Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/2814 E. 2022/7134 K. 18.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2814
KARAR NO : 2022/7134
KARAR TARİHİ : 18.10.2022

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 04.10.2019 tarih ve 2018/477 E- 2019/522 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 22.12.2020 tarih ve 2019/2498 E- 2020/1708 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, …’ın davaya konu ve kendisinin çekmiş olduğu, velayete tabi küçük oğluna ait fotoğrafı ilk olarak 02/01/2016 tarihinde sosyal medya hesabı olan instagramda paylaştığını, davaya konu fotoğrafın davalı “Gitti Gidiyor” isimli firmanın internet sayfasında satışa sunulan bazı ürünlerde kullanıldığını, davalı firmaya 03/10/2017 tarihinde ihtar çekildiğini, davalı firmanın davacının oğluna ait fotoğrafları izinsiz olarak ticari amaçlarla kamuya arz etmesinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu, davalı firmanın satışını yaptığı oyuncak üzerinden maddi bir gelir elde ettiğini ileri sürerek, davaya konu fotoğrafın kullanımının durdurulmasına ve paylaşımının yapıldığı tüm sanal ortamlardan kaldırılmasına, şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkil şirketine yasal statüsü gereği sorumluluk yüklenemeyeceğini, müvekkili şirketin aracı hizmet sağlayıcı konumunda olup, hukuka aykırı içeriği araştırmakla yükümlü olmadığını, 5651 sayılı Kanun’a göre, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişilerun “yer sağlayıcı” olarak tanımlandığını, müvekkil şirketin dava konusu ürünlerin ilanlarını davacının gönderdiği ihtarname kendisine tebliğ edildikten hemen sonra yayından kaldırıp satıcıyı bilgilendirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin yer sağlayıcı olduğu ve hukuki sorumluluğunun içerik sağlayıcıların internet trafik bilgilerinin saklanması ile sunucularında bulunan hukuka aykırı içerikleri kendisine bildirimden itibaren teknik olarak imkan bulunduğu ölçüde derhal yayından kaldırmak olduğu, davalının bu yükümlülüğü yerine getirdiği gerekçeleriyle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirkete ait sitenin 2010 yılında online e-ticaret platformu olarak kurulduğu, sitenin bilgi teknolojileri ve iletişim kurumunun veri tabanında “kendi bünyesinde hizmet verenler yer sağlayıcılar” listesine kayıtlı olduğu, 5651 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadığı, 5846 sayılı Kanunun ek 4. maddesine göre de dijital iletim de dâhil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin bu Kanunda tanınmış haklarının ihlâli halinde, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlâle konu eserler içerikten çıkarılacağı ile yükümlü oldukları, davalı şirketin yer sağlayıcı olduğu, davacıların başvurusu üzerine davacıların çocuğunun resmini içeren ilanları yayından kaldırdığı, yer sağlayıcının yükümlülüğünün başvuru üzerine ilanı kaldırmak olduğu, başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 18/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.