YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2926
KARAR NO : 2022/6169
KARAR TARİHİ : 22.09.2022
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23.12.2020 tarih ve 2017/532 E. – 2020/675 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Aksaray Ordu Şubesi’nden 30.05.2007 tarihinde satın aldığı işyeri için kredi kullandığını, kullandığı ticari işyeri kredisi için davalı banka tarafından müvekkilinden haksız olarak dosya ücreti, kredi tahsis komisyonu ve ekspertiz ücretinin tahsil edildiğini ileri sürerek 27.925,00 TL dosya ücreti, 34.907,25 TL kredi tahsis komisyonu, 41.800,50 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 104.632,75 TL’nin haksız işlem tarihinden ödeme gününe kadar işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi uyarınca davacıya satın aldığı otel (iş yeri) için ticari kredi kullandırıldığı, ticari kredi kapsamında davalı bankanın davacı müşterisinden komisyon ve ücret talep etmeye hakkının bulunduğu, zira hem sözleşme öncesi düzenlenen bilgi formunda hem de kredi sözleşmesinde davalı bankanın komisyon ve ücret alacağının kararlaştırıldığı, basiretli bir tacir olan davacının ticari kredi kapsamında tüketici mevzuatına dayanarak haksız alınan masrafların haksız şart olduğunu iddia etmesinin TMK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına da aykırı olduğu, basiretli bir tacirden beklenen davranışlar niteliğinde olmadığı, esasen davacının tüketici olmadığı için Tüketici Kanunu’ndan kaynaklanan haksız şart hükümlerinin somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığı gibi sözleşmenin akdedildiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda genel işlem koşullarının da düzenlenmediği için uyuşmazlık bakımından uygulanması imkanı bulunmadığı, bunun yanı sıra davacının kendi el yazılı yazıp imzalamış olduğu talimatname uyarınca masraf alınmasına muvafakat etmesi karşısında masrafların haksız alındığı iddiasının anılan gerekçelerle yerinde olmadığı, masrafların iadesine ilişkin araştırma yapılması gerektiği, bu bağlamda özel ve kamu tüm banka kuruluşlarından sözleşmenin akdedildiği 2007 yılına ait masraf kalemlerine ilişkin banka kayıtları getirtilerek yapılan inceleme sonucunda; davalı bankanın dosya ücreti, kredi tahsis komisyonu ve ekspertiz ücretine ilişkin masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olduğu ve hatta davalı bankanın daha az tutarda komisyon ve ücret aldığı, dolayısıyla emsal banka uygulamalarından daha fazla alınan ücret ve komisyon masrafı bulunmadığı hususu, diğer bankalarla karşılaştırılarak (emsal yöntem) tespit edildiği, bu halde, davacının iddialarının aksine davalı bankanın daha fazla tutarda veya fahiş olarak komisyon aldığı vakıalarını ispat edemediği, ne var ki, davalı bankanın aynı kredi sözleşmesinde aynı taşınmaz için iki kez ekspertiz ücreti aldığı, alınan ücretin tarihinin aynı gün olduğu, davalı bankaya ikinci ekspertiz ücretine ilişkin tüm kayıt ve belgelerini sunması ve delil olarak dosyaya ibraz etmesi için yeterli süre ve imkan tanınmasına rağmen herhangi bir delil sunulamadığı, dolayısıyla ikinci bir ekspertiz yapıldığının davalı banka tarafından ispatlanamadığı, bu halde aynı taşınmaz için ikinci kez alınan 20.900,25 TL ekspertiz ücretinin mükerrer olarak davacıdan tahsil edilmesi sebebiyle bu tutarın davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.011,44 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.