Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/2661 E. 2022/6800 K. 10.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2661
KARAR NO : 2022/6800
KARAR TARİHİ : 10.10.2022

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21.01.2019 tarih ve 2017/408 E. – 2019/14 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 25.12.2020 tarih ve 2019/655 E. – 2020/1235 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2015/52886 sayılı “saray cake star” ibareli marka başvurusuna davacının benzerlik, tanınmışlık, kötüniyet hukuki nedenlerine ve “ülker mini star”, “ülker star”, “ülkercocostar”, “ülkercocostar”, “stars”, “içim start”, “ülkercoco star bitter şekil”, “ülkercoco star şekil”, “ülkerstars şekil”, “ülkerstars”, “starlight”, “ministar”, “allstar”, “cocostar” ibareli markalarına dayalı olarak itiraz ettiğini, itirazlarının YİDK’nın 16.08.2017 tarih ve 2017-M-6890 sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini, davacıya ait “STAR” esas unsurlu markalarının 29, 30 ve 32. sınıflarda tescilli olduğunu ve tanınmış marka olduğunu, markaların iltibas yaratacak ölçüde benzer bulunduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek … YİDK’nın 20l7-M-6890 sayılı kararının iptaline, dava konusu 2015/52886 nolu “saray cake star” ibareli markanın tescil olması halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili, başvuru markasının sadece “star” ibaresinden oluşmadığını, markada yer alan şekil ile birlikte tamamen farklı ve kendine özgü bulunduğunu, “star” kelimesinin ayırt edici gücü zayıf bir ibare olduğunu, 2015/70008 tescil nolu “saray cake star sekil renk” markasının da bulunduğunu, davacının ÜLKER STARS ve Star markalarının tanınmış olmadığını, kötü niyet iddialarının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalının “SARAY CAKE STAR” ibareli marka başvurusuyla davacının “ÜLKER MİNİ STAR”, “ÜLKER COCOSTAR”, “ÜLKER Stars” ibareli tescilli markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, taraf markalarının idari ve ekonomik açıdan birbirleriyle bağlantılı, işletmesel kökenlerinin aynı olduğu konusunda ortalama düzeydeki tüketici kesiminde bir yanılgı yaşanabileceği, bu açıdan 556 sayılı KHK’nın 8/1 maddesindeki koşulların oluştuğu, davalı başvurusunun davacının markasının tanınmışlığından haksız yararlanacağı, itibara zarar vereceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici durum söz konusu olmadığını, başvurunun kötü niyetli yapıldığının kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, Türk Patent ve Marka Kurumunun 2017-M-6890 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu 2015/52886 sayılı marka tescilli olduğundan hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı şirket vekili ve davalı kurum vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “SARAY CAKE STAR” ibareli marka başvurusu ile davacının “STAR” esas ibareli itirazına mesnet markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 556 sayılı KHKnın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu gerekçesiyle davalı Şirket ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı … vekili ile davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istekleri halinde aşağıda yazılı 37,90 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 10/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.