı olmadığının, yeni ve ayırt edici olmadığının belirlendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.