Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/292 E. 2022/4192 K. 30.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/292
KARAR NO : 2022/4192
KARAR TARİHİ : 30.05.2022

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26.11.2018 tarih ve 2017/342 E- 2018/412 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 26.11.2020 tarih ve 2019/657 E- 2020/1051 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin 1998 yılında çalışanlar için iş sağlığı ve güvenliği, işyeri geliştirmesine katkı sağlamak üzere kurulduğunu ve ticaret unvanını 05.08.1998 tarihinde tescil ettirildiğini, sürdürdüğü hizmetleri ile ilgili olarak 2004/23701 nolu “İSGAPEX”, 2004/23702 sayılı “İSG” ve 2004/3703 sayılı “İSG İdeal Sağlık Danışmanlık Eğitim Hizmetleri İş Güvenliği Malz. İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.” ibareli markaların da sahibi olduğunu, Ankara’da faaliyet gösteren davalının ticaret unvanının “ideal” esas ve ayırt edici unsurlu olduğunu, bu kullanımın müvekkilinin ticaret unvanına iltibas yarattığını ve tescilli markasına tecavüz olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin ticaret unvanından “ideal” ibaresinin silinmesini, davalının müvekkilinin markasına tecavüzünün durdurulmasını, 30.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, hüküm özetinin ilanını talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin logosu, yazım karakteri ve piyasada “ideal akademy” olarak anılması ile iltibası ortadan kaldırdığını, müvekkilinin faaliyet alanın yoğunlukla Güneydoğu Anadolu Bölgesinde olduğunu, coğrafi olarak farklı alanlarda faaliyet gösterdiğini, “ideal” kelimesinin kullanılması ile davacı şirkete zarar verdiği noktasında açık ve somut bir delilin bulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacının “İSGAPEX”, “İSGİDEAL”, “İSG İdeal” asli unsurlu tescilli markaları ile davalının sonraki tarihli “www.idealakademi.com.tr” isimli internet alan adı ve “İDEALAKADEMY” şeklindeki ticaret unvanı kullanımı arasında ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede görsel, sesçil ve anlamsal bir benzerliğin bulunmadığı, davalının tescilli ticaret unvanının terkin edilmediği sürece hak sahibine kullanma yetkisi verdiği, davalı eylemlerinin tescilli markaya tecavüzü oluşturmadığı, ancak her iki tarafa ait şirketlerin ticaret unvanlarında “İDEAL” ibaresinin klavuz-asli unsur olarak yer aldığı, davalının sonraki bir tarihte asli unsuru “İDEAL” olan ticaret unvanını tescil ettirmesinin ve aynı ibareyi taşıyan internet alan adı seçmesinin haksız rekabet oluşturduğu, manevi zararın şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının ticaret unvanında ve internet alan adında geçen “İDEAL” ibaresinin, davacının ticaret unvanına yönelik haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile davalı ticaret unvanında yer alan “İDEAL” ibaresinin sicilden terkin edilmesine, hüküm özetinin ilanına, tescilli markaya tecavüz istemleri yönünden davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; davalının ticaret unvanı İdeal Akademy İş Sağ. ve İş Güv. Özel Sağ. Tur. İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. ibaresinden oluşmakta ise de, davalıya ait internet sitesinde, “İDEAL AKADEMY” ibaresinin ön plana çıkarılması suretiyle kullanımında “İDEAL” ibaresinin markasal nitelikte kullanıldığından davalının ticaret unvanının tescil edildiği şekilde kullanımı olarak değerlendirilemeyeceği, ilk derece mahkemesince görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda ve mahkeme gerekçesinde, davalının “İDEAL” ibaresini markasal kullandığı kabul edilmiş, davalı tarafça bu gerekçe yönünden istinaf itirazında da bulunulmadığı anlaşılmış olup, davacının 2004/23702 numaralı “ISGİDEAL” ibareli ve 2004/23703 numaralı “ISG İdeal Sağlık … Ltd. Şti.” ibareli markaları için davalı kullanımlarının marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, zira davacının her iki markasında yer alan “ISG” ibaresinin çatı marka olduğundan benzerlik incelemesinde dikkate alınamayacağı, davalının markasal kullanımının bulunduğu mal ve hizmetlerin benzer ve hatta aynı olduğundan markaya tecavüz istemlerinin de kabulü gerektiği, davalı tarafından davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüzde bulunulduğu ve davalının kusurlu olduğu, olayın oluş şekli, davalının ekonomik ve sosyal durumu da gözetildiğinde, 15.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun bulunduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davalının ticaret unvanında ve internet alan adında geçen “İDEAL” ibaresinin davacının ticaret unvanına yönelik haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalı ticaret unvanında yer alan “İDEAL” ibaresinin sicilden terkin edilmesine, davalının “İDEAL” ibaresini markasal kullanımlarının davacıya ait “İDEAL” asıl unsurlu tescilli marka haklarına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile davalının “İDEAL” ibaresini markasal kullanımlarının önlenmesine, 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, hüküm özetinin masrafı davalı tarafça karşılanmak üzere tirajı 100.000’in üzerinde olan Türkiye genelinde yayınlanan bir gazetede ilan edilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 714,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 30/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.